Chanyeol toplantıdan çıktığında direk evine gidip karısınına sarılarak uyumak istiyordu. Kravatını çıkartıp gömleğinin 2 düğmesini açtı. İş birliği yapacağı adam çok fazla inatçıydı. Kontratı defalarca okuyarak sorular soruyor ve bir açık bulmaya çalışıyordu. Yani kontratı imzalatana kadar canı çıkmıştı. Çantasına kağıtlarını yerleştirirken bir yandan da düşündü. 'Acaba Ae Cha ne yapıyor? Canı sıkkın mı? Notu gördü mü?' Bu düşünceler beynini yerken eli telefona gitti ve Ae Cha'ya mesaj atmaya karar verdi.
Gönderilen, Güzel Karım
Toplantıdan çıktım bir tanem
Mesajı atıp atmamakta kararsızdı. 'Ya cevap vermezse' diye geçirdi içinden. Ama gönderecekti. Baş parmağını gönder tuşuna götürdü ve ekrana dokundu. Artık göndermişti. Direkt çantasına telefonu fırlattı.
Tedirginlikle elini dudağına götürdü. Alt dudağıyla oynarken telefondan gelen bildirim sesiyle ellerini dudağından çekti. Ellerini çantaya uzatmışken açılan kapıdan dolayı ellerini geri çekti. Gelen ortaklardan biri olan Kim Yong-Min'di. Hemen saygıyla eğildi. Şirketin sahibi olabilirdi ama bu kendisinden büyüklere saygılı olmayacağını göstermiyordu.
"Chanyeol bizim aklımıza bir fikir geldi. Anlaşmayı kazandığımız ve kontratı imzalattığımız için bir kutlama yapalım diyorum. Ne dersin?" Chanyeol biraz düşündü. Zaten kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı. Ae Cha bekleyebilirdi.
"Olur. Nereye gidip kutlayacağız?" Kim Yong-Min biraz düşündükten sonra;
"xxxxx bara ne dersin?" O bar Chanyeol'un favori barıydı. Sıkıldığında ya da sinirlenme oraya gider bir kadın bulur ve işini görürdü. Kafasını 'tamam' anlamında salladıktan sonra çantasını ve arabasını anahtarını alıp dışarı çıktı. Asansöre binip zemin katın düğmesin basıp beklemeye başladı. Zemin kata geldiğine danışmana yöneldi.
"Eger buraya beni soran veya başka ortağı soran olursa xxx bardayız. Yarın gelmelerini söylersin." Dedi ve direk kapıya yöneldi. Arabasına binip anahtarı kontağa sokup çevirdi.
Bara girdiğinde direk kendi yerine geçti. Diğerlerini önemsemiyordu. Yalnız olmak daha iyi geliyordu ona. Hemen barmenden her zamanki içkisini alıp yudumlarken burnuna tanıdık olduğu koku geldi. Bu Ashley denen kızın kokusuydu. Onunla birçok anısı olduğundan dolayı kokusunu hemen tanıyordu.
"Hey Chanyeol buralarda değilsin artık. Ne oldu karın izin vermiyor mu?" Ashley kahkaha attıktan sonra Chanyeol'a biraz daha yaklaştı. Chanyeol geri çekilerek içki bayrağını kafasına dikti. Bardağı doldurarak tekrar kafasına dikti. Ashley, Chanyeol'un kolundan tutarak,
"Hey yavaş ol Chanyeol. Gece uzun." Dedi ve Chanyeol'un dudaklarına dudaklarını bastırdı. Chanyeol sarhoş olduğu için pek bozuntuya vermeden öpüşüne karşılık verdi. Ashley Chanyeol'un kucağına oturdu. Ellerini Chanyeol'un saçlarına gezdirirken, Chanyeol ise ellerini kalçalarında gezdiriyordu. Ashley, Chanyeol'a sürtünmeye başladığında Chanyeol inlemeye başladı. Kalçalarındaki ellerini sıklaştırdı ve kendine bastırdı.
Öpüsmeleri gittikçe derinleşirken gelen tanıdık sesle ayrıldılar. Bu Ae Cha'ydı. Peki onun burda ne işi vardı? Chanyeol yalpalayarak kalktı. Ae Cha'ya yaklaştı. Ae Cha geri çekildi. Ashley Chanyeol'u arkasına aldı ve konusmaya basladı.
"Seni istemiyor görmüyor musun? O beni istiyor seni değil. Senin gibi biriyle nasıl evlendi hâlen daha merak ediyorum." Dedi ve arkasına dönüp Chanyeol'u tekrar öpmeye başladı. Chanyeol ise karşılık veriyordu. Ae Cha ellerini sıktı ve fısıldadı.
"Sana güvenmiştim..."
Onlar Ae Cha'yi takmadan öpüşmelerine devam ederken Ae cha ise ağlayarak bardan çıkmıştı. Kaldıramıyordu. Junmyeon'dan sonra Chanyeol... Onu çok fazla etkilemişti. Direk titreyen elleriyle Kris'i aradı. İlk çalışta açtı.
-"Ne oldu Ae bir durum mu var?" Dedi. Ae Cha hickirarak cevap verdi.
-"K-Kris n-neol-ur beni al burd-an." Ae Cha'nın böyle konuşması Kris'i fazlasıyla endişeye düşürmüştü. Hemen yerinden kalktı ve;
"Nerdesin Ae Cha?" Ae Cha bir kaç saniye sonra cevap verdi.
"xxxx barın karşı-sındaki mağazan-ın ark-asındayım. Lütfen gel al b-eni." Dedi hıçkırarak ağlarken. Kris direkt arabasının anahtarını aldı. Arabasına binince konumu girdi ve direkt gaza yüklendi. Ae Cha'nın ağlaması beynine yankılanıyordu. Kalbi acıyordu. Ailesinden daha fazla sevdiği kardeşi ağlıyordu. Bu düşünce ile daha fazla gaza bastı.
Ae Cha bacaklarını kendine çekmiş kollarını bacaklarına bağlamış ağlıyordu. Ona güvenmekle büyük bir hata yapmıştı. Eziklenmiş gibi hissediyordu. Ashley'in ona dediği laflar öncekinden daha fazla canını yakmıştı. Sarılan ellerle kafasını kaldırdı. Karşısında Kris'i görünce tebessüm etti. Kris ise o kadar mutlu değildi. Ae Cha'nın ağlamaktan kızarmış gözlerini görünce sertçe yutkundu. Direkt kollarından tutarak kaldırdı ve arabaya bindirdi. Kemerini taktı. Kendisi de arabaya bindi ve sürmeye başladı. Kafasını Ae Cha'ya çevirdiğinde uyuduğunu gördü. Ona evinin nerde oldugunu soracaktı. Ama uyuduğu için mecbur onu eve götürecekti.
"Ne?!" Kris'in bağırmasıyla korktu. Kris'e bütün olayları anlatmıştı. Kris ise bunu pek fazla hoş karşılaşmamış ve bağırmaya başlamıştı.
"Kris n'olur bağırma." Dedi yalvarırcasına. Kris ona bir bakış atıp ellerini gür, kahve rengi saçlarından geçirdi.
"Ae Cha, nasıl bağırmayayım! O gerizekalı Chanyeol'u ve o kızı da öldüreceğim!" Dedi ve kendini koltuğa bıraktı. Bu olay gerçekten sinirlerini oynatmıştı. Ae Cha çok narindi. Ne kadar belli etmesede içten içe ölüyordu. Yerinden kalkıp Ae cha'ya sarıldı.
"Sen tam bir salaksın Chanyeol. Hemde süzme salak." Dedi Kyung Soo. Sehun gülerek Kyung soo'ya vurdu. Kyung soo ise ona ölümcül bakışlarından birini fırlattı.
Sehun, Baek ve JongIn Chanyeol'u teselli etmeye gelmiş ve gelirken Kyung Soo'yu da getirmişti. Chanyeol üstünde yorgan ve sarıldığı yastığıyla bunalmış bir şekilde onların moral verici(!) konuşmalarını dinliyordu. Sehun ağzındaki lolipopu çıkartıp Chanyeol'un kafasına attı.
"Oğlum ne demek Ae cha'nın yanında kızı öptüm. Ya onu geçtim sen neden sarhoş oluyorsun?" Chanyeol yatakta dizlerinin üstünde doğruldu ve Sehun'un ona fırlattığı lolipopu alıp tekrer ona fırlattı.
"Sen hiç konuşma hele. Sen daha birinci bardağın dibine gelmeden sarhoş oluyorsun."Dedi ve kendini yatağa bıraktı. Ama aklına gelen fikirle hemen doğruldu.
"Ae Cha burda değilse şimdi nerde?" Bu soruyla herkes ona baktı. 'Harbiden, nerde?' diye geçirdiler içinden. Chanyeol doğruldu ve eline telefonu alıp Ae Cha'yi aradı. En az beşinci aramasından sonra açıldığında hemen konuşmaya atladı.
"Ae Cha nerdesin? Neden evde değilsin? Bak eğer o olaysa gerçekten özür di-."
"Chanyeol." Ae Cha'nın güzel sesi Chanyeol'un lafını kesmişti. Boğazını temizledikten sonra cümlesine devam etti. "Biraz zamana ihtiyacım var Chanyeol. Biraz dinlenmeliyim. Merak etme beni. Aslında evli olmasak kaçabilirdim ama evliyiz Chanyeol. İlk başta senden ne kadar nefret etsem de şimdi de o kadar aşığım. Bırakamıyorum seni. Hayatımın bir parçası oldun bir kere. Vazgeçemiyorum. Merak etme Chanyeol. İstediğin kadar barlarda takılabilirsin. Özgürsün." Dedi Ae Cha ağlamamak için kendini zor tutarken. Dayanamadı ve telefonu Chanyeol'un cevap vermesine izin vermeden kapattı. Telefonu yere atıp kendini yatağa attı. Ayaklarını kendine çekerek cenin pozisyonuna geldi. Ağlamaya başladı.
Chanyeol ise elinden telefonu düşürmüştü. Diğerleri yanına gelip 'Chanyeol ne oldu, ne dedi?' gibi sorular soruyordu. Ama Chanyeol hiç birini duymuyordu. Dünyayla olan bağlantısı kesilmiş gibiydi. Koşarak çıktı ve kendini Ae Cha'nın odasına attı. Yatağına yatıp ağlamaya başladı. Chanyeol hiç bir zaman bir kıza böyle hissetmemişti. Hiç bir zaman kendini bir kıza adamamıştı. Ae Cha cok farklıydı. Yastığa ardı ardına yumruk geçirmeye başladı.
Evet o Ae Cha'ya aşıktı...
*Düzenlendi.*
-mydamnloveinflames
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik | PCY
FanfictionBence okumayın ama siz bilirsiniz *Düzenlendi.* 1 at #exo-l Başlama tarihi, ??/??/2016 Bitiş tarihi, ??/??/2016 Düzeneleme bitişi, 23/07/2018