✴3.Bölüm

49 7 0
                                    

Multide  (Araf ve grubu)

Bardan çıkınca bir taksi çevirdim evin adresini verip yolu izlemeye başladım. Okuldan o sinirle çıkıp sahilde biraz yürümek istediğim için arabayı almadım o sırada bardan aradılar oraya geçtim araba okulda kaldı o yüzden taksiyle eve gidiyorum.
Taksiciye ücretini ödeyip eve girdim. Kendimi koltuğa atıp bugün olanları düşündüm. Şu okuldan nasıl kurtulabilirim aslında okuldan kendimi attırabilirim ama öyle kardeşimin hayatı tehlikeye girer o yüzden bir şekilde okuldan gitmem lazım kafamı koltuğa gömüp off diye bağırdım. Beynim düşünmekten ağrıdı.Bu olaya daha sonra el atmayı düşünüp bir kenara attım.Şuan karnım aç ve yemek yemem lazım mutfağa gidip birşeyler atıştırıp yatağıma girdim.

# Kapkaranlık ormanlık bir yerde yürüyorum buraya ne zaman geldim.Kim getirdi nasıl geldim hatırlamıyorum.
"kimse yok mu? "Diye bağırıp yürümeye başladım. Karşımda gördüğüm kişiyle şaşırdım küçük kardeşim bembeyaz bir elbiseyle tam karşımda duruyor.
"Hayal" diye seslendim. Bana bakıp gülümsedi. Elini uzatıp,
"Abla yardım et bana" diye konuştu. Ona doğru yürüdükçe yolu uzuyodu sanki elimi uzattım arkasını dönüp yürümeye başladı ben sadece
"hayal! hayal! hayaaal! "diye bağırdım. Ama bana bir kere bile bakmadı gözden kaybolana kadar yürüdü ve ben yetişemedim ona. "Hayaaaall!" Diye bağırarak uzandığım yerden kalktım nefes nefese ter içinde kalmıştım yatağımdaydım gördüğüm rüyanın etkisiyle etrafıma baktım sabah olmuştu alarmım çalıyordu ,kapatıp dizlerimi kendime çekip ağlamaya başladım. Keşke şuan yanımda olsaydı onu ne kadar özlediğimi anlatamam onun için herşeyimi vermeye hazırdım.Daha fazla o halde kalmayıp banyoya girip duş aldım siyah dar paça üstüne siyah tişörtümü giyip ön tarafını pantolunumun arasına sıkıştırıp deri ceketimi giydim hemen evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım. Dün okuldan arabamı almadığım için kendime çok kızdım çok yürümüştüm ve karnımda açtı.Sahilden yürüyüp birşeyler atıştırıp okula yürüdüm. Sınıfa girip oturdum kulaklığımı takıp kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama sırama birinin vurmasıyla kafamı kaldırdım.
"Sana diyorum "diye bağırdı. Dün kavga ettiğim kızı karşımda görünce kaşlarımı çatıp.
"Yinemi sen" dedim
Alaya gülüp, "evet yine ben beğenemedin mi?"
"Rezil olmayı çok seviyorsun herhalde " diyip göz kırptım. Önce bozuldu daha sonra kendini toparladı.
"Ne diyosun ya" dedi.
Gözlerimi devirip " Sadede gel artık yine kime ne yapmışımda kahramanlık taslamaya geldin? "
Herkes bize bakıyordu sanki birazdan kavga edecekmişiz gibi haklılarda biraz daha burda kalırsa bu kız elimde kalıcak.
" Kimse bu okulda bana karşı çıkamaz şekerim. Şimdi kalk o sıradan ben oturucam bundan sonra bu sınıftayım" kollarımı önümde bağlayıp sırtımı sıraya yasladım ve
" Hadi ya burda mısın artık desene çok eğlenicez.  Ama tatlım ben burdan kalkmam kimse beni kaldıramaz o yüzden tıpış tıpış yürü arkalara doğru otur başka yere" kız bana bakıp "kalkıcaksın" dedi bana emir vermesiyle ayağa kalkıp
" sakın bana emir verme!" dedim gülüp
"Kalk dediysem kalkıcaksın "diye bağırdı elimi hızlıca masaya vurup "sen kimsinde bana bağırıyorsun lan" dedim kolunu tutup ileri doğru ittim üstüne yürüyordum ki o sırada arkadan birinin Berkay ve Mete alın onu peşimden gelin dediğini duydum. Arkadan iki kişinin beni tutup sınıftan çıkarmasıyla ,
"Bırakın sizde kimsiniz ne cesaretle bana dokunursunuz "diye bağırdım ama çok güçlülerdi ellerinden kurtulamadım merdivenlerden indirip okulun bahçesine götürdüler. Banklardan birine oturttular bana baktılar bunlar okulun bahçesinde oturan ve sürekli beni izleyen dörtlü gruptu onlara bakıp.
" Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz"diye bağırdım. Sarışın çocuk bana bakıp
" Asıl sen ne yapıyorsun daha ilk günlerin bir dakika bile rahat durmuyorsun bu okulda nasıl kalmayı planlıyorsun bu gidişle iki güne  kalmaz atılırsın " dedi dediği şeyle öylece kalakaldım bu okuldan atılamazdım. Onlara bakıp
"sizemi sorucam bunu niye getiriyorsunuz beni buraya" dedim.
Sarışın çocuk gülüp.
" Araf bak senin gibi ters emir sevmeyen bir tip ama burda biz yenileri çok iyi karşılarız yeterki ayağımızın altında dolaşmasın dimi" diyip bana döndü Araf denilen çocuk ilk gün kavga ettiğimde bana bakıp gülen çocuktu grubun lideri gibi hiç konuşmayıp sadece beni izliyor o çocuğun söylediğiyle bana dönüp.
" Biz burda yenileri sevmeyiz ayağını denk al" dedi. Alayla sırıtıp
" hadi ya peki bu umrumdamı sence kaç gündür yenileri sevmeyiz lafı dolaşıp duruyor eee burdayım ben hadi yapında görelim bakalım ne yapıyormuşsunuz yenilere "dedim bu dediklerimle birbirlerine bakıp
"Dişli çıktı he deyip" gülmeye başladılar. Sarışın çocuk elini uzatıp.
" ben Berkay "dedi "sanırım çok memnun oldum " diye sözünü devam ettirdi gülerek elimi uzatmadan
"Afra Mira aynı şeyi söyleyemeyeceğim pek" dedim gülümseyip elini geri çekti. Diğerleride kendini tanıttı Küpeli esmer olanın adı Mete, uzun boylu esmer olanın adı ise Ege gülümseyerek kendilerini tanıttılar sıcakkanlı uzaktan göründükleri gibi değiller yalnız Araf denilen çocuk pek yanaşmadı hatta bana uzun uzun bakıp" gidiyoruz" diyip yürümeye başladı. Arkasından bakıp.
" aman havasından geçilmiyor küçük beyin" dedim Berkay sırıtıp
" alışırsın ona zamanla" dedi bende ona bakıp
"gerek yok "dedim Ege bana doğru gelip.
"dövüşü seviyorsun sanırım" dedi "insanlara haddini bildirmek hoşuma  gidiyor"diyip sırıttım üçü de gülmeye başladı bana bir kart verip.
"Burda takılırız dövüş kulübü yer bana ait istediğin zaman gelebilirsin" dedi göz kırpıp yanımdan ayrıldılar.
--------------------------------

Sahilde yürümek bana her zaman huzur vermiştir ailem yanımdayken bile. O günler aklıma geliyor annemin bana yaptığı kurabiyeler babamın akşam eve gelince hemen odama gelip beni öpmesi Hayal'in sürekli odamdaki eşyalarımı alıp evin içinde benden saklaması. İki yıl geçti ondan önceki hayatım ile şuanki hayatım arasında çok fark var o zamanlar kendi hayatımı kendim şekillendirirken şimdi başkası benimle ilgili durumlara karar veriyor ne kadar acı babamı asla affetmeyi düşünmüyorum ona karşı olan öfkem her geçen gün dahada artıyor bizi hiç düşünmeden çekip gitmesi sanki çocukları yokmuş gibi ortadan kaybolması beni mahvediyor.
Telefonumun sesiyle daldığım düşüncelerimden uyandım çantamdan çıkartıp arayan kişiyle gözlerimi devirdim akşam zaten orada olacağım ne halt yemeye beni arıyor şimdi bu adam.
"Ne var?" Diye cevapladım sanki daha çok sinirlerimi bozmaya çalışıyormuş gibi gülmeye başladı.
" Beni ne kadar çok özlemişsin güzelim gözlerim yaşardı " gözlerimi devirip.
"Çok fazla hayal kuruyorsun Erdem ne için aradın söyle uzatma." Sırıtıp
"Bende akşam bar kapalı gelmene gerek yok diyicektim ama madem konuşmamı istemiyorsun güzelim sen bilirsin "diyince şaşırdım.
"Neden kapalı ?"diye sordum.
"Büyük patronun misafirleri gelecek kapalı olucak gelmene gerek yok bu gece boşsun" dedi.
" Sağol haber verdiğin için"
"istersen bu gece takıl..." telefonu yüzüne kapattım bu adama tahammül edemiyordum birde şuan teklifleriyle uğraşamazdım. Bu gece napıcağımı düşündüm eve doğru giderken içeri girip üstüme kot pantolunumu tişörtümü ve kapşonlu hırka giyip saçlarımı toplayıp şapkamı taktım kapşonumuda üstüme geçirdim. Evden hızlıca çıkıp arabama bindim Ege'nin verdiği kağıda baktım adrese doğru sürdüm arabami. Geldiğim yer dar bir sokakta gibi gözüküyordu arabayı parkedip kulübe doğru yürüdüm burası büyük bir yerdi içeri doğru yürüdüm etrafıma baktım o sırada karşıdan gelen biri bana "Buyrun kime bakmıstınız?" diye
sordu." Buranın sahibiyle görüşücektim" dedim bana bakıp "biraz bekleyin lütfen hemen geliyorum"kafamı salladım çok geçmeden Ege merdivenlerden aşağı inip gülümseyerek yanıma geldi elini uzatıp.
"Bu kadar erken beklemiyordum hoşgeldin" dedi ona bakıp
" Bu gece işim yoktu gelip görmek istedim burayı"diye cevapladım gülümseyip.
"iyi yapmışsın hadi yukarı gel"dedi Ege'yi takip edip merdivenlerden yukarı çıktım üst katta 4 kapı vardı içerden sesler geliyordu büyük ihtimal dövüşüyorlardı.  Ege'yi takip edip odadan içeri girdim. Berkay ve Mete oturuyorlardı beni görünce şaşırdılar.
" Oo cesur kız gelmiş" diyip selamladılar onlara bakıp
"merhaba" dedim.
Ege "otursana" diyip bir yer gösterdi gösterdiği yere oturdum üçü de bana bakıyordu. Onlara bakıp.
"kıvranmayı bırakın da ne sorucaksanız sorun" dedim.
" Ne zamandan beridir dövüşle ilgileniyorsun" diye sordu Mete ona bakıp
" 7 yaşından beri"
"Kim öğretti "
" Babam öğretmişti" Berkay yüzüme bakıp
"Ne kadar şanslısın diğer kızlara göre"  dedi.alayla gülüp
" Tabi çook şanslıyım" kaşlarını çattı daha sonra .
"Sanırım babandan pek hoşlanmıyorsun" diye sordu yüzüne bakıp
"Belki evet belki hayır "diye söyledim. daha sonra ayağı kalkıp,
"Kulübü sizmi gezdirirsiniz yoksa ben tek başımamı bakıyım?" diye sordum üçüde bana bakıp" önden bayanlar" diyerek elleriyle işaret ettiler odadan dışarı çıkıp koridorun diğer ucundaki odayı gösterip ,
"Buradaki odaların hepsi dövüş yeri alt katta spor salonu,masaj salonu ve küçük bir bar var önce şuraya bakalım diyip kapıyı gösterdi açıp içeri girdiler bende peşlerinden girdim. Gördüğüm şeyle şaşkına döndüm.

GİZEM PARILTILARI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin