Gitti.

192 7 2
                                    

------------ERAY'DAN-----------

Onu bu halde görmek beni utandırmıştı. Kendimi tam bir şerefsiz olarak hissetmiştim. Daha önce hiç bakireyle beraber olmamıştım. Kendimi öldürmek istiyordum. Ama böyle hissedeceğimi tahmin etmiştim. Yinede bu kadar mahvolacağımı tahmin etmemiştim.

Bayıldığı için endişelenmiştim. Tanıdık bir doktor çağırmıştım. Korkudan bayıldığını söyledi ve bir serum takıp gitmişti. Allah'tan bir sorunu yoktu. Yoksa kendimi hiç affetmezdim. Bir hafta buralardan gidecektim. Yiyecek ve erzak bırakmıştım. Ve onun sakinleşmesi için otelde yalnız bıraktım.

------------GÜLÇE'DEN------------

Uyandığımda kabus olmadığını anlamıştım. Kolumdaki serumu çıkardım. Duşa girdim. Ölü gibiydim. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Kalbimde açılan yaralara ve hayatımın kararmasına şu sıcak su bile etki etmiyordu. Hiçbir şekilde mutlu olamıyordum. Neden bana bunu yapmıştı...Ona hakkımı asla helâl etmeyecektim. Duştan çıkıp giyindim. Akşama kadar ve ertesi günde hiçbirşey yemedim.

Ona bir şans verecektim. Hayatımda gecmisimi hatırlamadığım için aşık olduğum ilk adamdı. Onu ailem gibi hissetmiştim. Ne salakmışım! Artık ondan nefret ediyordum ve iğreniyordum... O pislik bana dokunmuştu. Bana sahip olmuştu. Gözlerimi her kapadığımda o an aklıma geliyordu...

-----------TİLKİ'DEN-----------

"Sena, Berkay size haberlerim var...Gülçe'nin izini bir şekilde bulduk. İstanbuldaymış. Sena sende bizimle gel. Sen olursan bizimle gelecektir. Seni tanıyor. Hadi hazırlan gidiyoruz. "(Tilki)

"Bende geliyorum."(Berkay)

"Hadi çabuk olun o zaman!"(Tilki)

-----------GÜLÇE'DEN-----------

Tam bir hafta olmuştu. O pislik herif hâlâ ortalarda yoktu. Dışarı çıkmama da kapıdaki adamlar izin vermiyordu. İntihar etmeyi düşünüyordum. Ama yapamadım...
Ne yemek, ne içmek içimden gelmiyordu. Derin yeşil gözleri, bana yaptıkları an be an aklımdan çıkmıyordu.

Birden kapıda ses duydum. Kapıyı açtığımda Eray'ın adamları yerde yatıyordu. Kafamı kaldırdığımda karşımda Sena, Berkay ve bir adam dikiliyordu. Hızla Sena'ya sarılıp beni götür buradan diyerek ağlamaya başlamıştım....

"Kardeşim seni bir daha asla bırakmicam."(Sena)

"Ağlama Gülçe, haydi gidiyoruz."(Berkay)

"Benim biricik torunum haydi gidelim. Evimize dönünce sana her şeyi anlatıcam. "( Tilki)

Benim bir dedem varmış. Mutluydum. Bu cehennemden kurtuluyordum.

"Gülçe o adam nerde."(Tilki)

"Bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Bırakın onu gidelim artık. Lütfen..."(Gülçe)

"Tamam Gülçem."(Tilki)

"Siz ikiniz o adam buraya gelirse ne yapacağınızı biliyorsunuz! Onu öldürmeden buraya gelmeyin!"(Tilki)

Adamlarına bu komutu verdikten sonra yola çıkmıştık. Sena'ya sımsıkı sarılmıştım. Yoldayken günlerin hüznü ve açlıkla beraber Sena'nın omzunda uyuyakalmıştım.

-----------ERAY'DAN----------

Hassiktir! Geldiğimde kapının önünde farklı iki adam bekliyordu. Acaba Tilki bizi bulmuş muydu? İstediğim buydu ama güzelimden bu kadar erken ayrılacağımı tahmin etmemiştim. Artık tek şansım vardı...Tilki'ye asla yakalanmamak!

Kapıdaki adamlara görünmeden kaçarak İstanbuldaki gizli orman evine yola çıkmıştım.

------------TİLKİ'DEN----------

Eve geldiğimizde ona önceden hazırlattığım yatağa yatırtmıştım. Çok solgun ve yorgun görünüyordu zavallı torunum.

Hemen adamlarımı aradım. Eray piçinin gelmediğini söylediklerinde onlara " Onu bulmadan, öldürmeden buraya asla gelmeyin!!!"demiştim.

Şekerlerim.Bölüm geç geldi kusura bakmayın. Biraz fazla kişinin ağzından oldu bide ama gerekliydi. Sizleri sefyorum <3

Keyifli okumalar dilerim :)





HATUNUM OL BE GÜZELİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin