İmkansız Değil

11.Bölüm

(WOOHYUN'UN DOĞUM GÜNÜ~~)

Emre Aydın feat. Model- Bir Pazar Kahvaltısı

Jiyeon çalan alarmla uyandı. Esnedi. Yavaş yavaş kalktı. Ayaklarını sürte sürte diğerlerine bakmaya gitti.

Eunjung yatakta oturuyordu. Sanki ruhu uyku diyarında, bedeni burdaymış gibiydi.

"Eunjung..bak sabah oldu. Okula gitcez."

"Zzz...yav şaka değil mi?"

"Ne şakası Eunjung?"

"Tatilin bittiği okul başladığı şakası."

"Tabikide hayır Eunjung. Gerçekten de okul var bugün ve kalkmazsan hemen geç kalırız. "

"Peki dino kalktım. "

"Dino?"

"Tam sana göre bir isim bu Jiyeon"

"Ahaha peki."

İkisi birlikte diğerlerini de uyandırdılar. Aslında Qri kalkmış alarm sesiyle ama kendini tutamayıp geri uyumuştu.

"Okulu normal de severim sevmesine ama neden sabahın köründe oluyor ki?!" söylendi Hyomin.

"Hyominnie haklı. Böyle sabahın köründe değil de biz istediğimiz zamanda olsa..daha iyi olurdu. Hem neden sınav yapıyorlar anlamıyorum. Hocam anladık işte bize güvenmiyor musunuz." ona hak verdi Qri.

"Tamam kızlar fazla söylendiniz. Hadi kahvaltı yapalım da evden çıkalım. Ben çok acıktım" gerçekten de acıkmıştı Jiyeon.

Hepsi ona hak verdi ve kahvaltıyı kurmaya başladılar.

...

Zaten hem dört kişi olmalarından hem de hepsinin kız olmasından çabucak kurmuşlardı sofrayı. Hepsi kahvaltılarını bir güzel yaptıktan sonra hazırlanıp evden çıkmışlardı.

"Woohyun'larla beraber mi gidelim? Yoksa sadece biz mi?" Hyomin heyecanla sordu.

"Sadece biz gidelim Minnie" dedi Qri.

"Peki"

Dörtlü kız okul yolunun sokakların da eğlene eğlene okullarına gittiler.

...

MinYeon zar zor tüm okulu gezdikden sonra sınıflarını buldu. İçeri girdiklerinde birkaç öğrenci dışında kimse yoktu. En son sıraya geçmeye karar verdiler.

Birkaç dakika sonra sınıfa Qri ile Eunjung koştura koştura geldi.

"Ne işiniz var burada? " anlamayarak sordu Hyomin.

"Sungyeol da bizim sınıfta" sessizce bağırdı Qri.(sessizce bağırdıyı anlamışsınızdır umarım)

"Oooo şanslısın bakıyorum" evil smile yaptı Hyomin.

Bunlar tam bunları konuşurken sınıfta bazı kızlar 'oha çocuklara bak taşlar/ oppaa/ mükemmeller' vs yavşama sözleri duyuldu. (Tabi yazarınız daha kötülerini yazacaktı ama onu yazmaya utandı). Bizimkiler gelen kişilere bakınca ağızları bir kalış açıldı.

"WOOHYUN?!" bağırdı Hyomin.

"MYUNGSOO?!" ardından bağırdı Jiyeon.

"Aynı sınıftayız aaa" bilmiyormuş gibi söyledi Woohyun.

"Aha sizde şanslısınız kızlar" yandan yandan güldü Qri. Sonra Eunjung ile beraber sınıftan çıktılar.

...

İlk dersin sonlarındalardı. Ders boyunca herkes kendini tanıtmıştı. Jiyeon saate baktı. 7 dakika kalmıştı. Kafasını sıraya gömdü. İlk günden çok sıkılmıştı. Kafasını yana çevirip Hyomin'e baktı. Onunda kendinden farkı olduğu söylenemezdi. Bakışlarını Myungsoo'ya kaydırdı. Ona baktığında göz göze geldiler ve Jiyeon anında başka yerlere bakmaya başladı.

Hyomin dersten bezmişti. Bittim geberdim gençliğimi sömürdüler ayh yeminlen yeter. Woohyun'a baktı. O da uyuyordu. Hyomin içinden saymaya başladı. 60...59...58...
..2...1.. bir dakika geçti. Ve tekrar başladı. 60...59... . Böyle zaman geçe geçe zil çaldı.

"Oppaaa~ çok yakışıklısın. Sevgili olalım mı~ oppa" yılışık kızlardan biri söylemişti Myungsoo'ya.

Hyomin Jiyeon'u dürterek o tarafa bakmasını sağladı. Jiyeon elinde olmadan ellerini sıktı. Nerdeyse yara olacaktı. Ellerini sertçe sıraya vurarak kalktı yerinden. Böyle yaparak biraz dikkati üzerine çekmişti. Myungsoo'ların yanına gitti. Kız tam Myungsoo'ya dokuncakken elini havada yakalayıp yere doğru itti.

"O el yanlış yerdeydi s*rt*k. Bir daha sevgilime el sürmeye, yılışmaya kalkarsan kendini canlı bulamazsın. Şimdi s*ktir git." (Gerçekten özür dilerim. Küfür kullanmam gerçek hayatta bile ama hikaye gereği gerekti. Üzgünüm.) Kız korkarak kaçmıştı diğer iğrenç arkadaşları ile. Jiyeon arkadan onlara bakıp 'bunlar tam gerizekalı' bakışı atıp güldü.

"S-sevgilim derken? " sordu Myungsoo. Sahi ya sevgilim demişti değil mi? Kendine içinden kısa çaplı sövdükten sonra cevap vermeye karar verdi.

"O kız ve onun gibi kızların senden uzak durmaları için demiştim Myungsoo.

"Anlıyorum. Sağol. Kendim de başa çıkabilirdim ama bir kıza kuvvet uyguluyamazdım."

"Bencede bir erkeğin uygulamaması gerekir zaten"

Haklısın anlamında kafasını salladı Myungsoo.

Hyomin yavaş adımlarla uyuyan Woohyun'un yanına gitti. Kulağına fısıldadı.

"Woohyun..hadi kal sevgilim"

Woohyun sevgilim lafıyla gözlerini hafiften araladı. Karşısında ona gülümseyen Hyomin'i görünce istemsizce Hyomin'in dudaklarına bir buse kondurdu. Hyomin utancından kıpkırmızı oldu.

"OHA YUH DEVE" sırayla bağırarak söyledi MyungYeon.

"Ş-şey..noldu ki? "

"WOOHYUN SENİ ÖPTÜ" tekrar sırayla bağırarak söyledi MyungYeon.

"O beni öpmedi ki. Yanlış görmüşsünüzdür."

...

Hyomin yılın yalan uydurma ödülü olsa onu kazanacak derecede yalan uydurup onları yanlış gördüklerine inandırmıştı bir şekilde.

Şuan son derstelerdi. Okulu hiç özlemediği kanısına vardı bizimkiler. Öğretmen yanlarından geçip ne yaptıklarına son dikkat bakıyordu. Bu da bizimkileri tabiki süt dökmüş kedi yavrusuna çeviriyordu.

Dedigim gibi gizli girdiğim için en saçma bölüm bu. Hep zamanı atlaya atlaya gitmem gerekiyor. Tekrardan özür dilerim hepinizden.

Evde

Saat 20:30 du. Woohyun'lar Hyomin'lerin evindelerdi. Hep beraber yapabilecek bir şey düşünmeye başladılar.

"BULDUM!!"

"Nedir?"

"Doğruluk cesaretlik oynayabiliriz. Şurada bir şişe olacaktı. "

Hyomin şişeyi getirdi. Ortalarına koydu. Diğerlerindende onay alınca oyunu oynamaya başladılar.

Şişeyi ilk Hyomin çevirdi. Soru soran Woohyun, cevaplicak olan Myungsoo'ydu. Myungsoo içinden lanet okudu.

"Doğruluk/cesaretlik? "

"Hah olsun bitsin. Cesaretlik."

"Ihm..ehehehe. buldum. Jiyeon'u dudaktan öp. "

"NE?!?!" MyungYeon ikisi bağırmıştı aynı anda.

En Saçma içime sinmeyen bölümümle karşınızdayım. Tekrar okumadım bile. Yanlışlarım var mı kontrol etmedim. Ama kesin var. Ahh çok üzgünüm. Umarım beğenirsiniz.