ORMAN

202 70 2
                                    

       medyada Serkay ve Duru'nun birlikte söylediği şarkı var tam o kısımda açarsanız çok güzel olur.             

Keyifli okumalar...    

________________                                                                    

   Dans yarışmasında 10 /G sınıfından bir çift birinci olmuştu. Egit ve İlayda da yarışma sırasında sürekli birbirlerine baktıklarından dayanamayıp kahkalarla gülmüşler ve diskalifiye edilmişlerdi. Gerçi İlayda'dan da bu beklenirdi kızın en çok gördüğüm şey dişleriydi. Bazen hönkürdüğü sırada nasıl olduğunu anlamadan elim ağzına giriyordu, elim ağzındayken hem gülüp hem de bana söyleniyordu "şu elin bir ağzımdan çıkmıyor" diyordu. Ben de kahkahalarımın arasından "sen de şu ağzını bi kapatmıyon ki joker gibi dolanıyon etrafta" diyordum. Yarışmada da beni şaşırtmadı bu yüzden yine güldü, hatta sadece kendisi de değil sahnenin ortasında Egit' le birlikte gülmeye başlamışlardı. Tencere kapak misali.

     * Serkayla birlikte yaklaşık bir aydır resim çiziyorduk. Ders aralarında ve bazen çıkış saatlerimizde            çizim yapıyorduk. Anlaştığımız gibi her zaman vanilyalı pata alıyordu bana. İlk başlarda dalgaya vurup kağıda yamuk yumuk şeyler çiziyordum bazense pörtlek veya şaşı göz çiziyordum. İlk başlarda çizdiklerime Serkay da gülüyordu ama sonradan daha çok ciddileşmeye başladı ve en sonunda elimdeki kalemi alıp "oyun vaktin sona erdi mavi yeterince eğlendin" dedi ve temiz bir sayfa açarak elime kalemi tutuşturdu ve yanımdaki boş sandalyeye oturdu. Ben de vanilyalı pastamdan kocaman bir çatal alarak ağzıma tıkıştırdım ve "tamam o zaman hadi başlayalım" dedim. Bu defa düzgün bişeyler çizecektim , yani elimden geldiğince. Serkay "ilk başta dudaklarla başlayalım" dedi ve bana istediği dudağı betimlemeye başladı. Kalemi beyaz sayfada siyah ve silik izler bırakarak gezdirirken ellerim terlemeye başlamıştı. Serkay bütün ilgisini resme vermişti. Bazı yerlerde gözlerini kısıyor, kaşlarını çatıyor ve eliyle yanlış çizdiğim yerleri gösteriyordu. Bu resimlerle ne yapacak bilmiyordum ama onun için çok önemli olduğu belliydi.
Bir buçuk saate yakın bir süredir sadece dudağın üzerinde çalışıyordum. "Serkay terden kalem elime kaynadı , yetmez mi bu gayet iyi oldu işte?" dedim. Serkaysa " bir şey olmaz mavi ayrıca elin mi yamuktur nedir çizemedin bir dudağı" dedi. Oflayarak ve söylenerek çizmeye devam ettim. Nihayet "en ince ayrıntısına kadar" çizdiğim dudağı bitirmiştim. Bu çocuk nasıl bu kadar iyi bir ressamdı beyninde her zerresine kadar çizip ezberlediği bu yüzde?

  Serkayla çizim yaparken(!) daha da çok yakınlaşmıştık en azından artık normal bir şekilde iletişim kurabiliyorduk. Ama aşamadığım bir duvarı da vardı, düşüncelerini ve hislerini içerisinde çok iyi muhafaza ettiği bir duvar.

Eşyalarımızı toparlayıp okulun çıkış kapısına yöneldik. Son iki dersimiz boş olduğu için rahatça çalışabilmiştik.  Cebimdeki telefonu çıkarıp saate baktım , okulun dağılmasına üç dakika vardı. Serkayla birlikte çıkışa doğru ilerlerken yanımızda birden Selin ve İlayda geldi. ''Adınızı üç kere de anmadım ki böyle beliriverdiniz'' dedim ama hiç aldırmayarak 
Selin "nerdeydin kız sen" dedi. İlayda da "Serkayla" diye ekledi. Ben de kırk beşlik Huriye teyze edasıyla cık cıklayarak "Serkayla nerdeydin falan diye imalar yapıyosunuz , yakışıyo mu size gençsiniz güzelsiniz çalışıp alnınızın teriyle kazansanıza. Aaa durun hatlar karıştı bi saniye" dedim. Serkay , ilayda ve Selin bana " ben aslında erkektim ama küçükken beni dönme dolaba çok bindirdiler sonra kız oldum" demişim gibi bakarken Selin sahte gülüşümüzle gülüp  "eheheh anladık biz onu " dedi. İlayda da otuz iki diş sırıtarak Selin'i desteklercesine kafasını sallıyordu.  ''ohaaa anladınız mı? dedim ve Selin'in kafama vurmasıyla öne doğru bir kaç tane sarsak adım atarak yürümeye devam ettim tam bir şeyler söylemeye başlıyacaktım ki Serkay ''kızlar ben kaçtım'' diyerek kelimeleri ağzıma tıktı ve hızlı adımlarla yanımızdan ayrıldı. kaçtı da diyebiliriz yani haklı çocuk. 

BAŞLANGIÇ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin