SUSKUN

Tokat

"Avşa ".Tekrar bağırınca arkamı döndüm .Yüzüme ifadesiz bir maske takıp gözlerimi "ne var" anlamında siyah gözlerine diktim.Aramızda geçen 3 saniyelik bir bakışma sonunda nihayet konuşabildi."ahmet hoca seni çağırıyor "dedi.Gözlerinde benim gibi umursamaz bir ifade vardı .Sonra başımı sallayıp yanaklarımı  hava ile doldurdum .Bu hoca hic bir zaman benden vazgeçmeyecekti anlaşılan .Ahmet hoca büyük ve prestijli(!)okulumuzun rehber ogretmeniydi. Ve haftada bir iki kere benimle konuşmaya çalışır ve derdimi anlamaya çalışırdı .Ama bu tabii ki çok zordu çünkü konuşmayan birini anlamak yani aslında hic bir zaman anlamamaktı .Yine her zaman olduğu gibi benimle konuştu ve bende öküzün trene baktığı gibi ona baktım.İlk dersimi böyle geçirdikten sonra sınıfa doğru yürüdüm.Sınıfın içine girerken arkamda hissettiğim bir çift siyah inci gibi gozlerle karşı karşıya geldim.Bu bugün beni çağıran cocuktu.Boyu 1 .80 vardı.Benden 10 santim uzundu.Yüzü erkeksi hatlara sahip burnu düz ve şekilliydi.Dolgun dudaklara sahip kiraz renginde dudakları vardı.Esmer tenli altında kot üstünde de koyu mavi dar bir tişört vardı.İki saniye ruhsuz bakısmadan sonra sınıfa girdim.Nedense sınıfa girerken çocuğun bakışlarını sırtımda hissedebiliyordum.Sınıfa girdiğimde sınıfın en arkasındaki sıramda yerimi alıp uyumaya hazırlandım .Neredeyse bütün derslerde uyumama rağmen derslerim kötü sayılmazdı.Bütün derslerin hepsini neredeyse uyuyarak geçirdikten sonra beni bekleyen şoföre doğru gittim .Bugün sahile gitmek ve biraz, denizin hırçın dalga seslerini duymak istiyordum.Şoföre telefonda sahile gitmek istediğimi yazıp gosterdim.Şoför ilk önce sessiz kalsada sonra tamam dedi ama o ne derse desin zaten oraya gidecektim.Sonra sahile doğru yürümeye başladım .Yolda kaldırımların şekillerinin içine basarak yürüyordum .Nedense böyle bir takıntım vardı .Hatta bir seferinde bu takıntım yüzünden kaldırımdaki beş kişiye çarpmıştım .Sahile geldiğimde kumların ustune oturup müzik dinlemeye başladım .Yarım saat sonra ortalık kararmaya başladığında yavaşça ayağa kalkıp gitmeye hazırlanırken arkadan bir kaç sarhoş sesi "güzelim"dedi.Şimdi boku yedin diye söylendi iç sesim.Çünkü gerçekten kendimi beğenmesemde bir çok kişiden teklif almış ve yüzüme bir çok kisi güzel olduğumu söylemişti .Ama tabii ki bugüne kadar bir sevgilim dahi olmamış hatta doğru düzgün bir erkekle bile konuşmamıştım.Arkamı dönmeden hızlıca yürümeye başladığımda biri bileğini tuttu.İfadesiz yüzümü hic mimik oynatmadan 40 yaşlarındaki iğrenç moruğa yüzümü çevirdim.Pis pis sırıtıp "nereye böyle guzelim"dedi.O an bir şeylerin yolunda gitmediğini anladigimda korku yüzümde değil ama kalbimdeki yerini almıştı .Bileğimi kurtarmaya çalışırken tip tip yüzüne bakmaya devam ettim.Aslında eğer yanlis bir harekette bulunursa ona haddini bildirirdim.(iki yıl önce 1 yıl boyunca karete ve dövüş dersleri almıştım bu yüzdende dışarıya tek başına çıkmama izin veriyorlardı.)Ama sorun şu ki tam üç kişilerdi .O anda arkamdan biri "o lanet ellerini onun üzerinden çek "dedi.Ben bugün ikinci şokumu yaşarken sesin bu sabah ki çocuktan geldiğini anlamıştım .Birden arkandaki çocuk beni kolumdan sertce tutarak arkasına çekti .Ve bileğimi tutan sarhoşun yüzüne gelişi güzel bir yumruk geçirdi .Zaten sarhoşluğun verdiği etkiyle ayakta zor duran adam yere kapaklandı.Diğer iki kişide arkasına bakmadan kaçtı .Bunlar yaşandıktan hemen sonra ben de kolumdan sertce tutularak siyah range rover 'ın önüne getirdi.Koluma ondan kurtardıktan hemen sonra birden yüzüne okkalı bir tokat vurup bacak arasına bir tekme attım.Çocuk anın etkisiyle şoktayken arkamı dönüp ağlayarak koştum.Eve geldiğimde koşarken hic durmadigim için nefes nefese kalmıştım .Evdekilere açıklama yapmamak için nefesimi düzene sokup büyük bahçemizden içeri girdim .Ve eve doğru yürümeye başladığımda yüzüm yine ifadesiz ve umursamazdı Kapıdan içeri girdiğimde annem birden bana sarılıp çok geç kaldığımı ve endişelendigini söyledi.Kollarından yüzümü buruşturarak ayrıldıktan sonra odama gidip kapıyı kilitledim.Çünkü sürekli odana girip bir şeye ihtiyacım var mi diye soruyorlardı .Bende kapıyı kilitleyerek hic bir şeye ihtiyacım olmadığını söylüyordum.Yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimizde fırçalayıp siyah pijamalarımı giyip yatağa yattım.Ve bugün olanları düşünerek uykuya daldım.Ertesi gün uyandığımda sıcak bir düş alıp saçlarımı kurutmadan dışarıya çıktım.Soğuk saç diplerimi titretirken şoför bana şok olmuş ifadeyle baktı.Ne var canım ,insan hic mi ıslak saçla dışarı çıkamazdı .Her neyse şoförü takmayıp arabaya bindim .Okula geldiğimde kapının önünde beni bekleyen bir çift siyah inci gibi gözlerle karşılaştım .Ama bana çok sinirli bakıyordu.Ben de ona umursamaz ve düz ifademi takınarak bakıp yanından geçtim.Ama birden kolumdan tutup beni kendine çevirdi ve "nereye gidiyorsun" diye sınırlı bir sesle sordu.Ondan gerçekten korkmaya başlamıştım ve su an bana gerçekten çok kötü bakıyordu.