Kazaydı...!

38 7 0
                                    


Ali "yolda normal adımlarla etrafına bakınıyor ama karşıları boş arazi, tarla  doğru düzgün bina olmayan bir yerdeydi." Burası neresiydi ? Nasıl öğrenicem ?Yolda  yürümeye devam ederken yanından bir araba sesi duyuyor fakat arkasına bakmak istemiyordu. Arabanın yanından geçmesi ile Ali arabanın plakasına bakması ve beyninde ister istemez heyecanı iki kat artmış. Sanki aksiyon filmlerinin içine girmiş, başrolde oynuyor gibi bir durumda hissediyordu. Plakası elli dokuz plakaydı. Tekirdağ olduğuna göre demek hala kendi şehirinde ama neresinde olduğu belli değildi. Yolda baya bir mesafe yürüdüğünü amına koydu mu yerinde insan evladıyız yürü yürü yol bitmiyor. Hee işte oh bee en sonunda ileride bir benzin istasyonu vardı. Sanki dağdayız hee, adımlarını hızlandırıp koşarcasına benzinliğe girdi.

"Merhaba kolay gelsin". dedi

Benzin istasyonunda çalışan orta yaşlarında,boyu kısa ve toplu olan bir adamdı"Sağol,buyur kardeşim".

"Ya dayıcım  burdan belediye otobüsü yada minübüs nereden geçer"?

"Burdan belediye otobüsü geçmez". Münübüs'te  yirmi dakika yarım saat ara ile geçerler.

"Ooooo niye burda bu kadar geç geçiyor". Beya nereye kadar gider ? peki dayıcım.

"Burası çingene mahallesi çingenelerin olduğu yere doğru düzgün araba mı gelir?  Adamın donuna kadar alırlar". Arabasını ışıklarda soyarlar. Sen neyden bahsediyorsun kardeşim. Burdan minübüsler otogara kadar giderler...

"Vallah dayıcım benim kilodu alamazlar :) ben üniversiteye gelmiş, ilk defa buraya inmiştim". Her neyse  Çorlu'da belediyenin oraya gitmez mi ? 

"Yok kardeşim belediyenin oraya gitmez". Sen otogara kadar minübüsle gidicen, orda inip belediye otobüsüne biniceksin.

"Burdan yürüyerek gitmeye kalksam uzak mı" ?

"Uzak kardeşim beş veya yedi kilometre var rahat birde yürüyerek gitmeye kalkıcan ama yolda kaç kişi yolunu kesip, karışır Allah bilir". Yüzün yabancı olduğu için hem döverler, üstünede paralarını alırlar. Benden söylemesi sonra hem nerden gidicen? Bekle çık anayola gelir minübüs...

"Eyvallah dayıcım ne dayak yemeye gerek var nede paramı almalarına sağol hayırlı işler".

"Eyvallah kardeşim iyi günler diyerek adam işine döndü".

"Arkasını döndü, adamın gösterdiği yöne doğru yürümeye başladı".  'Tipinde, kendisinde bir sorun, bir açık, bir korku yansıttım mı? yansıtsak ne olucak zaten yarrağı yemişiz'.  Aklındaki düşüncelerle normal adımlarla yürüdü. Ama kafasında binbir düşünce ile yolun kenarına geldiğinde yüzünde sıkıntı oluşmaya başlamıştı. Öflüyor, püflüyor, elini yüzünde dolaştırıyor ve parmaklarını kütletiyordu. Derin bir nefes çekti sakin ol sakin, nasıl sakin olucan be olum iki kişi öldürmüşün amına koyim ya birde sakin olabilicen. Bu nasıl bir iş, nasıl bir düşünce, sen kafayı yemiş, hayattan vazgeçmişin polisler seni bulur göte koyarlar. Onca temizledin, kendi izlerini sildin daha yapabileceğin birşey yok. En iyisi biraz rahatla göte giren şemsiye açılmaz.Biraz daha sakin olmaya, rahat takılmaya çalıştı.Buradan ilgi çekmeden uzaklaşmak için zamanım var. "O kadar düşüncelere dalmıştı ki minübüsün yaklaştığını son anda farkına vardı."  Havalara uçuyordu adeta sıkıntısını bir kenara bırakıp ailesine gitmenin heyecanını yaşıyordu. Şuan başka birşey düşünmek, moralini bozmak istemiyordu. Minübüs kapılarını açtığı gibi tam durmasını beklemeden hemen bindi...

"Merhaba, bir otogar."

Şöför "aynadan Aliye bakıp, iki lira kardeşim" dedi.

Ali "adamdan aldığı cüzdanın içinden on lira çıkardı" buyur abi dedi.

ÖlmeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin