Psikopat Gazi

Ceza II= Kütüphane Temizliği

Duygu'nun ağzından;

İrem ve can sınıfa neşeli bir şekilde girdiler.İrem neşeli olduğu kadar da yüzü kızarıltı,hemen İrem'in yanına gittik.Erkekler ise Can'ın yanına gitti.Hemen İrem'i sorgulamaya başladık.Ceyda ''Nereye gittiniz?'' diye sordu.Bende "Ne oldu yaa niye anlatmıyosun" dedim, Esra'da "Anlat kığzz"dedi.

İrem"Dolaştık dedim yaa" dedi. "Anladık, ağzından laf alınmaz bunun.Neyse hoca geldi yerlerimize geçelim"dedim.
Off ders Lale hocayla... Ders devam ederken Esra beni dürtükleyip arkama dönmemi istedi. Esra bizim grubu kendine çevirmişti.

Ardından tiksinen bakışlarla "Iyy, resmen Azrail bu kadını unutmuş" dedi, Ekin'de "Çağıralım da gelsin toplasın şu pislik yığınını" diye gülerek ekledi.Bende dahil bizim gruptaki herkes gülerken Lale hoca oturduğu yerden başını kaşıyarak bize "Konuş-mağ evladığmm" dedi.

Arda gülerek hocaya dönerek "Hocam siz 20 yıllarınızı hatırlıyor musunuz?" diye sordu.
Lale hoca da "Nereden hatırlıyım..!"diyerek karşılık verirken Arda tekrardan hocaya dönerek "Tabi milattan öncesini kim hatirlayabilir ki?" dedi dalga geçer şekilde gülerek.

Bunun üzerine tüm sınıf kahkaha atmaya başladı. Lale hoca tabii ki sinirden kıpkırmızı olmuştu.
O kıpkırmızı suratıyla bize bakarak " Hey, siz sekiziniz..! Madem milattan önceye bu kadar meraklısınız, tüm kütüphanenin tozu alınacak! Kitaplar yeniden düzenlenecek..!" dedi.

Tüm sınıf tekrardan kahkaha atarken, biz soğuk bir ifadeyle içimizden hocaya saydırıyorduk. Teneffüste Lale hoca bizi kütüphanenin önüne götürdü ve cırtlak sesiyle "Bu kütüphanedeki işler bitmeden burdan çıktığınızı görmeyeceğim..! Bittiğinde gelip kontrol edicem! Bir yanlışlık göreyim tüm kütüphaneyi baştan düzenleştiririm size ona göre yapın işinizi!"dedi.

Iyyh, hepimiz iğreniyorduk bu kadından.
Neyse kütüphane kapısının kilidini açtı ve biz kütüphaneye girip işlerimizi yapmaya başladık. İrem Can'la birlikte Tarih bölümünü, Ceyda Burak'la Roman bölümünü, Esra Ekin'le Edebiyat bölümünü, Ben'de Arda'yla birlikte Bilim Kurgu bölümüyle ilgilenecektik.

Ceyda ve Burak baya neşeli be uyumlu çalışıyorlardı. İkisi 'de ilk önce toz almaya başladılar.Esra ve Ekin ise... Aynı şeyi söyleyemicem onlar didişmekten başka birşey bilmiyorlar. İki insan birbiriyle bu kadar mı anlaşılamaz? Esra önce toz alalım sonra düzenleriz, Ekin ise önce kitapları ayıralım sonra toz alırız diyordu. İrem ve Can'da uyumlu çalışıyorlardı.

Onlar ilk baş kitaplari ayırıp düzenleyecekler ve ardından da toz almaya başlayacaklar. Arda ise bana dalmış bakıyor,bende yere bakıyorum.

Ama onun beni izlediğini görebiliyorum. Aradan 5 dakika geçti ve Arda hala bana bakıyordu en sonunda Ardaya dönüp " Hadi artık biz de işimize başlayalım."dedim. Başıyla onaylayarak yanıma geldi.
Birlikte ilk baş kitapları ayırdık.Toz aldık Arda hala iş yaparken bana bakıyordu. Ben ise işimle ilgilenmeye çalışıyordum.
Biz dahil herkes sıkılmışa benziyordu.

İşi biraz eğlenceli hale getirtmek istiyorduk. Can kitaplığın bir köşesinde poşetin içinde küçük renkli kağıtlar bulmus.
Bize arkasını döndü ve poşetteki kartonları kitabın üzerine dönüp tüm kütüphaneye doğru üflemeye başladı. Tüm kütüphane renkli kartonlar uçuşuyor du.
Bu can sıkıntımızı biraz da olsa gidermişti. Can parmağına biraz toz alıp İrem'in yüzüne biraz sürdü.İrem'de aynısını Can'a yaptı. Sonra 'patt' diye bir ses geldi.

Hepimiz birden irkildik.
Burak "Noldu, yine biri camdan mı atladı?" dedi gülerek.
Hepimiz kahkaha attık. Esra " Yok yok kimse camdan falan atlamadı. Ekin sağolsun kitapları düşürttü..!" dedi soğuk bir tavırla.
Ekin'de "Hee canım hee. Kitapları düşür ondan sonra Ekin düşürttü olsun." dedi. Arada 2 saat geçmişti.
Koskoca kütüphaneyi sonunda temizlemişdik. Tam dışarı çıkmak için kapıya yönelmiştik ki Ceyda "Olamaz!!! Kilitli kaldık." dedi endişeli bir tavırla.