Arkadaşlar hikâyemiz çoğunlukla AlSel olacak. Birazcık SavNaz da kattım ama dediğim gibi hikayede genellikle AlSel olacak. Iyi okumalar.
Selin;
Evde hazırlıklar başlamıştı. Akşama Ali geliyordu. Üç haftadır Londra'da teyzesinde kalıyordu. O yüzden Ali'nin en sevdiği yemekler yapılıyordu. Evdeki herkes, Haluk abi bile heyecanlıydı. En çok ben. Heyecandan yerimde duramıyor, ordan oraya gidiyordum.
Nazlı: Off Selin! Bir yerde dur artık! Başım döndü resmen!
- Ya napıyım Nazlı? Çok heyecanlıyım.
Nazlı: Biliyorum. Bende heyecanlıyım. Ama sakin ol. Alt tarafı üç hafta. Hem haksız mıydı çocuk gitmekte. Senin yüzünden gitti. Hem sen evlenmek istiyorsun, sonra gidip boşanıyorsun!
- Tabi Savaş'la ayrısınız diye bana laf ediyorsun!
Nazlı: Yaa! Açmasana şu konuyu! Hem sanane! Sanki ben ayrıldım! O beni bıraktı gitti...
- Ya gel buraya.
Onu kollarımla sarmaladım.
- Canım ikizim benim.Ali;
Demet: Alii! Hadi kalk! Bak uçağa geç kalacaksın!
Yorganı kafama çekip uyumaya devam ettim.
Demet: Alii!
Umursamayıp uyumaya devam ettim. Ta ki teyzem odaya dalana kadar.
Demet: Oğlum hadi kalk artık.
Yanıma gelip saçlarımı okşamaya başladı. Gülümsedim. Yavaş yavaş gözlerimi açtım.
Demet: Sonunda! Kahvaltı hazır. Aşağıda seni bekliyor.
- Tamam Demet Sultan. Kırmayım seni.
Teyzem odadan çıkınca uyuşuk uyuşuk yatakta doğruldum. Kapalı olan telefonumu açtım. 3 haftadır kapalıydı. 356 mesajla, 76 cevapsız arama!
-Yuhh!!
Herkes aramıştı. Hiçbiri umrumda değildi ama bu kadar ısrarcı olmaları beni şaşırttı. Banyoda rutin işlerimi hallettikten sonra giyinip aşağı indim.
- Ooo! Son gün diye mi bu sofra?
Gülümsedi.
Demet: İyiki bavulunu dün geceden hazırladın. Yoksa bugün hayatta yetiştiremezdin.
O konuşurken buraya geldiğim ilk günü hatırladım da, terapi gibi gelmişti. Uzun süreden sonra ilk defa bağıra bağıra, özgürce ağlamıştım.
Demet: Ee bugün dönüyorsun. Ne hissediyorsun
- Düşünceli..
Demet: O niye?
- Selin'i görmeye hazır mıyım? Bilmiyorum.
Demet: Bak oğlum. Bununla yaşanmaz. Zamana bırakınca herşey yoluna girer.
- Bu sefer pek öyle olacağını sanmıyorum.
Demet: Biliyorum. Çok canın yanıyor. Ama bu hayatta çekilecek en güzel acı, aşk acısıdır.
- Evet. Çok canım yanıyor. Ama canımın yanmasına alıştım ben. Bu da geçer.
Demet: Gel buraya.
Kocaman sarıldı.
Demet: Geçer. Emin ol geçer. Belki geçerken canınından bir parçanı da alır götürür. Ama geçer. Hadi kahvaltını et. Sonra da çıkalım.Nazlı;
Selin'in heyecanı boşaydı. Çünkü Ali geldiğinde, Selin'i görmek isteyeceğini pek düşünmüyorum. O sırada telefonum çaldı.
- Alo.
Yiğit: Nazlı. Nasılsın?
- İyi sen?
Yiğit: İyiyim. Bugün görüşebilir miyiz?
- Hıı. Bugün görüşebilir miyiz? O pek mümkün değil.
Yiğit: Neden?
- Şey, bugün Ali geliyor. Selin de baya heyecanlı. Onun yanında olmam lazım. Kusura bakma.
Yiğit: Yok önemli değil.
- Neyse. Benim Selin' e bakmam gerek görüşürüz.
Hemen telefonu kapattım. Tam gidecektim ki Savaş'ın arkamda olduğunu fark ettim.
-Hih! Napıyorsun sen ya? Ödümü kopardın!
Savaş: Yiğit miydi?
- Ne! Sanane be! Hem sen benim telefon konuşmalarımı mı dinliyorsun?! Çık önümden!
Savaş: Hm. Benim pek çıkmaya niyetim yok!
İtmeye çalıştım ama ne mümkün. Omuzlarımdan tutup gitmeme engel oluyordu. Baş parmağı ile çenemden tutup gözlerimi gözlerine dikti.
Savaş: Sen beni seviyorsun.
- Hayır sevmiyorum.
Birden bıraktı.
Savaş: İyi o zaman. Hadi bide gözlerimin içine bakarak söyle! Hadi!
- Peki.
Gözlerinin tam içine baktım.
- Seni sevmiyorum!
Savaş: Yalan.
Evet yalandı. En son onu itip yoluma devam ettim.Ali;
Havaalanına gelmiştik.
- Ee artık vedalaşma vakti.
Teyzem her zamanki gibi gözyaşlarını tutamadı.
- Ya teyze yapma ya.
Demet: Ama napıyım? Alıştırdın kendine şimdi gidiyorsun.
- Bak muhtemelen bizim evde olaylar durulmaz en kısa zamanda yine gelirim.
Güldüm. Teyzem de güldü.
- Hah şöyle. Yüzün gülsün. Ölüme gitmiyorum ya. Neyse bak uçağı kaçırcam.
Sıkı sıkı sarıldı.
Demet: Hadi git. Geç kalacaksın.
Bende hemen döndüm ve gittim. Çünkü kalsam bende ağlayacaktım. Son anda arkamı döndüm.
- Teşekkür ederim teyze.
Gülmekle yetindi. Hemen uçağa bindim.Selin;
Artık sabredemiyordum.
- Off! Ali hangi uçakla dönecek bilen var mı?
Haluk: 13:50 Londra- İstanbul uçağı. Sabah bana mesaj attı.
Şaşırtıcı. Canım sıkılmıştı. Saat 14:55. Bir saatten uzun sürmezdi inmesi. Biraz da televizyon izleyeyim diyerek televizyonu açtım. Son dakika haberleri vardı:
"Aldığımız bir son dakika haberine göre saat 13:50 de kalkan, içinde Ali Mertoğlu'nun da bulunduğu Londra-İstanbul uçağı düştü! Havada motoru bozulan uçak kesintisiz bir şekilde yere çakıldı! "
- Ali!!