Zoraki Evlilik | PCY

Zoraki Evlilik//15

'Ae Cha'dan...

"Arkanda ne saklıyorsun?" Dedi. Biraz ürkmüştüm. Eğer tekrar Junmyeon için ağladığımı anlarsa sinirlenebilirdi.

"H-Hiç bir şey. Sadece sırtımı kaşıyordum sen neden geldin?" Dedim bir çırpıda. Biraz garipser gibi baksada sonradan gülümsedi ve bana doğru gelmeye başladı. Ellerini belime sarınca hemen kağıdı yere atıp bende ellerimi onun boynuna sardım. Burnuma küçük bir buse kondurduktan sonra;

"Hazırlan seni bir yere götüreceğim." Dedi. Kalbimin bu kadar hızlı atması normal miydi? Onun yanındayken sebepsiz yere kalbim hızlı atmya, ağzım kurumaya başlıyordu.

"Nereye götüreceksin beni?"

"O zaman ne anlamı kalır ki Ae Cha. Sen giyin gerisini bana bırak." Dedi ve göz kırparak gitti. 'Nereye götürecek ki?' diye düşünürken kendime giyecek eşyalar bakıyordum. Hava nasıl olsa sıcaktı elbise giyebilirdim. Dolaptan gri sade bir tişört ve kot şort aldım. Eğer akşam gelirsek hava serin olur diye de belime gri kapişonlu hırkamı sardım. Saçlarımı taradıktan sonra uçlarına düzleştirici ile şekil verdim. Odadan çıkıp merdivenlere yöneldim. Hani şöyle olur ya, kız merdivenlerden iner sevgilisi ona bakış atar ve harikasın der öper. Ama bizim Chanyeol beni fark etmedi bile!

Merdivenlerden indikten sonra beni fark etsin diye ayağımı yere vurdum. Çıkan yok sesle Chanyeol kafasını kaldırdı. Odayı bir güzel aradıktan sonra gözleri beni buldu. Gülümseyerek ayağa kalktı ve beni süzmeye başladı. Aşağlara doğru indikce kaşları catılıyordu. En az 1 dakika sonra kolundan tutup. Beni merdivenlerden çıkarıp odaya soktu. Beni yatağa oturttuktan sonra dolarının kapağını açtı. Eline iki-üç parça eşya aldıktan sonra bana döndü. Elindekileri üstüme atarken konuştu;

"Beş dakika sonra bunları giyerek gelmiş ol." Dedi.

"Üstüme ne var Chanyeol. Bence gayet güzel. Hem bak hava da sıcak." Dedim en şirin gülümsememi takınarak. Chanyeol bana doğru gelip.

"Ayy, kıyamam ben sevgilime. Ama olsun bunlar giyilecek o kadar." Dedi yatağın üstündeki kıyafetlerı göstererek. Ayağa kalktım ona doğru yaklaşarak;

"Sen beni kıskanıyor musun?" Beni belimden kendisine çekerek çekici bir tonda dudaklarının üstünden konuştu.

"Evet kıskanıyorum. Seni başka erkeklerden kıskanıyorum. Öyle şeyleri sadece benim yanımda giyebilirsin." Dedi ve dudaklarıma bir öpücük kondurup cümlesine devam etti. "Şimdi sen giyin ben seni aşağıda bekliyor olacağım." Dedi ve gitti.

Yatağın üstünde Chanyeol'un seçtiği kıyafetler baktım. Aslında fazla kötü sayılmazdı. Gri sade bir elbise beline sarmak için kot gömlek ve ayakkabı olarakta pembe bot vardı. Yatağın üstünden alıp banyoya girdim ve giyinmeye başladım. Giyindikten sonra banyodan çıktım. Dolabın kapısını açıp üstüme asker yeşili bir yazlık mont aldım. Bot gazla olur diye düşünerek ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra aynada kendime baktım. Açıkçası Chanyeol'un zevki güzeldi. Hem sadeydi hem de şık.

Odadan çıkıp merdivenleri indikten sonra Chanyeol bana bakıp gülümsedi.

"Bak. İşte şimdi daha güzel oldun." Dedi ve kapıyı geçmem için açtı. Aslında bu hareketleri beni şaşırtıyordu. Chanyeol, arabanın kilidini açıp benim kapımı açtı. Arabaya bindikten sonra emniyet kemerlerinizi taktık. Chanyeola arabayı çalıştırırken konuşmaya başladım.

"Chanyeol gerçekten arabamın kapısını açmadan ya da önümde ki kapıları açmana gerek yok. Ben öyle 'Neden kapımı açmadın?' tipi kızlardan değilim. Yani böyle şeyler yapma." Dedim gülümseyerek. Bana bakıp elimi tuttu.

"Ae Cha, sen gerçekten iyi bir kızsın." Dedi ve tuttuğu elimi dudaklarına götürüp öptü. Sonra da vitesin üstüne koydu ve arabayı sürmeye başladı.

Yol boyunca ona bakmıştım. Ama o bana baktığında kafamı çevirmiştim.

"Sıkıldım mi sevgilim?" Chanyeol'un sorusuyla düşüncelerinden ayrılıp sorusuna cevap verdim.

"Evet biraz. Daha ne kadar var?" Gerçekten sıkılmıstım. En az 1 saattir yoldaydık ve hiç birimiz konuşmamıştık. Elimin bir tanesi onda olduğu için telefonumu da kurcalayamıyordum.

"Çok az kaldı. Beş, on dakika sonra varırız." Dedi ve tekrar yola döndü. Bana ise beklemek düşüyordu.

Geldiğimizde Chanyeol elimden tuttu ve cebinden bir bandaj çıkardı.

"Şimdi ben senin gözlerini baglayacagim. Ve gitmemiz gereken yere kadar öyle kalacak. Tamam mı?" Aslında anlamıştım,  beni bir yere götürecek ve süpriz yapacaktı. Kafamı sallayıp arkamı ona döndüm. Saçlarımı yüzümden çekerek bandaji kafama bağladı. Ayaklarım yerden kesildiğini anda çığlık attım.

"Ne bağırıyorsun, kulağım sağır oldu." Dediği şeyle kıkırdadım.

"Abartma be, o kadar bağırmadım! Hem refleks o sen öyle kaldırınca." Chanyeol'un beni yere bırakmasıyla geldiğimiz anladım. Gözlerimi açtı. Gülümsedi ve etrafıma bakınmaya   başladım. Burası... Çok fazla güzeldi. Denizin kıyısındaydık. Bizim olduğumuz yerde pembe tulle sarmalanmış bir salıncak vardı. Chanyeol çekmeden tutup kafamı kendisine çevirdi.

"Bak gerçekten evli de olsakta buna bir ad koymamız lazım öyle değil mi?" Kafamı salladım, cebinden bir yüzük kutusu çıkardı ve tek dizi üzerinde çöktü.

"Benimle evli olsakta evlenir misin Ae Cha?"

*Düzenlendi.*

-mydamnloveinflames