SEVMEKTEN ÜRKEN YABANCI

48 7 0
                                    

Köstebekler gibi deliyorum vücudumu, şişiriyorum
Ben kendimi öldürmek ile tehdit ederken,
Bedenim serseri bir şekilde kaçınmaya çalışıyor bundan !
Ölüm, ölüm diye haykıran tırnaklarım
Kendi makaslarıyla doğruyor ellerimi
Ve bir çocuk doğuruyor boşluklarından
Nedensizce ellerinle, kentleşme arzularım
Evet nedeni belli değil !
Seni ilk gördüğüm de
Vücudumdan haykıran titreme anları
Biliyorum erkeklik hormonlarımdan değil
Kalbimin tersine dönüp,
Sana doğru kan pompalaması
Erkekliği hadım ediyordu.
Ciddi bir şekilde sırt çeviriyordum yaşamaya
Böceklere sokuluyordum,
Bedenimi küçülterek ellerimi çoğaltıyordum toprağa doğru.
Küçüldükçe kaçıyordum
Yağmur damlalarından
Seni gördükçe bir damla yağmur ölümüm olabiliyordu evet !
Evet boğulabilirim bir damla tükürükle bile
Tükürme yüzüme ölebilirim
En azgın bir suçlu bile arkadan vurma anında düşünür
Hey der kendi kendine, ne yapıyorum ben bu kadar korkak mısın ?
Ve ekler ölüme yakın adamı övmek için
O bile korkusuzca dönüp gidebiliyor ölüme
Ölüme sırtını döndüğün de
Ona sırtını dönmüş olduğunu görmez ölüm !
Ona koştuğunu sanar.
Sandırıcı bir siyasi aşk ile yaklaşıyorum sana
Takım elbiselerimi giyerek
Rutubetle bezenmiş yalanlı siyasi pazarlar oluşturuyorum kendi dışım da
Yasaklı kitaplarla hitap ediyordum insanlara
Yasaklıyordu onlarda beni kendilerine
Ama nereye kadar ?
Seni severek atan kalbim başka kime ihtiyaç duyardı ki zaten.
Uzay boşluğun da
Havasızlığa alıştıktan sonra
Boğuyorlardı beni oksijenle
İrrasyonel bir alyuvarla yüzüyorum gözlerinin denizinde
Artık daha fazlasıyla sınama beni
Kirpiklerim insanlaşıyor vicdan yapıyor kendini kendisiyle.
Bağlayıp kapatıyor gözlerimi
Sırf görmesin diye kahve dolu gözlerim seni
Cezveler satın alıyorum yaşlı bir hurdacıdan
Açsın ve izin versin diye gözlerime
Kirpiklerime: Kahveler pişiriyorum
Sade, şekerli, köpüklü
Bu mücadeleci sevgim Filistine uğruyor bir gün
Çocuklar için ağlamaya başlayan gözlerim
Dünyanın en acı kahvesine formül oluyordu
Bırakıyorum artık dişlerimin arasındaki sözcükleri
Yol veriyorum dizelere
Hatta yol alması için noktalar iliştiriyorum ayak uçlarına
Bir trajedi oluşturdum bedenim de
Damarlarımla sarılı bir tiyatro salonun da
Seni oturtuyorum bütün koltuklara
Gözlerimin perdesini aralıyor seni arıyorum
Ve yoksun artık yansımaların sardı dünyayı.
Artık kaç yüzyıl kaldı ki senin de bir aşk efsanesi olmana, bilmiyorum
Kırılgan bir bardak da aşkı içmek için
Seni doldurdum bardağıma
Bütün kırılan kemiklerimle
Bütün yırtılan kaslarımla
Seni hissetmekteyim
Bu cansız bedenim seni hissedebilir
Ancak hiçbir insan bir ölüyü sevemez.
Sana öldüm de geldim.

HUDÛ (Bir Yalnızlık Düştü Aklıma Bende Şiiri Bıraktım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin