"Tu me manques"
=sensiz eksigim ..Günler sonra Sevda tekrar Güneş'le bir araya geldi.
-Evet bugün bol bol vaktimiz var kaldığımız yerden devam edebilirsin canım. Doğrusu merakla bekliyorum.
-Peki tamam, nerede kalmıştım?
dedi Sevda.
En son kurs bitiş günü eve bırakmıştı, orada ayrılmıştınız. Ondan sonrasını anlat.
-Tamam, tamam. Az sabırlı ol anlatıyorum.
- O günden sonra aradan biraz zaman geçti. Bu arada Ömer'le konuşuyoruz tabi. Bir kaç gün sonra benimle görüşmek istedi.
Benimle konuşmak istediği şeyler varmış. Peki dedim anlaştık. Dün gibi hatırlıyorum her şeyi.((Söz'ün başladığı ve bittiği o günü))
Beyazıt'ta Süleymaniye'ye yakın bir yerde çok sevdiği bir cafe vardı. ((Vefakar)) beni oraya götürdü. Vefakara geldik. Bu sefer karşılıklı oturmak yerine sandalyesini yanıma çekip oturmayı tercih etti. Biraz sonra da görevli gelip ne istediğimizi sordu. Bu hava da en iyi çay gider diye düşündük. İki çay söyledi Ömer. Çay'lar gelene kadar ikimiz de sessiz kalmıştık. Çok geçmeden çay'lar da gelmişti. Bir iki yudum aldıktan sonra konuşmaya başladı Ömer.
Görüşmeyeli nasılsın Sevda?
-İyiyim Ömer sen nasılsın?
-Ben de iyiyim.
-Seni dinliyorum Ömer, benimle ne konuşmak istiyorsun?Kendini toparlayıp derin nefes aldı. Bana doğru döndü ve ellerimi tuttu. Gözlerimin içine bakarak başladı konuşmaya.
Sevda'm az çok söyleyeceklerimi tahmin ediyorsundur. O gün parkta insanlar içinde kendimi çok fazla ifade edemedim. Bu zamana kadar hayatım da kimse olmadı ciddi manada. Üniversite de okudum evet etrafım da bir sürü bayan vardı. Ama hiç biriyle arkadaşlıktan öteye geçmedim. Ben gezip tozacağım, eğleneceğim bir ilişki istemiyorum. Benim hayatıma girecek kişi de öylesine değil, sonuna kadar benimle olmalı. İkimizin de hayatın da kimse olmadı. Birbirimizin ilkiyiz. İlk'im olur musun Sevdam?
Seni seviyorum. Benimle yolun sonuna kadar var mısın, sen de beni seviyor musun Sevdam?- Gözlerimin içine bakıyor ve cevap bekliyordu. Heyecandan ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Aslında az çok ne konuşacağını biliyordum ama ne cevap vermeliyim diye düşünmemiştim. Ömer' döndüm ve gözlerinin içine bakarak içim de olanı artık dökmeye karar verdim.
Ben de Seni Seviyorum.
O gün hayatımın en mutlu günüydü. Birbirimizi daha da yakından tanımaya karar verdik. Sırayla bir Ömer bir ben kendimizi anlattık. O sordu ben cevapladım. Ara da ben sordum o söyledi. O gün evlilik yönünde ciddi kararlar aldık. Sadece bir kaç defa görüşmemize rağmen onu kendime çok yakın hissediyordum. Sanki yıllardır tanıyorum da bir türlü bir araya gelememişiz gibi. Çay eşliğinde hoş sohbetimiz oldu. Böylece günü geçirdik.
Zaman su gibi akıp giderken aradan bir yıl geçmiş ve bu süre zarfında birbirimizi yakından tanıma fırsatımız olmuştu. Ve artık bu birlikteliği nihayete erdirmeliyiz diye düşündük. Fakat arada bir engel vardı. Kavuşmamız için de o engelin kalkması gerekti. "Askerlik'' ailemin rıza göstermesi için askerliği yapması şarttı. Çünkü ilerde yani evlendikten sonra daha sıkıntılı oluyormuş. Bence de öyle.
Ömer'le bu durumu konuştuk. (Askerlikten kaçan biri değildi sadece öğretmenliğe atanmak için sınavlara çalışıyordu. Bundan sebep tecil ettirmişti. Fakat ilk sınavında başarılı olmamıştı. Sınavına ara verip askere gitmeye karar verdi. Zaten üniversite mezunu olduğu için kısa dönem askerlik yapacaktı. (6 ay) Sınavlara çalışmaya da geldikten sonra tekrar devam edecekti )Sevda'm tecili bozup en yakın zaman da gider vatan borcunu öderim. Gelmek nasip olursa, döndüğümde de kısa süre de kendimi toparlar, işi resmiyete kavuştururuz inşallah.
-İnşallah Ömer'im, seni hep bekliyor olacağım...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Bana Yazmamışlar
RomanceSevmelerin en güzeli kitap gibi ezberimsin deme şekli. Belki de satır satır aklımda senli anılarım, her sayfasında yaşadığım duygular gibisin biraz adrenalin, biraz hüzün, biraz heyecan, çokça da mutlu olduğum duygularımsın...