Eveeet, yeni bir bölüm daha. Okuma sayımız gayet güzel artışta. Bunun için bütün okuyucularıma teşekkür ederim.
Pazar günümü tek aşkım yatağımda uyuyarak geçirdikten sonra, şimdi okula gidiyorum. Biraz heyecanlıyım. Çünkü dün Rüya ile hiç konuşmadık ve hediyeyi beğenip beğenmediğini nerak ediyorum.
Gülerek sınıfa girdiğimde gözüm Rüya'yı aradı. O da mal gibi bana sırıtıyordu. Sınıfın ortasına doğru yürüdüm. O sırada zekimal'ım koşarak geldi ve boynuma atladı.
Bundan sonrasında benimde ona sarılmam gerekiyordu değil mi? Evet, ama yaşasaydım belki sarılabilirdim. Fakat benim "zeki"mal arkadaşım üzerime atlayınca ikimizde yere düştük. Ama o öküz benim üzerime düşünce yaşam fonksiyonlarım kısa sürede infilak etti.
Rüya'yı üzerimden itmeye çalıştıkça bu mal daha fazla gülmeye başladı. En sonunda sınıftan bir arkadaş gelip Rüya'yı kaldırdı da yaşayan ölü modundan kurtuldum.
"Geri zekalı! Senin yüzünden The Walking Dead'e bağlıyordum."
"Kızaağğm! Hediyeye öldüm! Ya nasıl bir şeydir o yaa! Aşkım benim!"
"Birincisi şımarmadan konuşur musun? Sen böyle konuştukça aklıma garip kişiler geliyor. İkincisi evet hediye mükemmel. Çünkü herşeyi benim yardımımla yaptı. Ahh kahretsin, çok mükemmelim!"
"Yine egona helyum gazı mı doldurdun sen?"
"Rüyaa! Sıçtırtma helyumuna şimdi. Neler yaptınız anlat bakayım. Bende sana çoook önemli bir şey söyleyeceğim."
Rüya bana pazar gününü anlatmayı bitirdiğinde yüzümde o her zamanki sinsi gülüş ve " Yoksa yaramazlık mı yaptınız?" bakışı vardı.-Evet, evet öyle bakabiliyorum. Allah vergisi yetenek işte ne yaparsın.- Tabi Rüya;"Bana şöyle bakmayı keser misin?!" diye çığırana kadar. Rüya'nın bu fokuz numaralı cinnet desibeline faha fazla katlanmamak adına-ki burada konu kulak sağlığım- konuyu değiştime kararı aldım.
"Neyse. Bak şimdi, siz pazar günü fan fin fon iken; ben üstün zekam ile en büyük sorunlarımızdan biribe çmzüm buldum."
"Ne!? Nasıl? Ne buldun? Kızım anlatsana!"
"Tamam tamam, sakin ol. Bak şimdi, biz bu paradan uzun süre bahsetmeyeceğiz. Zaten şunun şurasında reşit olmaya bir kaç ayımız kaldı. Daha sonra üniversiteye başladığımızda zaten gideceğiz buralardan. O zaman da yılbaşı ikramiyesi bize vurdu deriz. Hem yalan söylememiş oluruz. Yani gerçekleri birazcık geciktirmek yalan sayılmaz sanırım."
"Peki çok zeki Hayal Hanım, bu süreye kadar ne yapacağız?"
"Off sen neden bu kadar malsın acaba! Ne yapabiliriz! Tabi ki de hayatımıza kaldığı yerden devam edeceğiz. İki sene sonra şu şirketi kurana kadar."
" Hımm. Zekice. Aferin sana."
"Tabi kızım. Ne sandın! Senin karşında koskoca Hayal Çağlayan var."
"Ya şu üniversite işini ne yapacağız?"
"Tabii ki de sınava gireceğiz. Daha sonra da üniversite okuyacağız. Hem mezuniyet balosu var üç ay sonra bu hafta sonu seninle alışverişe çıkıyoruz!"
" Ah, hayır. Ben mezuniyete gitmeyeceğim."
"Saçmalama, tabii ki de geleceksin. Hem kavalye zorunluluğu var böylece Aras da gelebilecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ HAYATLAR
Fiksi RemajaRÜYA VE HAYAL... İsimleri kadar uyumlu iki dost... Bu iki genç kızın DELİ HAYATLAR'ına tanıklık edecek, başlarından geçen maceraların şahidi olacaksınız... Onlarla gülüp onlarla ağlayacak, bazen söverken bazen ise hayran kalacağınız bir masal gibi.G...