11

385 36 8
                                    


Miley biraz konuşabilir miyiz?

Paul'un mesajına odama gelmesini söyleyerek cevap verdikten sonra otel odasının rahat yatağında biraz daha gerindim. Yatağımdan çıkıp kendimi banyoya attığımda yaptığım ilk şey yüzümü yıkamak olmuştu. Soğuk su kendime gelmeme yardımcı olurken kapı iki kez tıklatılmıştı.

Kapıyı açtığımda Paul 'günaydın' dedikten sonra odama girmişti. Belimden düşen eşofmanımı yukarıya çekerek iplerini bağladım ve cam kenarında bulunan koltuklardan birine, onun karşısına oturdum.

Paul ile olan konuşmamız tahmin ettiğimden daha uzun sürmüştü ve neredeyse tamamı iş ve promo hakkındaydı. Henüz yeni olduğum ve anlamakta zorluk çektiğim bu şeyler beynimi gerektiğinden fazla yormuştu. Kahvaltıya inmek için asansöre doğru giderken hangi şarkıyı bir sonraki teklim için seçeceğimi düşünüyordum.

Kapılar açıldıktan sonra gideceğim kata bastığım sırada içeriye Justin girmişti. Rahatsızca kıpırdandığımda bakışları üzerime döndü ve ben yeri izlemeye başladım. "Günaydın." Dedi ve arkasındaki aynaya yaslandı. Aynı şekilde ona karşılık verirken asansör restorant katında durdu. Gereksiz lüks otel restorantında kendime bir tabak alıp yemek almak içinsıraya girmiştim. Bu kadar lüks bir otelde kahvaltı için açık büfe olmasına şaşırmıştım doğrusu. "Dünden sonra benimle hiç konuşmadın. Bir sorun mu var?"

Arkamdan gelen sesi ile irkilip ona yandan bir bakış attım. "Hayır," dedim. "Sen yanlış anlamışsın."

Bir cevap vermediğinde rastgele doldurduğum tabağımı alıp masalardan birine geçtim. Çok geçmeden o da gelip karşımdaki sandalyeye oturdu. İlk bir kaç dakika sessiz geçerken hafifçe öksürdüğünü işittim. "Bak dün seni öp-" Derin bir nefes alıp çatalımı nasaya bıraktım. "Bak Justin, bana arkadaş olduğumuzu söyledin ama beni öptün. Arkadaşlar öpüşmez."

Tam o anda yanımıza oturan Paul ve Scooter'ın zamanlaması bugün hiç olmadığı kadar iyiydi.

*****

"Party In the USA" şarkısına ne dersin? Hem 4 Temmuz da yaklaşıyor iyi bir promo olabilir."

Kafamı sallayarak onay verdim. "Klip çekimleri ne kadar sürer?"

Paul bir süre düşündü. "Çok uzun sürmez, 1 hafta muhtemelen. Konsept belli olduğu için geriye düzenleme ve çekimler kalıyor."

Scooter sonunda ağzını açabildiğinde saatlerdir söylemrye çalıştığı şey ortaya çıkmıştı. "Siz ikinizin arasında bir şey mi var? Hiç konuşmuyorsunuz."

"Hayır."

Aynı anda konuştuğumuzda istemeden güldüm. "Ben biraz yorgunum. Enerjim düşük ve hiçbir şey yapasım yok. Tek neden bu, endişelenme."

Sandalyemi geriye iterek ayağa kalktım. "Ben biraz dolaşacağım." Kısa bir süre sonra Los Angeles'dan'a geri dönecektik ve ben California'yı keşfetmeden dönmek istemiyordum. "Justin de seninle gelsin. Dışarıda biraz görülmeniz iyi olur."

Bir şey demeden onun da masadan kalkmasını ve yanıma gelmesini bekledim. Nasıl oldu da hayranı olduğum kişinin yanında bu kadar rahat bir hal alabilmiştim aklım almıyordu. İki normal insan gibi onunla sokakta gezebileceğim hiç aklıma gelmezdi.

Aramızda olanların ne olduğunu ise zaman gösterecekti.

Youtube•BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin