Kayalık

138 19 21
                                    

Huzursuzca kıpırdandım yerimde. Aziz de anlamış olucak ki bilir duygusala bağlamaktan hoşlanmadığımı konuyu değiştirdi.

"Ee bankalar da kapandı parayı da yatıramadınız , ne olcak?"

"Yapcak bişey yok , yarına kaldı."

Kafa sallayıp yola baktı. Bende dolan gözlerimi kapatıp biriken göz yaşlarımı serbest bıraktım ve elimin tersiyle sildim hemen.

Denizin sesi soluğu çıkmıyor diye arkamı döndüm ki yüzümde tebessüm oluştu. Ayaklarını kıvırmış kendine doğru çekmiş masumca uyuyor.
Deniz bu işte iyi kalpli meleğim zaten başına ne geldiyse hep iyi niyetinden geldi.
Ama sevdiği insanın başına birşey geldiyse o masumiyet'in birazını göremezsiniz. Aşırı düşkündür ailesine , kardeşim dediği , kardeş gibi gördüğü insanlara ki onların başına birşey gelse kendi başına gelmiş gibi üzülür , ortalığı ayağa kaldırır , sinirli haline denk gelinmemesi gereken bir insandır.

Eve geç kalıcaktım fakat bu halde eve gidemezdim. Azize eve gitmek istemediğimi söyleyince annen merak eder dedi. Haklıydı bunca zaman aramamasına şaşırmalıydım ama evde misafir olduğunu hatırlayınca aramama sebebini anladım.

Ben annemi aradım merakta bırakmak olmaz.

"Gül nerdesin?"

"Yoldayım anne sıra vardı da anca işimiz bitti."

"Tamam çabuk gel hava karardı."

"Yaklaştık zaten anne de Yaren aradı bize gel annemler evde yok yalnızın dedi gidebilir miyim?"

"Gül üşütüp hasta olursun. Ama kızda tek ise evde tek başına bırakmak olmaz. O bize gelsin."

"Anne abisi işten geldiğinde kız yemek hazırlıyor abisine biliyorsun."

"Tamam git ama söyle yarene ayağına terlik versin. Sıcak oda da oturun hasta olma , biliyorsun hasta olduğunda iyileşemiyorsun."

Annem benim ya nasıl da düşünür beni. Her anne düşünür çocuğunu ama benim annem bana ayrı bir düşkündür.

"Tamam anne Allaha emanet ol görüşürüz."

"Sende Allaha emanet ol annem görüşürüz. Dikkat et."

"Tamam anne."

Yalan söylemiştim fakat bu halde eve gidersem daha çok üzülcek biliyorum o yüzden mecburum.
Yarene mesaj attım tamam dedi dönüşte onun yanına uğrucam artık.

"Tamam bunu da halettim."
"Kayalığa gidelim mi?"
"Olur."

Çoğu insan ferahlamak için deniz kenarını , sahili tercih etsede ben o tür ortamlarda moralim bozuksa daha çok duygusala bağlıyorum. Kayalık bizim değimimizle kayalık uçurum gibi bir tepe.

Dışarıyı seyrederken gelmiştik.
Arabadan indik , her zaman ki yerime kayalığın ucuna oturup ayaklarımı sarkıttım. Aziz hep kızsada ben çok seviyordum oraya oturmayı. Geldi o da yanıma oturdu , yüzüme baktı dikkatlice anlatmamı bekliyordu.
Tam karşımdaki dağlara bakarak başladım anlatmaya , dinledi sessizce sonuna kadar. Anlattım en ince ayrıntısına kadar ve sustum sessizlik anlayamadığım bir huzursuzluk vermişti. Hemen toparladım kendimi ve gülümsedim.
"Ee işler nasıl?" dedim ona bakarak. Güldü "güzel" dedi.

Deniz de uyanmış yanıma gelip oturdu.
"Beni niye uyandırmadınız?" dedi
"Uyuyodun kardeşim rahatsız etmiyim dedim."

"Tamam kanka daha iyi olmuş da annenin haberi var mı?

"Var da sen de ara ben arasam Deniz nerde diyecek diye arayamadım."
"Tamam ben ararım." dedi aradı izin aldı kapattı.

Aklıma Azizin işten erken çıktığı geldi.
"İşten erken çıktın problem olmasın , gitseydin seninde başına dert oldum."

GülümseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin