Multide - (Afra'nın giydikleri)
Sabaha kadar uyuyamamak büyük başarı sanki aynaya baktıkça bunu görüyorum. Göz altlarım torba torba olmuş resmen hemen kıyafetlerimi giyip aynanın karşısına geçtim. Okul kıyafeti yokmuş serbestmiş buda okulun önemli bir okul olduğunu gösterir zengin okulu ne beklenir ki. Gözlerimin altına fondoten sürüp hafif bir kalem çekip gözlüğümü aldım kahvaltıyı orada yaparım artk kocaman okul bir kantini vardır herhalde. Kapıya çıkınca gördüğüm şeyle şaşkına uğradım hız yapmaya bayılırım ve karşımda harika bir araba duruyor gözlüğümü takıp hemen arabaya bindim ve okula doğru sürdüm sanki ayaklarım geri geri gidiyor okula yaklaştıkça geçmişimi hatırlıyorum okulu bitirmek için nelerimi vermeye hazırdım çok heyecanlıydım. Ama ailemi kaybetmek büyük bir bedeldi sanki. Şimdi okula gitmek istemiyorum çünkü buna hazır değilim fakat rica değil bu bir emir o yüzden hızlıca okulun bahçesine sürüp parkettim arabayı hızı sevdiğim için biraz abartmıştım herkes okula giren bu arabaya bakmaya başladı. Ama içindekini görememeleri biraz merak uyandırmış sanki arabanın içine bakıyorlar. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve anahtarı kontaktan çıkardım kafamı kaldırıp okula baktım büyük bir yerdi öğrencileri tahmin ettiğim gibi zenginler ve kıyafetlerinden anlaşılıyor bu. Karşımda oturmuş arabama bakan 4 kişiyi gördüm yakışıklıydılar hiçbirinin yüzü gülmüyordu sanki bu arabada 'ne ayak' dermiş gibi bakıyolardı. Daha fazla merakta bırakmamak için kapıyı açıp dışarı çıkmayı düşündüm gözlüğümü taktım ve dışarı çıkıp kapıyı kilitledim. Telefonumu aldım kulaklığı taktım ve yürümeye başladım herkes dikkatlice beni süzüyordu sanki daha önce yeni öğrenci görmemiş gibi onlara bakmadan yürümeye başladım. Arkamdan bir hareketlilik farketmemle aniden döndüm reflekslerim iyi olduğu için tekmeyi arkamdakine geçirip kollarını hemen ters döndürüp yere yatırdım herkes bana bakıyordu. Bana doğru gelen birini gördüm hemen koşup
"kusura bakmayın lütfen bırakın arkadaş burda biraz rahat davranıyor . Ben sizinle ilgileniyim bırakın gitsin" dedi.
Kafamı kaldırıp "okul müdürüne götür beni "dedim. Bırakmadan önce kulağına eğilip "Bir dahakine bu kadar kolay kurtulamazsın" dedim. Yerimden kalkıp çocuğun peşinden yürüdüm az önce gördüğüm dörtlü gruptakiler beni alkışlıyordu sadece biri alkışlamıyordu bana bakıp göz kırptı ve sırıttı. Bende gözlüğümü takıp hiçbirşey söylemeden yürümeye başladım.
Müdürün kapısına gelince
" burası "diyip gitti çocuk kapıyı tıklayıp içeri girdim. Beni orta yaşlarda bir adam karşıladı
"Hoşgeldin otur" diyip koltuğu gösterdi söylediği yere hemen oturdum. "Okula yeni gelen kız sensin demek senden çok bahsedildi Afra Mira 12d sınıfındasın merak etme öğretmenlerinle konuştum istemediğin hiçbirşeyi sormayacaklar sana cevap vermek istediklerini açıklarsın birazdan seni almaya biri gelecek sınıfına götürecek biraz bekle" diyip işine yöneldi. Kapı çaldı içeri 20'li yaşlarda genç biri girdi bana bakıp gülümsedi ve
"Gidelim sınıfını gösteriyim" dedi. Hemen kalkıp takip ettim. Merdivenleri çıkarken "adın ne?" diye sordu.
"Afra"dedim sadece gülümsedi.
"Bende Yavuz öğretmenim burada edebiyat derslerine gireceğim bol bol görüşürüz" dedi. Sınıfın kapısına gelince kapıyı açıp içeri girdi.
"Kusura bakmayın rahatsız ettim yeni öğrencimizi tanıtıcağız size" diyip beni içeri davet etti içeri girdiğim an sınıfın 'oooo' demesiyle kafamı kaldırdım öğretmen "sessiz olun" diyip bana döndü Yavuz öğretmen "öğrencimiz yeni kendini size tanıtacak istemediği soruları cevaplandırmayacak müdürün emri"diyip çıktı. Arkadan birinin
"vay özel muamele"demesine herkes güldü. Kafamı çevirip hocaya baktım bana
"otur boş bir yere istersen" dedi arka tarafta boş olan yere geçtim . Tüm gözlerin üstümde olmasına aldırmadan dışarıyı izledim. O sırada zil çaldı ve sınıftakiler dışarı çıktı bende kulaklığı takıp kimseyi takmadan müzik dinlemeye başladım. Burası beni üzüyordu içimi bir boşluk kaplıyordu ve bununla nasıl başedeceğimi bilmiyordum umarım herşey iyi olur.
Ders başlamıştı herkes sırasında oturmuş bu senenin nasıl geçiceğini konuşuyordu içeri orta yaşlarda bir öğretmen girdi . "Günaydın" diyip beni gördü. " Yeni bir arkadaşınız gelmiş sanırım hoşgeldin canım adın ne diyip bana baktı.
Kafamı kaldırıp
" Adım Afra" dedim.
"Nerden geldin hangi okuldan?" diye sorunca. Öğretmene bakıp
"adım Afra Mira bu kadarını bilmeniz yeterli" diyip kafamı cama çevirdim herkes şaşırmış bir şekilde bakıyordu bunun farkındayım ama benim hakkımda birşey bilmemeleri işime gelirdi şuanlık. Son derse doğru bir kızın masama hızlıca gelip
" Sen kim oluyorsun Furkan'ı o hale getiriyorsun" diye bağırınca kafamı kaldırdım ve "efendim canım" dedim kız sanki daha çok sinirlenmiş gibi elini masama vurup "cevap ver" diye bağırdı tekrar kıza bakıp "canım şansını zorlama" dedim kahkaha atıp "bakın arkadaşlar yeni arkadaş cesur çıktı anlatın şuna biz yeni gelenlere neler yapıyoruz." ayağa kalkıp sırama yaslandım "hadi ya neler yapıyorsun göstersene göreyim" dedim kız bana elini kaldırıp vurucağı an elini arkasına doğru çevirip duvarla arama sıkıştırdım bağırmaya başladı can acısıyla herkes bize bakıyordu. Kızı kendime çevirip boğazından tutup " Yeni gelenlere ne yapıyorsun bilmiyorum ama ben onlara benzemem canım bana yaklaşanın canını yakarım bunu bil sen kimsinde bana el kaldırıyorsun.Herkes haddini bilecek!" Diye bağırıp bıraktım kızı Arkamı dönüp yürümeye başladım. Kapıda bekleyen dörtlü grubu görünce önce bir durakladım sonra 'ne bekliyorsun kızım ya' diyip çantamı alıp okuldan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEM PARILTILARI.
Novela JuvenilEski ben olsaydı eğer, buraya öyle neşeli bir giriş yapardı ki içi ısınırdı insanın! Peki. eski ben burada mı? Hayır. Neden mi? işte bunu anlatacağım bende. Dünya'nın en neşeli gökkuşağının, Dünya'nın en mutsuz gökkuşağına nasıl dönüştüğünü anlata...