--------------ERAY ' DAN DEVAM------------
Dans bittikten sonra onunla biraz eğlenmeye karar vermiştim. Beraber yemek yapmak...
"Güzelim, biliyorum cazibeme doyamadın. Gel beraber yemek yapalım. Ben beceriksizim. Öğret bana... "
Beraber onun isteğiyle kurabiye ve börek yapmaya karar vermiştik.
-------------GÜLÇE'DEN-------------
Küstah! Cazibeymiş. Hıh... Kendisi beni süzerken, ağzından salyalar akarken iyiydi...
Benim isteğim üzerine börek yapmaya başladık.
"Pardon. Kaç gündür adını söylemiyorsun. Söyle de seslenebileyim."
Gerçekten kaç gündür hiç merak etmemiştim.
"Tamam güzelim. Adım....adımmm"
"Adın?"
"Eray..."
"Tamam Eray. Unu verebilir misin? "
Alışveriş yapıyordu. O konuda sıkıntı yaşamıyordum.(Malzeme)
"Tabi veririm güzelim. Un nerde?"
"Dolabın içinde. Getir hadi."
"Hangi dolabın?"
Bu çocuk beni dedirtecek!!! Aaahhhh!! Orda demek için ayağa kalktığımda birden unu çıkarıp yarısını üzerime boşalmıştı.
"Ne yapıyorsun Eray bey!!!"
"Unu üzerine döküyorum. "
"Peki bunu neden yapıyorsun acaba!"
"Seni sinir etmek için güzelim."
"Off. Beni sinir etmek seni mutlu mu ediyor?"
"Sinirlenince çok tatlı oluyorsun güzelim. Seni böyle görmek çok hoşuma gidiyor..."
"B..ben ş..şey börek evet evet börek."
Çok utanmıştım. Bana tatlı oluyorsun mu demişti o...
"Hele utanman yok mu...Beni benden alıyor be güzelim...Biliyor musun? Çok masumsun. Çok güzelsin. Sana aşık olmamak için elimden geleni yapıyorum. Ama böyle olman işimi zorlaştırıyor..."
Ne demek istiyordu? Bana aşık olmaktan neden kaçıyordu..?
"Sen..sen neden aşık olmaktan korkuyorsun?"
"Boşversene güzelim... Hadi hadi börek yapıcaz daha..."
"Tamam."
Böreği yapmaya başlamıştık. Daha doğrusu başlamıştım. Onun beni süzmekten başka bir iş yaptığı yoktu...
-------------ERAY'DAN------------
Korkuyordum. Ona aşık olmaktan...Bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Sanırım o bana aşık olmuştu. Güzelim be! Sana bunu söylemeyi isterdim ama seni sevemem. Bunu bana yaptırma!!!
Ama onu istiyordum. Bana ait olmasını istiyorum. Yakında o da olacaktı. Çok yakında...
Incecik elleriyle börek hamurunu açarken dalıp gitmemek imkansızdı. Narin narin hareketleri beni benden alıyordu. Ona o kadar dalmıştım ki bana sorduğu soruları bile dinlememiştim. Dayanamadım. Onu böyle görmek ona karşı isteğimi artırıyordu. Ayağa kalktım. Elini tuttum ve börek tepsisini hızla ittirdim.
"Ne yapıyorsun!"
O güzel sesi aklımı alıyordu. Onu duvara yasladım. Kalp atışlarını duyabiliyordum. Kulağına eğildim.
"Çok güzelsin be güzelim."
"Lütfen...lütfen çekil."
"Masumluğun, korkun, utangaçlığın, sinirin, sevincin...Beni benden alıyorsun...Bana ne yaptın? Nasıl bağladın kendine..?"
"Madem seni senden alıyorum. Neden bana aşık olmaktan kaçıyorsun?"
"Çünkü zorundayım. Bunu sana anlatamam..! Bak seni istiyorum, seni çok istiyorum be güzelim. Sadece, sadece benim ol istiyorum. Bu isteğim yakında olacak..."
"Ne!!!"
-----------GÜLÇE'DEN-----------
Böreği yaparken birden ayağa kalkmıştı. Ne olduğunu anlamamıştım. Hızla tepsiyi ittirmişti. Üzerime doğru yürümeye başladı. Çok korkmuştum. Beni duvara yasladı. Nefesini hissedebiliyordum. Kalp atışlarım tavan yapmıştı. Bu hareketleri beni sinir etsede açıkçası hoşuma gitmiyor değil di... Onu hissetmek...Çok çok başka bir şeydi.
Kulağıma eğilip bir şeyler söyledi. Aklıma en çok takılan "Çünkü zorundayım..! Bak seni istiyorum, seni çok istiyorum be güzelim... Benim ol, sadece benim ol istiyorum...Yakında bu isteğim olacak ..."
Ne demek istiyordu. Çünkü zorundayım derken? Benden ne saklıyordu? Seni istiyorum da ne demek? Bu masum bir istek mi yoksa...yoksa hayır! Bu olamaz! Böyle bir pisliği yapamaz!!!
Kafamda milyonlarca soru cevap bekliyordu...Bazı cevaplara asla ulaşamayacağını da bilerek... Son dediği aklımı karıştırdığı için buradan kaçmak istiyordum. Daha önce denedim ama korumaları engel olmuştu. Bunu bana yapmazdı. Yapamazdı... Yapmasın Allah'ım ne olur...
------------ERAY'DAN------------
Ağzımdan her şeyi kaçırıyordum. Şu aptal dilimi bir türlü tutamıyordum. Onunla bu akşam ilk ve son kez masumca yatağa yatacaktım. Bana aşık olup acı çekmesini istiyordum. Ama bende çekecektim. Bunu biliyordum...
Ben bu düşüncelerle meşgulken o çoktan sofrayı hazırlamıştı. Böreği hazırlamıştı, sofraya koymuştu. Oturduk ve yemeğe başladık.
"Ellerine sağlık. Çok güzel olmuş güzelim."
"Afiyet olsun Eray."
"İsmim ağzına çok yakıştı..."
-----------GÜLÇE'DEN-----------
Böreği yerken takındığı tavır çok hoşuma gitmişti. Ağzına çok yakıştı ismim dediginde bayağı utanmıştım...
Akşam olmuştu. İkimiz sofrayı topladık. Meyve yedik. Biraz espriler yaptı. Daha çok erkendi ama yatmak istedi. Nedenini sorduğumda uykum geldi demişti. Içimde bir korku vardı...
Yatağa uzandı ve yanıma gel demişti. Kabul etmedim. Zorluk cikartirsam başıma gelecekleri biliyordum. Yine de reddetmiştim. O an nefesim kesilmişti, çok korkmuştum.
Birden yataktan kalktı ve bir hışımla beni çekip yatağa fırlatmıştı. Yanıma yatıp, kollarımı sıktırıp beni kendine doğru çekerek kulağıma " Sadece Uyu! " demişti.
Göğüs kafesindeki hareketleri, nefesini sırtımda ve boynumda hissediyordum. Bu bende korku ve heyecan yapmıştı. Aglamamak için kendimi zor tutuyordum. Güçlü görünmeliydim. Belki zayıf halim onun kötü şeyler yapmasını tetikleyebilirdi... Gözümü kapattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
------------ERAY'DAN------------
Ona yanıma gel dediğimde yüzündeki korkuyu hissetmiştim. Yanıma gelmeyi kabul etmedi. Bende sinirle onu yatağa yanıma doğru çektim. Nefesini, kokusunu hissetmek onunla masumca bir gece geçirmek istedim. Bu yüzden ona "Sadece Uyu!" dedim. Son kez benden nefret etmeden...Onun hayatını mahvetmeden...
Gece boyunca gözümü kırpmadan onu izledim. Ne güzel uyuyordu. Kalp atışlarını duyabiliyordum. Çok hızlıydı. Benden korktuğu çok belliydi. Duydu mu duymadı mı bilmiyorum ama kulağına "Özür dilerim güzelim..." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATUNUM OL BE GÜZELİM
RandomGarip bi başlangıç. Herkesten herşeyden uzak. Eray ve Gülçe'nin hikayesi. Karanlık günlerden uzaklaşmaya çalışan iki genç. En garip şey ise 4 yıl o 4 yıl içindeki yaşadıkları, Eray acaba Gülçe sayesinde kötü huylarindan vazgeçip hayata yeniden basla...