Ae Cha yatakta ilk defa mutlu bir şekilde uyandı. Sebebini bilmiyordu. Belkide yanında yatan beyazımsı kafa sebebiydi bu mutluluğun. İncelemeye başladı. Yastığına yüzünün yarısını gömmüş, beyazımsı saçlarına güneş ışığı vuruyordu ve yüzüne saçlarının gölgesi düşuyordu.
O...O tapılası gibiydi.Ellerini pamuk gibi yumuşak olan kabarmış saçlarına uzattı. Gerçekten, gökyüzünde süzülen bir bulut parçası gibiydi saçları. Biraz daha oynamaya devam etti.
Junmyeon tabiki uyanıktı, sadece hoşuna gittiği için sessiz kalmaya devam ediyordu. Dokunuşları hoşuna gidiyordu.
En sonunda gözlerini açmadan konuştu.
"Saçlarımı bu kadar sevecegini bilmiyordum. Keşke daha önce bu rengi yaptırsaydım." Dedi ve kıkırdamaya başladı. Ae Cha ellerini utançla çekti ve büyük bir hızla arkasına döndü. Kızaran yüzünü ellerinin arasına aldı.
Yüzünde bulunan alevleri hissediyordu.
Arkasından sarılan ellerle ve boynunda hissettiği dudaklarla yüzünü bir gülümseme kapladı. Junmyeon ise onu kendine biraz daha çekti ve en içten sarılmasını ona verdi. Ae Cha aslında çok merak ediyordu. Sevgililer miydi yoksa değiller miydi? Asıl soru buydu.
Gülümsemesini yüzünden sildi ve Junmyeon'un kollarının arasından çekildi.
"Jun."
"Efendim?"
"Biz neyiz? Sevgili miyiz, değil miyiz?" Junmyeon'un yüzündeki gülümseme dondu.
"Aa-aha biz ne miyiz? Biz sevgiliyiz tabikide." Dedi ve Ae Cha'nın dudaklarına yapıştı. Tutkuyla öperken bu günkü anlaşma toplantısı aklına geldi ve direk ayrıldı.
"Toplantıyı unuttum!" Diyerek yataktan fırladı. Ae Cha yataktan kalkarak kapıya doğru gitti. Suho kollarından tutarak;
"Nereye gidiyorsun?"
"Giyineceksin ya, o yüzden gidiyorum." Dedi ve kapıya yöneldi. Yine kollarından tutuldu.
"Beni izleyebilirsin." Dedi yan gülüşünü atarak. Ae Cha gözlerini kocaman açarak küçük elleriyle ona vurmaya başladı. Junmyeon kollarını tutup kendine çekti. Yanaklarına birer öpücük kondurduktan sonra gülümsedi.
"Şimdi gidebilirsin." Dedi. Ae cha'ya bir bakış attı ve yanında getirttiği kıyafetleri koltuktan aldı. Ae cha odadan çıktıktan sonra kapının yanında bir Chanyeol gördü. Tam ağzını açmış konuşmaya başlamıştı ki, Chanyeol kolundan tutup odasına soktu.
"İyi vakit geçirdiniz mi bari?" Sinirli bakışları üzerinde gezerken gözleri alev alevdi.
"Neyden bahsediyorsun Chanyeol?"
"Sence Ae Cha!"Ellerini belinde birleştirerek yere baktı. "Onda olup, bende olmayan ne var?"
"Chanyeol, o en azından sen gibi sevdiğim kişiye vurmadı!" Chanyeol gözlerini devirip kollarından tuttu.
"Ona güvenme, o seninle oyun oynayacak. Bana inan gerç-" Sözünü kesen Ae Cha'nın bağırmasıydı.
"Sana inanmanı bekleme Chanyeol tamam mı! Kesinlikle böyle bir şey bekleme benden." Kollarını ondan kurtardı ve kapıyı çarparak çıktı. Junmyeon'a süpriz yapacaktı. Morali bozuktu ve onunla buluşup moralini yükseltebilirdi. Üstüne beyaz gömlek ve siyah pantolon giydi. Taksi çağırıp şirketin adını söyledi. Fazla heyecanlıydı. İlk defa onu iş yaparken görecekti. Taksinin şirkete geldiğini durunca bakışlarını taksiciye çevirdi.
"Borcum ne kadar?"
"40 versen yeter abla." Ae Cha parayı taksici adama uzattı.
Şirkete baktı. Hiç değişmemişti. Kapıya yöneldi. İçeriye girdiğinde direk danışmana yöneldi.
"Kim JoonMyeon'un odasının yerini söyleyebilir misiniz?"
"Randevunuz var mıydı efendim?"
"H-Hayır ben sevgilisiyim, ona süpriz yapacaktım." Dedi gülen yüzle. Kadın Ae Cha'yı süzdü.
"On birinci kat, sağda koridorun sonunda bulunan oda." Dedi ve işine geri döndü. Ae Cha kısa bir teşekkür ettikten sonra asansöre bindi. Gideceği kata bastı. Çantasının üzerinde bulunan boncuklarla oynarak zamanı geçirdi.
Sonunda kata geldiğinde derin bir nefes alarak sağa döndü. Odayı bulduğunda gülüşme sesleri ile durdu. Kapıyı hafif açtı ve bakındı. Ve gördüğü şeyle şok oldu.
Junmyeon bir kızı dizlerinin üzerine oturtmuş, saçları ile oynuyordu.
"Sen, o kızla çıkıyor musun yani?"
"Evet bir tanem. Sadece iyi geçinmek, işi garantiye almak adına öyle sevgiliyiz gibi yapıyorum. Zaten aşık hemen inandı salak." İkisi de kahkaha attıktan sonra dudaklarını değdirdi.
Ae Cha sinirden ne yapacağını pek kestiremiyordu. Hiçbir şey demeden içeri girdi. Kız alel acele Junmyeon'un sizlerinden kalkarken, Ae cha'yı görünce gözleri açıldı. Ae Cha hırsla Ona ilerledi ve ittirdi. Junmyeon'a bakarak gözlerini kıstı. O ise ayağa kalakarak olayın onun gördüğü gibi olmadığını söylüyordu. Ae Cha sinirle bacak arasına tekme attı. Koltuğa tutunarak yere eğildi ve kıvranmaya başladı.
Kıza döndü. İlk önce biraz süzdükten sonra yüzüne tokat attı. Saçlarını tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı ve Junmyeon'un yanına attı. Çok,çok fazla sinirliydi.
Direkt dışarı çıkıp taksi çağırdı. Yaklaşık beş dakika sonra çağırdığı taksi geldi. Bindiğinde hemen evinin adresini söyledi. Ağlamamak için zor duruyordu.
"Ağlaya bilirsin kızım rahatsız olmam." Dediği anda hıçkırmaya başladı. Artık kimseye güvenmiyordu, güvenmek istemiyordu.
Chanyeol'a kesinlikle inanmalıydı.
'Ama bir yandan da iyi oldu' dedi kendi kendine. Onun gerçek yüzünü görmüştü. Tek aşık olduğu adam onu kandırmış, alay konusu yapmıştı. Hiç bir zaman bu kadar düşmemişti.
Eve geldiğinde ses yoktu. Eline ayakkabılarını alıp merdivenleri tutup çıkmaya başladı. Basamakları tam bitirmişti ki ayakkabısı düştü. Merdivenleri tektar inip bodrum merdiveninin başına geldi. Sesler geliyordu. Bir şeye vuruluyor gibiydi. Korkuyla aşağya indi. Loş bir ışıkta yürümeye başladı. Chanyeol'u kum torbasının önünde gördü. Direkt bir köşeye saklandı. Ne yapacağını izledi. Chaanyeol hırsla torbaya vuruyordu. Bir kaç kez sertçe vurduktan sonra kafasını kum torbasına dayadı ve yere eğildi. O ağlıyordu. Hemde hıçkırarak.
Ae Cha hiç düşünmeden yanına gitti. Yüzünü kapatmaya çalıştığı ellerini tutup kendine bakmasını sağladı. Chanyeol Ae Cha'nın yüzünü ellerinin arasına alıp hıçkırıklarından konuşmaya çalıştı.
"S-Sen ağ-ladın mı? Kim ağlattı S-Seni b-böyle?" Ae Cha da ellerini Chanyeol'un yüzündeki ellerinde birleştirdi.
"Chanyeol sana inandığım için üzgünüm." Ae cha ağlamaya başladı. Chanyeol onu kucağna oturtturup sarıldı.
"Ben sana dedim Ae Cha o adama güvenemezsin. Aşık olman bir şeyi değiştirmez." Dedi. Ae Cha'nın kafasını omuzundan kaldırarak tekrar ellerinin arasına aldı. Konuşmasına devam etti. " Sen bana güvenseydin bunların hiçbiri olmayacaktı. Sen üzülmeyecektin."
"Peki Chanyeol sen. Sen neden ağlıyorsun?" Chanyeol'un bu soruyla gozleri doldu.
"Senin yüzünden Ae Cha. Senin beni sevmemen yüzünden. Bana bir kere şans versen."
"Chanyeol,"
"Tamam biliyorum kabul etmeyeceksin ama ben yine de soruyor-" lafını kesen şey Ae Cha'nın şişmiş ve kızarmış olan dudaklarıydı.
*Düzenlendi.*
-mydamnloveinflames
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik | PCY
Fiksi PenggemarBence okumayın ama siz bilirsiniz *Düzenlendi.* 1 at #exo-l Başlama tarihi, ??/??/2016 Bitiş tarihi, ??/??/2016 Düzeneleme bitişi, 23/07/2018