10 - Soru

48 2 7
                                    

Şimdi biraz durayım.

Hem bir soluklanayım.

Size de bu arada,

Bir garip soru sorayım.

Bakalım kim bilecek sorunun cevabını,

Kim diyecek ben buldum bu işin manasını.

Ama öyle hemen acele söz etmeyin,

Unutmayın her kuyunun dibine bakmasını.

Çok eski zamanlarda yaşayan bir derviş varmış.

Bu derviş ömrü boyu aşk ateşiyle yanmış.

Sonunda dayanamamış yollara dökülmüş,

Tek isteği Allah'a, aşkına ulaşmakmış.

Çöl yollarında susuz yürürken biçare,

Birden yanında belirivermiş bir deve.

Devenin üstünde al sarıklı bir adam,

Demiş ki "Ey derviş nereye gidersin böyle?

Derviş demiş; ben ararım,

hem arar, hem tozarım,

Bir aşk düştü içime,

Aşkı isterim, ona koşarım.

Adam çıkarmış üstü yazılı bir deri parçasını,

Tutuşturmuş Derviş'in eline sanki hayat manası.

Derviş bakmış kağıda, anlamadığı bir yazı,

Demiş" Ey yolcu ben bilmem bu lisanı.

Adam, dervişe güneşi işaret etmiş.

Bir köye çıkar bu yol o yöne git derviş!

Orada Hayalbaba'nın evini soracaksın.

Bu kağıdı ona verip, önüne oturacaksın.

O senin Aşkı aradığını bilmektedir,

Sen sormadan sana doğru yolu gösterir.

Bu derinin üzerinde yazanın manası da,

O zaman ancak ortaya çıkar, belirir.

Adam birden yok olmuş, derviş yola koyulmuş,

Çok yürümüş köye varması bir haftayı bulmuş.

Köye varır varmaz Hayalbaba'yı sormuş,

Yerini söylemişler hemen gidip bulmuş.

Hayal Baba ululardan ulu bir adam imiş.

Her şeyi bilir, her faniyi tanır imiş.

Kağıdı verip, önüne oturmuş derviş,

Baba tam konuşacakken biri içeri girmiş.

İçeri giren yumruğu vurduğu gibi kafasına,

Yatırmış dervişi yere boylu boyunca.

Başkaları da eklenmiş sonra adamın yanına,

Dervişi bir güzel atmışlar kara zindana.

Hiç ışık girmemiş dervişin zindanına,

Kaç gün kaldı zindanda bir türlü bilememiş.

Bir gün gelip kapıyı açtıkları anda,

Başına gelecekleri önceden tahmin edememiş.

Çıkarmışlar dervişi meydandaki darağacına,

Dolamışlar keçeden yağlı urganı da boynuna.

Cellat geçmiş arkasına, gür sesiyle bağırmış.

Ey Derviş! Son arzun nedir? Cevapla!

İşte o an Derviş, öyle bir söz etmiş ki,

Hemen o an çözülmüş urganı boynundaki.

İşte soru budur, Bu dervişin dilindeki,

Adamı idamdan kurtaran arzu ne ola ki?

Garip soru demiştim, cevabı da gariptir,

Belki kimse bilemez, belki bebek bile bilir.

Siz düşüne durun ben döneyim meselime,

Kimse bilemezse, cevabı benden gelir.

FÂNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin