"Islak Kelebek"

330 84 76
                                    




Masallar diyarında ki kelebeğin hikayesine hoş geldiniz...

Bu masal diğer masallardan biraz farklı.





Alice kendisini nasıl o harikalar diyarında bulduysa

Heidi özgürlüğüne ve yardımseverliğine ne kadar düşkünse

Bu masal da o kadar huzur dolu.Size iyi yada mükemmel demiyorum .Sadece huzur dolu.




















Sokak lambalarının loş ışığıyla aydınlanan bu karanlık sokakta yağmur damlalarını hızlı bir şekilde geçmeye çalışarak adımlarını arttırdı.Yaklaşık yarım saattir yürüyordu ve bu olay  sinirini bozmuştu."Hay aksi araba bozulacak zamanı buldu." İçinden söylenirken telefonunu cebinden çıkarak parlak ekranına kısık gözlerle baktı.Bugün günlerden cuma ve  gece yarısı olmasına on dakika vardı."Cuma".Yüz hatlarını kırıştırarak tedirgin olduğunu belli etti.Cuma günleri bu semt için hiç iyi geçmezdi.Hemde saat gece yarısını geçtikten sonra.Semt eşkıyaları sokakları teker teker mesken alır yağmalar , gasp eder, karşı çıkanları döverdi .Bu karanlık ıssız sokaktan bu gece sağlam evine ulaşırsa bir daha bütün tuttuğu sözlere uyacağına dair söz verdi içinden.Son on dakikası vardı eşkıyalara yakalanmamak için .Elinden gelen onca kuvvetle yürüyordu.Yürüdüğü her dakika , zamanın boşa aktığı her dakika biraz daha  ürkütücü, sessiz ve ıslak gelirken bedeninden ufaktan bir tedirginlik geçirmişti.Kafası öne eğik ,elleri siyah kabanının cebinde  ve uykulu bakışlarıyla yorgunluğuna göğüs gererek elinden geldiğince hızlı yürüyordu.Kafası yorgunluktan olsa gerek öne biraz daha fazla düşmüş , omurları yay şeklini alarak kamburlaşmıştı. Bu gecede çabucak eve varıp kendini rahat yatağına bırakmayı düşünüyordu bir taraftan .Kendini hem sakin hem de ayık tutmaya çalışırken ayakkabısından çıkan tok ses bütün sokağı yağmurun hazinli sesiyle boğarken bu pek mümkün olmuyordu ama olsun. Son gaz devam ediyordu.


Toprağa düşen yağmur kokusu ve asfalta hızla çarpan yağmur tanelerinin sesi adeta dans ederken derin bir nefes çekti.Tedirginliği bir türlü üzerinden atamıyordu.Gözlerini ayak uçlarında gezdirerek   gökyüzüne çevirdi. Yorgun şekilde dudağının kenarından ufakça gülümsedi.Korkuyordu ama bedenine hissettirmemek için bunu yapmalıydı.Kendi içinde dirayet sağlamaya çalışırken paltosuna biraz daha sarıldı. Ocak ayının keskin soğuğu sokağa ,caddeye hatta  insanın içine bile işliyordu.


Şimdi yürüdüğü sokağın sonuna gelip evine yaklaşan  ara sokaklardan birine giriyordu.Bedenine sıkıca sardığı paltosunun cebinden telefonu çıkararak tekrar saate baktı.Gece yarısını geçiyordu .Normalde şu an buraları mesken eden semt eşkıyaları olması gerekirken etrafta kimse yoktu.Sokak şaka gibi tenhaydı.Adam kafasını olumsuz anlamda sallarken "İşler hiç iyiye gitmiyor" diye iç geçirerek telefonu paltonun cebine koyuverdi .Yavaş yavaş bir şeyleri anlıyordu.Az sonra bir şeyler olacağını hisseder gibi  öne eğdiği kafasını gökyüzüne çevirerek yavaşça kaldırdığında yüzüne düşen birkaç yağmur  damlasının ilk önce elmacık kemiklerine daha sonra usulca dudağının kenarına geldiğini hissetti.Sezileri güçlüydü.Kuruyan alt dudağını ıslatıp dilini üst dudağının kıvrımında damlayı yakalayarak başını tekrar öne eğdi.Etraf hala sessizdi.Yağmurdan ayakkabının tok sesinden  ve cızırdayan sokak lambalarından başka  bir ses yada uğultu yoktu.İçinde bir şeyler olacağına dair artan  sezgileri onu karnından gıdıklar gibi korku ve endişesinin kat be kat artmasına sebebiyet veriyordu.Elinden geldiği kadar es geçmeye çalışıyordu ama olmuyordu .Bir şeyler olacağının farkında da olsa yay gibi kamburlaşmış omurlarını dikleştirerek  gündüz vaktiymiş gibi davranarak yürümeye devam ederken kafası artık  ayak ucuna değil ileriye bakıyordu.

Islak KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin