Ölmeli

Kaybettim...!!!

Fatma "sabah yatağında uyanmış ama kalkmak istemiyordu". Yatayım biraz yaa hiç o Ergin piçinin yüzünü görmek, sesini duymak istemiyorum. Allahım bu iğrençten beni kurtar yoksa öldürücem. Kendimi hem beni uyuşturucu bağımlısı hemde iğrenç midemin alamayacağı şekilde ilişkiye giriyor. Sapık, sahtekar, torbacı, pis şerefsiz, karaktersiz insan ya onun yüzünden dünyadan soğudum. Hayattan nefret yaşamaktan bıkkınlık geldi. Zaten kendimi öldürme niyetine girersem eğer onuda not yazıp polise vercem...

Ali "minübüsten indikten sonra otogarın içine doğru hızlı hızlı yüremeye insanlar'a fazla bakmadan bilet alma gişesine bilet almaya gidiyordu". Önünde sırada insanlar bilet alıyor o ise başını öne doğru eğmiş. Kimsenin yüzüne bakmak, onlara görünmek içinde ki suçluluğu yüzünden dışarı yansıtmak istemiyordu. Uyuşturucudan kafası güzel ve vücudu durmadan kaşınıyor, burnunu çekiyordu. Yüzü gergin, düşünceleri karanlık, aklı nufüs cüzdanı ve telefonundaydı. O arada sıradaki insan oydu ki bilet satan adamın sesini duydu.

Buyur kardeşim dedi Aliye.

Haa pardon dayıcım. 3 binişlik kart alabilirmiyim.

Adam "Alinin yüzüne bakarken derin düşüncelere daldığını bir sıkıntısının olduğunu anladı". Hayırdır kardeşim yüzünden düşen bin parça.

Annem vefat etti. Dayıcım ondan çok dalgın ve üzgünüm. Diye yalan söyledi.

Başın sağolsun. Çok üzüldüm. Allah yardımcın olsun. Buyur kardeşim beş lira dedi.

Sağol. Allah razı olsun. Dostlar sağolsun. Dayıcım hayırlı günler. İçinden iyi yalan buldum annem vefat diye geçirdi.

Ali biletini alıp hızlı adımlar ile bilet alma yerinden dışarı otobüs duraklarının olduğu yere bir eli cebinde diğer elinide çenesinde gezdiriyordu. Gökyüzüne baktığında bulutlar bile birbirine karışmış, siyah ve beyaz olarak iyi ve kötü birbirine girmiş gibiydi. Gökyüzü sanki ruhunu dışarıya içindeki karamsarlığı, durumun vahimliğini bildiriyordu. Bir anda kaskatı kesildi. Olduğu yerde adım atamadan, nefes alamadan, gözleri kapanıp, kalbi sıkışarak durdu. Sadece aklının içinden Allahım Allahım yardım et. Beni koru ahhh ahhh deyip nefes almaya çalıştı. Sağ elini kalbine götürüp hafif eğdi kendini derin nefes alıp vermeye kalbinde ki! sıkışmadan kendini kurtarmaya çalışıyordu. Bir dakika falan geçmiş, yoldan geçen insanların bazıları Aliye doğru bakıyor ama kimse herhangi neyin var diye soramıyordu. Veya sormak istemiyor kendilerini olası yanlış anlamaya yada iyilik yaparken bir olayın içinde bulmak istemiyordular. Ali kendine bir hemen hemen gelmiş kalbinin sıkışması geçmiş gibiydi. Ben evin oraya doğru mu gideyim? Yoksa o bana uyuşturucu veren adamın evine geri mi döneyim? Ama şöyle yapayım ya eğer bana birşey olur da polisler öğrenirse Kaanı, Melisi, Ergin falan hepsini polise söyleyeyim. Durağa doğru yürüyüp, gelen ilk otobüse bindi. Kartını basıp kendine arka tarafta olan koltuklarda yer bakıp en arkanın dolu olmasından onun biraz önlerinde ki! boş bir koltuğa oturup, aynadan dışarıya gördüğü insanların ne dertleri? Nasıl sıkıntıları vardır? Acaba benim gibi bir olay yaşayan varmıdır? Ki diye düşündü kendi kendine sonra offf çekip sokayım böyle hayata dedi...

Neslihan'ın "serumu bitmek üzere yatağından bir an evvel kalmak isteğindeydi". Nerdesin hemşire hadi ya gelsene şuraya...

Tamam bir dakika hanımefendi çıkartıyoruz. Sakin olun lütfen.

Bunalıyorum, daralıyorum kendimi hastaneden atmak buradan uzaklaşmak istiyorum.

Tamam ama bir tane hasta veya durumu kötü olan siz değilsiniz. Sizde bizi anlayın.

Sizde haklısınızda ben çıkmak, hastane görmek istemiyorum. Bıktım bu hastanelerden.

Peki hanımefendi kalkabilirsiniz. İlk önce doktorun yanına gidin.