"Teşekkür Ederim.. :)"

528 86 23
                                    

Medya, Ege. :)

İyi okumalar..

Ben daha ne olduğunu anlayamadan, Ege ile Rüzgar kavga etmeye başladı. Ayırmaya çalıştım ama maşallah ikisi de birbirinden ağırdı. Tam o sırada Berk geldi (Ege'nin en yakın arkadaşı). O gelince ayırmaya çalıştı ve becerdi de.

Rüzgar, Ege'yle bana ölümcül bakışlar atıp uzaklaştı. Ege'nin yüzü kan içindeydi. Ne kadar Rüzgar'ı dövse de Rüzgar da ona iyi geçirmiş. Bek'le Ege'nin yanına gidip;

-Ege, iyi misin? Dedim.

-İyiyim. Bu adam kim ? Dedi. Bir an da böyle sorunca şaşırdım.

-Cevap versene kızım, kim bu adam ? Dedi, bağırarak. O an ki yüzünü görünce korkmuştum valla.

-E..eski se..vgili..m, diyebilmiştim kekeleyerek.

Kafa sallamakla yetindi.

Benden beklenmeyecek bir teklif sundum ona.

-İstersen gel evime, pansuman yapalım.

Okulun çıkışına gittik ve taksi beklemeye başladık.

...

Evin önünde durduğumuzda parayı tam çıkartacak iken o çıkarttı. Tabi ki üstelemedim, aksine işime geldi.

Ben kapıyı açarken o ise beni süzüyordu. Ne garip be daha sabah birbirimize gıcık kapıyorduk. Ama şimdi o beni kurtardı, bende ona yardım ediyorum. Hayat ne kadar da garip..

Elimle salona geçmesini söyleyip banyoya gittim. Salonun kapısındayken onu izledim biraz, çok tatlı çocuk be.

Sevgilisi var mı acaba ? Kesin vardır. Zaten olmasa da bana mı bakar ki ? Hiç sanmam.

EGE'NİN AĞZINDAN

Onu kapıda izlerken çok güzel bir kız olduğunu düşündüm.. Ben neden onu korudum ki ? Bu kız ... bu kız bir yerden tanıdık geliyor bana ama nereden ? Acaba önceden gördüm mü ki ?

 Of.

Birbirimizi çeken bir şey var sanki. Görünmeyen bir elektrik gibi..

ASYA'NIN AĞZINDAN

Neyse onu kesmeyi bırakıp içeri girsem iyi olur.

-Getirdim, yaslan koltuğa, dediğimde o da bir şeyler düşünüyor olacak ki sesimi duyunca irkildi.

-Ha tamam, dedi ve ceketini çıkardı bende çantadan eşyaları çıkardım.

Koltuğun üstüne çıkıp yüzüne yaklaştım. Bir an kalbim ağzımda atıyor gibi oldu. Neden heyecanlandın Asya ? 

Sakın aşık olma bu çocuğa. Sen çocukluk aşkın Ege'yi seviyorsun. Eğer bu Ege'yi seversen ihanet etmiş olursun yıllardır sevdiğin çocuğa, saçmalama Asya. 

12 yaşında karar verdin sen Ege'yi sevmeyi bırakmamaya.. O da karar verdi.

Peki o acaba seviyor mu beni acaba ? Belki de unutmuştur.. Düşüncesi bile midemi bulandırırken ya gerçekse..

Son olarak kaşına pansuman yapıyordum. Neredeyse üzerine çıktım çocuğun. O kadar yakınlaştık ki resmen öpüşecek durumdaydık.

Pansuman yaparken bir ara gözüne baktığımda pür dikkat beni inceliyordu. Neden acaba, neyse bunu düşünmenin zamanı değil dimi.

-Annenler yok mu evde ? bir anda böyle sorunca şaşırmıştım.

-Yok, 10 yaşımdan beri yoklar, diyebildim koltuğa otururken. O kahverengi gözlerini kocaman açtı ve itiraf etmeliyim ki çok tatlıydı o an.

-Özür dilerim, bilmiyordum.

-Sorun değil, bunu söylerken sesim bir kedi yavrusu gibi çıktığına eminim. Hayır, hayır ağlamayacağım. Ege'nin yanında ağlarsam dalga geçer.

Ben bunları düşünürken gözümden yaş aktı. Kahretsin! Ağlıyorum..

-Ağlama, lütfen, özür dilerim, deyip beni kendine çekti ve kendi kendine söylenmeye başladı. ''Off geri zekalının tekiyim, sana ne ki, hayır öğrendim de ne oldu sanki.''

Çok tuhaf kendine neden kızıyor ki ? Onun suçu yok..

-Kendine kızma, dedim kafamı yukarı kaldırarak. O da tam aşağı eğmişti ve dudaklarımızın değmesine birkaç santim kalmıştı. O an kalbim yerimden çıkacak gibiydi. Aşık mı oluyorum ben bu çocuğa..








UNUTULMAZ  (#Wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin