yarışma

225 81 3
                                        

Merhaba yine yeni yeniden başlıyoruz. :-D

Keyifli okumalar...

__________

     Duvara yaslanmış olan Serkay 'a doğru hızlı adımlarla ilerledim. Serkay'ın da gözleri beni bulduğunda gözlerini gözlerime dikip bana baktı. Serkay'ın yanına varır varmaz yumruk yaptığım elimi tüm gücümle büyük bir hırsla Serkay'ın göğsüne geçirdim , "sen ne tür bir piçsin" diyerek diğer yumruğumu da göğsüne geçirdim.

 Serkay hiç tepki vermeden öylece durup bana bakıyordu. Bağırmıyordum ama sesimdeki öfke hissedilir bi şekilde kendini belli ediyordu.

 Sınıfta birkaç kişi vardı hepsinin gözleri üzerimizdeydi görmesem bile bunu çok net hissedebiliyordum ama hiç kimse bir şey demiyordu. Bu defa iki elimi de kaldırıp Serkay'a vuracakken ellerimi havada tuttu ve gözlerini gözlerime dikip baktı.

 Bakışlarından hiçbir anlam çıkaramıyordum , ben de onun gibi bakmaya devam ettim.

Serkay' dan
Hızlı adımlarla yanıma gelip yumruklarını art arda göğüsüme doğru indirmeye başladı. Gözlerinden ateş çıkıyordu. Yumruklarını indirmeye devam ederken dudaklarının arasından "sen ne tür bir piçsin" sözleri döküldü, bağırmıyordu ama dişlerinin arasından nefret saçıyordu.

 Daha fazla vurmasına izin vermeyerek ellerini tuttum , gözlerimi gözlerine sabitleyerek kendime çekip bedenini bedenime yasladım. Ellerini çekip kurtarmaya çalışıyordu ama izin vermedim.

Bu kızda farklı bir şey vardı. Bu yaptıklarımı bu okulda on kıza yapsam dokuzu boynuma atlardı ama Duru bana karşı koyuyordu ,tam da şuan yaptığı gibi.

 Bu kadar sinirleneceğini düşünmemiştim evet aynadan üzerini değiştirirken onu izlemiştim ama bu kadar çok tepki vereceğini de düşünmemiştim en azından herkesin ortasında.

Duru 'dan
Bedenimi kendine yasladığında ellerimi çekip kurtarmaya çalıştım ama bırakmıyodu öküz gibi kavramıştı kolumu. Gözlerine bakmaya devam ediyordum ikimizde sadece gözlerimizi birbirine kenetlemiş bakıyorduk. Gözlerim dolmuştu ağlamak istemiyordum zaten en çok nefret ettiğim şeylerden biri sinirden ağlamamdı. 

Gözlerimin dolduğunu gördü, bakışları yumuşadı ve dudaklarını aralayarak "özür dilerim mavi" demişti. Duyduğum bu kelimelri idrak etmeye çalışıyordum bu ifadesiz , duygusuz, nemrut surat benden özür mü diliyordu şimdi?

 İsterik bir kahkaha atıp yeniden ona bakarken hala ellerimi tutuyordu. Aslında kendime ben de şaşırmıştım kontrolden çıkmış gibiydim galiba buraya geldiğimden beri Poyraz'a olan özlemimi, Eskişehir'e olan özlemimi ve en çokta çaresizliğimin içimde yarattığı öfkemi Serkay'a kusmuştum. 

Serkay'ın yaptıkları da vardı ama onlar beni asla bu hale getirmezdi. Serkay bu defa kollarını belime sarıp kafamı göğüsüne yaslamıştı , sıkı sarılıyordu ama dokunuşları yumuşacık değiyordu tenime , ruhuma,en derinlere.

 Her ne kadar çekilmek istesem de yapamamıştım, bi an Poyrazı yanımda hissettim Poyraz'ın kokusuyla doldu içim. Derin bir nefes alıp kollarımı Serkay' a sardım. Sanki kollarımı açtığım an Poyraz'ın kokusu silinecekti burnumdan. Tekrar derin bir nefes aldım , nefesim titremişti. 

Şu an sınıftakilerin gözlerini dikip , ağızlarını açıp bize baktığına emindim. Serkay kısık bi sesle "bu öfken sadece bana değil dimi Mavi , sen bana kızsan bile yine gülümser ve ne yapıp edip benim sinirlerimi bozardın" dedi ve saçlarıma doğru gülümsedi. 

Bir şey diyemedim, o an sanki konuşmayı hiç bilmiyormuş gibi sustum ve sanki imkanı varmış gibi Serkay'a daha sıkı sarıldım. Serkay kollarını benden ayırdı ve "herkese yeterince dedikodu malzemesi verdik mavi" dedi. 

BAŞLANGIÇ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin