"EĞLENCE ODASI"

79 6 9
                                    



"Doğal görünmek isteği kadar doğallığa engel olan bir şey yoktur."  

                                                                                                                                                 – La Rochefoucauld


"Hey ?! .Lütfen gözlerimi açın.Ellerimi de çözün acıyorlar ..."bağlı olduğu yerden hayıflanan Mert derin nefes alarak  kıpırdandı.Sandalye de el ve ayak bilekleri ayrı ayrı bağlanmış daha sonrada bedeni urgan benzeri kalın iple sıkıca bağlanmış şekilde tek pencereli soğuk odanın ortasına doğru kafasına geçirilmiş siyah çuval ile oturuyordu.

Kirlenmiş pencereden güneşin battığı kızıllıkla aydınlanan oda içinde de şubat ayının soğuğu Mert'in bedeninin kasılmasına sebep oluyordu.Bedenini ısıtmak için içine yavaşça  rutubetli havayı soludu.Fakat bu  onu ısıtmasından ziyade  daha da daralmasına neden oldu çünkü kafasına geçirdiği çuvalın iç tarafında havlu benzeri bez vardı ve tüm nemi çekiyordu.


Etrafta hakim olan sessizlikten dolayı bedeninde oluşan gerginlik tüylerini ürpermişti.Kulaklarını etrafa dikerek nerede olacağına dair bir belirti aramaya çalıştı ama ne araba ne de insan sesi duyuluyordu.Bu durum onu korkutsa da ne yapacağını bilemeden bedenin soğuğa karşı verdiği tepkiyle  ayaklarıyla ritm tutarak ısıtmaya çalıştı. Zeminde kırılmış beyaz fayanslarla olabildiğine döşenmiş şekilde cam ise evin köşelerinden bir yerde duruyordu ve dışarıdaki soğuğun tamamını içeri çekiyordu.Odada bir cam olmasına rağmen odayı uğultuyla soğutuyor ve gri gökyüzü ile kapı hariç tüm odayı aydınlatıyordu.

Tavanda sallanan loş lamba ise sinek pislikleriyle sarı rengini almıştı..

"Sizd...." sakin konuşan Mert'in amacı odada kaç kişinin olduğunu öğrenmekti.

"Sus lan !"  elindeki  kolasını sıkan  barmen , sinirini atmak istercesine bağırmıştı.


Kola kutusunun orta kısmı büzüştürüp kenara atarak derin nefes alan barmen  dişlerini birbirine kenetledi.Yaklaşık atmış metrekare tek  odadan oluşan kulübe benzeri zeminde ki beyaz fayanslarla yere fırlattığı teneke kola desen oluşturmuştu.Gözünü Mert'ten  alarak kolanın dağıldığı şekilde göz gezdirdi. Hala dişlerini sıkıyordu.

"Beni neden buraya getirdiniz?." bağlı olduğu sandalyeden kalkmaya çalışarak sandalyenin ayaklarından zemine sürtülen kulak tırmalayıcı seslerle çıkmak için çabalamaya başladı.

Sıkı şekilde sandalyeye urgan ile bağlanmıştı bunun farkındaydı ama can havliyle yapıyordu bir şeyler..Kafese zorla kapatılmış kuş gibi oturduğu yerden çırpınan Mert biraz daha çırpındıktan sonra sandalyeden kurtulamayacağını anlayıp yavaşça hareketlerini bırakarak kendine plan kurmayı tasarlar gibi dizginleşmişti.

"Siz kimsiniz ? Bir tür ajan mı?" inadına soru sorarken bezgin şekilde kafasını atabildiği kadar arkaya attı.Sandalyeye ense kısmını yaslamıştı.Kendine kaçış planı yapmak istiyordu fakat gözü de kapalı, etrafı göremiyordu.Bant benzeri bir şey  yoktu.Direkt kafasına geçirilmiş bir şey , siyah çuval benzeriydi bu da onu rahatsız ediyordu .Boynuna değen kumaştan huylanarak kafasını sağa sola salladı."Neyin içindeysem burnumu yine iyi bir şeye  sokmuşum" alt dudağını yalayarak  mırıldandı.

Etraftan ses çıkmamasına karşın bir kaç kişinin yanında olduğunu anlamıştı.Bu durumdan korkmalı mı korkmamalı mı kestiremiyordu ama kalp atışları hızlanmıştı. Plan yapmak istese de nerede olduğu ve başına neler gelebileceğini aklından geçirip kalp atışını yavaşlatmak yerine arttırıyordu.Bununla başa çıkabilirdi fakat odada gezinen kişilerle nasıl başa çıkacaktı.Onların hal ve hareketlerini kestiremiyordu.Sorduğu sorulara tatmin edici cevap verse şimdiye kadar çözmüş olurdu fakat agresif kişilikler buna karşı çıkıyordu.Mert içinde kurduğu olasılıkla düşünürken hışırtı duydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 09, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Islak KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin