"Saçmalama!"

283 44 13
                                    

Medya, Asya. (Asya'nın en sevdiğim fotoğraflarından biri jdkdkj)

Iyi okumalar..

Nefes nefese birbirlerinden ayrıldılar ve ardından yaptıkları şey çok komik gibi gülüştüler. Tabi bende bu sırada onları izliyordum. Omzuma biri dokundu. Başımı sola çevirdiğimde Su'yla karşılaştım. Öyle bir bakış attı ki sanki o an ki duygularımı anladı gibi.

-Hadi oturun ne ayakta dikiliyorsunuz hepiniz, dedi ismini bilmediğim çocuk.

Ege'yle Deniz yan yana oturdu, Su zaten Berk'le oturuyor, ben tek başıma kaldım anlaşılan. Ismini bilmediğim 2 tane erkek vardı. Onlarda yan yanaydı. Bende şu esmer çocuğun yanına oturdum, tek boş bulduğum yer..

Tabi herkes ilkten kendi kendine konuşuyordu. Ta ki Deniz'in bana soru sormasıyla tüm dikkatler bana çevrildi.

-E Asya'cım nasıl gidiyor hayat ?, dedi. Ay sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi. Kaltak..

-Iyi gidiyor, dedim bakışlarımı başka yöne çevirerek.

-Ege'den sonra girdi mi biri hayatına ?, ne meraklı çıktı bu da böyle be. Bir dakika 'Ege'den sonra..' mı dedi o ? Ege'yle yaşadıklarımı biliyor mu ? Yok artık.

-Ege'yle ilişkimi biliyor musun ?, dedim şaşırarak. Gerçi 'Ege'yle ilişkimi' diyince herkes şaşırdı da neyse.

-Tabi biliyorum. Ege, bizim mahalleye taşınmıştı. O zaman arkadaş olduk. Bana hep senden bahsederdi (bunu söylediği sırada Ege'yle göz göze geldik). Sonra ben ona kendisini iyi hissettirmeye başladım (Ege'ye muzhipçe baktı). Ondan sonrada sevgili olduk.

Kim bilir Ege'nin aklını çalmak icin neler yapmıştır bu kaltak. Bildiğin Ege'nin üzüntülü anında yaralanmış. Pis fırsatçı.

-Sizin Ege'yle ne ilişkiniz oldu ki ?, dedi ismini bilmediğim çocuk. Yakın bir zamanda ismini öğrensem iyi olacak.

Çocuk böyle diyince Ege'yle yine göz göze geldik. Gözlerimi kaçırdım anında. Ege tam konuşmaya başlayacaktı ki garson geldi, siparişlerimizi verdik ve geri gitti. Ege de başladı konuşmasına.

-Çocukken aynı mahalledeydik ve birbirimizi çok severdik. Hatta o kadar seve.. , sözünü kesip ben devam ettim yere bakarak.

-Birbirimizi o kadar severdik ki gelecekle ilgili hayaller kurardık. Gideceğimiz üniversiteden tutun da evimizin rengine kadar.., diyip soruyu soran çocuğa baktım. 'Hm..' diyip duruyordu. Ege'ye baktığımda onunda bana baktığını farkettim.

Sanki gözleri parladı bir an veya ben yanıldım bilemiyorum. Deniz bizim bakışmamızdan rahatsız olmuş olacak ki yalandan öksürmeye başladı. Bende bakışlarımı Deniz'e çevirdim, sonrada etrafı incelemeye başladım ki garson pizzalarımızı getirdi. Tabi hepimiz yumulmaya başladık. 

Sessizliği şu Ege'yle benim hakkımda soru soran çocuk bozdu.

-Bu arada benim adım Tolga, seninde sanırım Asya, dedi gülümseyip elini uzattı.

-Evet, tanıştığıma memnun oldum, dedim ve elini tutup aşağı yukarı salladık.

Diğer adını bilmediğim çocuk konuşmaya başladı.

-Benimde Cem, tanıştığıma memnun oldum Asya, dedi. Bir dakika bu çocuğun gözleri niye parlıyordu ki ? Tabi siz 'nereden anladın bir bakışta diyeceksiniz ?' ama ben insanları gözlerinden bile tanırım.

Daha sonra hep havadan sudan konuşuldu. Muhabbetleri çok iyiydi. Hele şu Cem'in, komik çocuk, insanı güldürmeyi iyi beceriyor. Zaten havadan sudan konuştuktan sonra herkes kendi halinde takıldı. Su, Berk'le - Deniz, Ege'yle - Ben, Cem'le - Tolga ise bir bizim yanımızda bir başkasının yanında konuştu.

Her cafeye gelip de cola içince cişim geliyor genellikle. Şimdi kalkıp gitsem tüm dikkatler bende olacak ve ben bunu hiç  sevmem. 'Neyse Asya tut tutabildigin kadar' düşüncesiyle yarım saat falan tutabildim. Normalde daha fazla tutarım ama Cem'in esprilerine gülmekten dayanamayıp tuvalete gitmek için ayağa kalktım. Cem;

-Nereye ?, diye sormasıyla masadakilerin dikkatini çekmiştim.

-Lavaboya gidip gelirim, diyip hızlı adımlarla ilerledim. 

Lavaboda işim bitince aynanın karşısına geçip yüzüme baktım. Ben de güzeldim be. Belki de değildim. Ama Ege beni resmen BI-RAK-TI. Unutmuş beni..

Gözlerim dolmaya başladı yine. Tam bir tane göz yaşı yanağımdan düşerken Su geldi yanıma.

Yüzünde yine gülümseme vardı ama bu sefer ki hüzündendi.

-Onu seviyorsun dimi ?, dedi. Ege 'den mi bahsediyordu ki acaba?

-O ?

-Ege'den bahsediyorum, dediği an gözlerim fal taşı gibi açıldığını farkettim. Kalbim hızlı hızlı inip kalkıyordu. Bunca yıldır kimseye söylemediğim sırrımı biri öğrendi, hemde Ege'nin yakın arkadaşı.. En iyisi ona söylememekti.

-Ta..ta..tabi ki hay..ır, dedim. Bir dakika az önce kekeledim mi ben ? Aferim Asya, hiç belli etmedin Ege'yi sevdiğini.

Hafif gülümsedi Su ben kekeleyince.

-Tabi canım, o yüzden kekeledin ya sende ?, dedi alayla.

-Onu s..sevdiğimi ne..nerden çıkardın? , ben niye salak gibi kekeliyordum be?

-Ege'yle çok yakın arkadaşızdır. Senden hep bahsederdi, demesiyle yine gözlerimin kocaman açıldığına eminim.

Benim birşey dememi bekledi sanırım ama ben konuşmayınca devam etti konuşmasına.

-Neyse hadi gel, merak etmesinler bizi. Daha sonra konuşuruz bunları ama sana şunu söyleyeyim. Bence Ege hala seni seviyor, diyip göz kırptı ve önden yürümeye başladı.

Nasıl ya Ege beni mi seviyor ? Yüzümdeki aptal sırıtışla masaya gittim. Herkes toplanmıştı, sanırım gidiyorduk.

Ege ve şu kaltak sevgilisi el eleydi. Onları öyle görünce kalbim sanki parçalandı gibi, sanki biri bıçak saplıyordu.. Tam gözümden yaş gelecekti ki hemen önden çıkış kapısına çıktım.

Yavaş adımlarla ilerliyordum ki ne olduğunu anlamadan biri  beni duvara itti. Sırtım duvara çarptığında ufak çaplı bir inleme çıktı ağzımdan. Karşımdakinin Rüzgar olduğunu görünce korktum. Ellerimle ittirmeye çalıştım ama benden ağırdı hayvan!.

Bana yaklaştı ve bir anda dudağıma yapıştı. Ne kadar ittirmeye çalışsamda olmadı.

Tam o arada sessiz mahallede Ege'nin bağırmasını duyunca daha da korktum..

Bölüm sonu..

Nasıl begendiniz mi ?

Iyi veya kötü de olsa yorumlarınızı bekliyorum.

Hayalet okuyucu olmamaniz ve votelemeniz dileğiyle.. :)

UNUTULMAZ  (#Wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin