✴6.Bölüm

37 6 0
                                    

Multide ( Afra mira )

AFRA MİRA.

"Yumoşşş nerdesin?Bak balık aldım sana yumooş"
Sabahtan beri evin içinde Yumoşu arıyorum yok acaba dışarı mı çıktı ama bu imkansız dışarı çıkarken kapıları kapatmıştım.
Banyodan ses gelince hemen koşup banyoya girdim. Lavabonun içine girip uyumuş canım benim ya hemen kucağıma alıp salona doğru yürüdüm koltuğa koyup önüne balık dolu tabağı koydum ve izlemeye başladım.

Dün gece yaşananlar aklıma geldi. Arafın gelip beni ordan almaya çalışmasına çok şaşırdım birşeylerden şüpheleniyor belliydi halinden o yüzden bugün okula gitmeyip biraz kafamı dinlemek istedim.
Onlar kulüpten çıktıktan sonra Erdem'in arsızca yüzüme bakıp "Eğlencenide mahfettik güzelim demesi mide bulandirciydi.
biraz hava almak için dışarı çıkıp sahile inmiştim buraya alışmamın en büyük nedeni sahile yakın olması büyük patron her kimse benim hoşlandığım hoşlanmadığım herşeyi biliyordu bugüne kadar hiç yüzünü görmedim. Bara geldiği günler benim gelmemi istemiyor ve Erdemle bana haber yolluyor. Bu işte birşey olduğunu farkındayım fakat hiçbirşey yapamıyorum.
Eve gelipte Yumoşu bulamayınca çok korktum hayal'den bana kalan tek şeydi ona gözüm gibi bakıyordum. Balıklarını bitirip yerine geçip iplerle oynayınca ona bakıp gülümsedim.
Hayvanlar insanlardan daha zararsız hiçbirşeyden habersiz iyiyle kötüyü ayırmadan insanlara sokuluyorlar buda onların en büyük ve en güzel özelliği. Yerimden kalkıp odama giderek üstümü değiştirdim üstüme kedili tişörtümü ve şortumu giyip mısır patlatarak odaya geçtim.

 Yerimden kalkıp odama giderek üstümü değiştirdim üstüme kedili tişörtümü ve şortumu giyip mısır patlatarak odaya geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Televizyonu açıp izlemeye başladım. Çok yorgunum ve uykum geliyordu dün gece uyuyamamamında etkisi vardı.
Kafamı koltuğa koyup gözlerimi kapattım. Tam o sırada kapı çalınca yerimden sıçrayarak kapıya baktım bu saatte kim gelebilirdi daha önce bu eve gelen olmamıştı kimse bilmiyor bu evi yavaşça kalkıp kapıya doğru yürüdüm.
"Kim o " diyerek seslendim ses gelmeyince daha da endiselendim. Kapının arkasındaki sopayı alıp kilidi yavaşça açtım kolu yavaşça indirince kapı açıldı. Sopayı kaldırıp gelen kişinin kafasina geçirince bağırıp
" Deprem mi oluyor lan "
Gözlerimi kocaman açıp .
"Oha yanlış alarm ne işin var senin burda "
"Abi yıldızlar uçuyor kafamın üstünde "
Kafamı kaldırıp yukarı bakınca Araf Mete ve Ege de gelmişti Mete ve Ege sırıtıyordu.Araf gözümün içine bakıp
"Eve gelen her misafiri sopayla mı karşılıyorsun?" Diye sordu sırıtarak mahçupça bakıp.
"Sizde kim o diyince cevap verseydiniz"
Berkay "Şunabak ya hem suçlu hem güçlü "
Ege "ee içeri almayacak mısın?" diyince
"Aa pardon hadi kalk Berkay içeri geç"
Berkay "aa acıyo ama" diyince gözlerimi devirip "abartma sadece bir sopa" dedim bana bakıp
"Olabilir ama sen bana vurdun" diyip dudak büktü gözlerimi devirip yanına çömeldim kollarından tutup kaldıracağım sırada Araf eğilip benden önce davrandı. Peşinden giderek soldan dedim koltuğa oturttu.
Bana bakıp "elinde ağırmış ya buz getir bari" diye söylendi.
Arkami dönüp buz getirdim dolaptan vurduğum yere bastırıp
"kıpırdama" diye söylendim.
"Aa"
" kıpırdama dedim"
"Sopayı kafama yiyen ben azar işiten yine ben"
Sırıtıp " ne nazik birşeysin sen ya
"Öyleyimdir annem öyle pamukla sararak büyüttü beni"
"Ana kuzusu "
"Aslancık afra"
Mete ve Ege kahkakalarını daha fazla tutamadılar.
--
Berkay 'ın nazı geçince onlara bakıp
"Evimi nereden buldunuz ?"
Araf bana bakarak
"İstediğimi bulurum ben"
"Neden geldiniz "
Ege oradan atılarak
"Merak etmiş olamaz mıyız? "
"1 hafta önce tanıdığınız birini mi imkansız "
"Gerçekten merak ettik ama dün geceden sonra "
Onlara bakıp
"Dün gece için üzgünüm ama öyle olması gerekiyordu "
Araf "neden" dedi.
"Çünkü öyle olması gerekiyor siz sadece benim sınıf arkadaşlarımsınız yani bir yandan da doğru söylemiş oldum sizi tanımıyorum."
Mete bana bakarak
"Tanısan öyle mi derdin yine ?"
"Evet "
"Neden? "
"Dedim ya öyle olması gerekiyor "
Araf kaşlarını çatarak .
"kelime oyunları yapma bana"
"sizi ilgilendirmez benim hayatım kelime oyunu yapmıyorum. "
"Senin hayatın beni ilgilendirmiyor zaten.Erdemle olan bağlantın beni ilgilendiriyor "
Ona bakarak
"Daha öncede dedim o benim patronum "
"O yüzden mi dün gece verdiği her emri yerine getirip bizi tanımamazlıktan geldin "
"Öyle davranmasaydım kötü şeyler olacaktı "
"O şerefsiz hiçbişey yapamaz "
Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.
"Anlamıyorsunuz beni ve hiçbir zamanda anlamayacaksınız"
"O zaman anlatta anlayalım afra" diyerek söze girdi Berkay .
"Hayır olmaz sizden tek isteğim ricam bu işe karışmayın orayada bir daha gelmeyin "
Araf yumruklarını sıkarak
"Erdemle benim derdim ve ben bu işin peşini bırakmayacağım"
Sinirle nefes alıp "Erdemle derdin neyse beni karıştırma "
"ozman sende anlat onunla ne işin olduğunu "
"Ya yeter siz buraya benim ağzımdan laf almaya geldiyseniz lütfen gidin" diyerek kapıyı gösterdim. Berkay
"Sakin ol afra "dedi
"Eger misafir olarak geldiyseniz size kahve getireyim "
"Tamam arkadaşım misafiriz "dedi ege
"Tamam ozaman ben size kahve getiriyim. "
Ayağa kalkıp mutfağa gittim kahve için sıcak su koyup beklemeye başladım. Keşke Evimi bulup gelmeseydiler bu işin peşini bırakmalıydılar ama nasıl? su kaynayinca bardaklara kahve koyup üstüne su boşalttım.
İçeri geçince Yumoş Arafın kucağında Araf gülümseyerek tüylerini oksuyodu Kahveleri sehpaya koyup
"Buyrun kahveleriniz"
Araf bana dönerek
"Adı ne? "
Ona bakınca hemen Arafın kucağından inip bana dogru geldi kucağıma alıp gülümseyerek tüylerini oksadim.
"Adı Yumoş "
"Ne garip " dedi Araf.
Kafamı kaldırıp
"Garip olan ne?"
"Gülümsemen"
Kaşımı kaldırıp
"Nasıl yani? "
"Barda insanların söylediklerini duydum hiç güldüğünü görmemişler okula geldiğinde de dikkat ettim hiçbir zaman gülümsemedin ama kediyi gördüğün an gülümsemeye başladın garip olan bu"
Kafamı sallayıp
"Haklısın garipmiş sen anlatınca anladım"
"Kedi senin için çok mu önemli? "
"Evet o benim en değerlimden hediye" dedim.
"Sevgilin yani"
"Hayır kız kardeşim"
"Gerçekten öldü mü?" diye sordu Ege
Ona bakıp
"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum "dedim.
Halimden anlamış gibi
"Tamam madem öyle istiyorsun "
Araf ayağa kalkıp .
"Gidelim biz "
"Peki geldiğiniz için teşekkür ederim"
"Yine geliriz bıkarsın bizden" diyerek sırıttı Berkay.
"Herzaman beklerim "
Kapıya doğru yürüdüler
Dışarı çıkıp bana döndü Araf
"Dikkat et. Misafirlerini sopayla kovalama" diyip Alayla sırıttı
Gülerek
" yaaa sizde ses verin bir dahakine"
El kaldırıp gitmeye başladılar bir süre arkalarından bakıp kapıyı kapattım.
gülümseyerek.
"Hadi yumoş uyuyalım artık "
Kucağıma alıp yatağıma girdim gözlerimi kapatıp gülümseyerek uykuya daldım.
##




GİZEM PARILTILARI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin