Hastane Macerası

98 8 0
                                    

------------HÂLÂ ERAY----------- :D

Şu an arabadayım. Stresliyim. Ama dışarıya çaktırmıyorum. Adamlarım hazır. Hem kıza arabayla çarpıyorum hem de aynı arabayla kaçırıyorum. Çok acımasızım (Tabiki plaka değişik. Rengi de). Onu Bursa 'dan alıp Istanbul'a kaçırıcam. Issız bir semtde, çok ta lüks olmayan bir otelde ne olacağını bilmediğimiz günler geçireceğiz...
Hastanenin önündeyim. Açıkçası onu ikinci görüşüm olacak. İçimde bir heyecan var. Hafızasını kaybettiğini bildiğim için ona sevgilisiymiş gibi yaklaşıcam . Tutarsa... Yanında kimse yoktur inşaAllah. Ayak bağı olmasın kimse. Adam kaçırıyordum ama ilk defa bir kız kaçırıyorum. Kulağa çok hoş geliyor...
Evet panik yok. Içeriye girdim. Koridorlarda yavaş yavaş ilerliyorum. Hassiktir! Odanın önünde birkaç kişi var. Tabiki de klasik bir doktor önlüğü giyicez . Başlıyoruz...

"Buyrun doktor bey. Bir şey mi oldu?" (Sena)

"Bir sorun mu var ?"( Berkay )

Evet var. Siz bi siktirip gitseniz sorun kalmayacak. (Erayın iç sesi )

"Hastayı kontrol etmeye geldim. Önemli bir şey yok "

"Peki. Bir ihtiyaç var mı doktor bey, bizde gelelim mi ? "(Sena)

"Yok gerek yok , hastayla yalnız konuşucam"

"Peki o zaman. Hadi Berkay doktor bey ilgilenecek. Sen bi su al , ben de bi lavaboya gideyim "

Hadi bi gidin ya iki saattir laga luga (Eray'ın iç sesi )

Içeri girdiğimde halsiz bakışları beni karşıladı . Bana "Sen kimsin?" bakışları vardı. Doğruyu söylemek gerekirse bu hasta ve halsiz hâli bile güzeldi. O derin mavi gözleriyle bana bakıyordu. Adı neydi acaba? Gülümsedi. Ne güzel gülüyorsun be ... Neyse, bana noluyor ya?
Üzerimdeki doktor önlüğünü kapı ile yatak arasındaki boşlukta çıkardığım için görmemişti. Yüzünde hiç pürüz yoktu. İncecik bilekleri , beyaz teni , zayıf ve zarif vücuduyla doğrusu gözümü kamaştırıyordu. Düşünüyorum da...Ne süzdüm bee :D...Neyse ben ne yapacaktım? Heh tamam. Hayran bakışlarımı onun sorusuyla sonlandırdım . Narin bir sesle konuştu...

"Acaba sizi tanıyor muyum ?"

"Evet sevgilim, hafizani kaybettin ya. Ben senin sevgilinim"

"Ama arkadaşlarım bana bir sevgilim olduğunu söylemediler. Daha doğrusu Sena haricinde diğerleriyle konuşmadım ve kim olduğum hakkında pek bir bilgim yok açıkçası."

Ne kadar da tatlı konuşuyor... Odaklanamıyorum. (Eray'ın iç sesi )

"Evet aşkım. Ben senin sevgilinim. Ve şu anda doktordan izin aldım. Seni gezmeye götürücem. Hadi gel ."

"Şeyy , Sena da bizle gelse olur mu ? Ondan başka kimseye güvenemiyorum, özür dilerim. Hatırlamıyorum çünkü kimseyi. Lütfen yanlış anlamayın ."

"Çok masumsun. Özür dilerim güzelim. "

"Ne efendim anlamadım?"

O bunları söylerken ben onu çoktan bayıltmıştım. Çünkü arkadaşının gelmesini istedi ve buna izin veremezdim . Onu burdan bi an önce çıkarmam gerekiyordu. Adamlarım şu iki salağı oyalıyordu. Onu kucağıma aldım. Arkama bakmadan koşmam gerekiyordu. Hızla odadan çıkarak koşmaya başladım. Çıkışa yaklaşmıştım. Arkadaşı olan kız beni gördü ve bağırdı. Ama tabiki yetişemedi. Hızla arabaya bindim. Narince arabanın arkasına onu yatırdıktan sonra ön tarafa binip gazladım. Bu kız varken kendimi kaybediyorum. Ben ve narinlik. Hiç düşünmezdim. Yolda mola verdiğimde arabayı değiştirdim. Ve onu tekrar kucağıma aldım. Çok terlemişti. Kazadan yeni çıktığı için çok yarası vardı. Kolu kırıktı. Hasta olmasını istemiyordum. Almış olduğum yedek üstleri giydirdim. Kahretsin! Büyük almışım. Ne bekliyordum ki sanki. İncecik kız. Üzerindeki geceliği çıkarırken ona kendimi yakın hissettim. Kız kardeşimi ben giydirirdim. Onu kardeşim gibi görmüyordum ama ona her baktığımda aklıma kardeşim geliyordu. Zavallı kardeşim Esra küçücük yaşta öldürülmüştü. Katilin torununa acıyacak değildim. Yani acıyamazdim. Acımamalıyım.

Ee şekerlerim nasıl sizce ? Bence kesinlikle devam etmelisiniz . Fikir ve düşünceleriniz benim için çok önemli... Lütfen oylamayi unutmayın şekerlerim

Keyifli okumalar dilerim :)

HATUNUM OL BE GÜZELİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin