Percabeth-1

2.5K 62 13
                                    

Annabeth

Bu gece artık kamp başlıyordu. Nihayet! diye geçirdim içimden. Artık bu zıkkım Çakma ailemden kurtulacaktım. Ne mutlu sana Annabeth! Okul'un son günü ve notlarımı alıp Kheiron'a göstermek için deliriyordum. Okulda bir sürü melez vardı. Yemek haneye gidip Nektar alacaktım. 'Tadına Bakmazsan Yaşamış Sayılmazsın' Grover'ı özlemiştim. Hayatım boyunca yanımdaydı. Ama çok kayıplarımız oldu büyük acılar. Şuan 14 yaşındayım. Bilirsiniz biraz ergenlik dönemi tabi ki bende o durum yok. Hani sivilceler falan güzel değilim ama çok tatlıyım. Annem hep seslenir bana 'büyüyünce çok güzel olacaksın' diye! Umurumda mı? Afrodit çocuğu muyum ben?!

''Günaydın ive'' Tatlı Kadın bana gülümseyerek cevap verdi.

''Günaydın Bayan Chase'' Hep böyledir resmi ve katı kuralları olan, ah ne kadar güzel tam bir ben...

''Nektar alacaktım'' Hemen hazırlamaya başladı. Okul ne kadar düz bir okul olsada İve bizdendi. Karşıma bir çocuk geldi sakar mı sakar elinde ki bütün kitapları düşürmüştü. Gülmemek için zor kendimi tuttum ve İve'ye döndüm.

''Bu çocuk yeni mi? Kimin melezi yoksa insan mı!?'' Sesim feryat figan ediyordu. Çünkü onunla uğraşmak istemiyordu Sakara baksanıza!

''Yeni ve Şey, Poseidon melezi'' ıyk dedim kendime, İçimde iyi mi kötü mü olduğunu bilmediğim bir his doğdu. Lanet ettim kendime, bu çocuk Poseidon meleziyse Kurallar çiğnenmişti. Çocuk ne kadar sakardı, Merdivenlerden çıktığını gördüm en son...

Nektarımı aldım teşekkür ettim ve Merdivenlere yürüdüm. Çocuk aklımdan çıkmıyordu. 'Poseidon yaptın yapacağını, Aşağılık herif' Gerçi tek o değildi ki aşağılık olan...

Koridordan sesler geliyordu. Sanırım bu Anael'in sesiydi. Baktığımda yeni çocuğu pataklıyordu. Yanlarına gittim.

''Anael bırak onu'' aramız pek iyi değildi benimle iyi şekilde konuşmayacağını biliyordum.

''Athena kızı git başımdan, işimi halledeceğim'' Ares meleziydi. Kaba ve hoyrat.

''Daha fazla yakınlaşınca kılcını boynuma dayadı.

''Gözümü kırpmadan seni öldürebilirim'' Benden 4 yaş büyüktü. Yani hantal.

Hançerimi elime aldım, kılıcına tekme attım ve eteğim açılmış olmalıydı. Kılıcı düşünce yumruk savurmaya başladı. Bir sağa, Bir aşağıya derken boşluğuna geldi ve böğrüne tekmeyi sertçe geçirdim. Bir tekme ne kadar sert olur diyorsanız bacağını sizden doğru gitsin. Kılıçsız birine haince saldırmazdık biz Athena melezleri.

''Bir şey yaptı mı sana?'' Salak çocuk dilini yutmuş gibi bana bakıyordu. Elimi tuttu.

''Ellerim ellerim çok soğuk ilacım gerekiyor ama yanımda yok'' Ne saçmalıyordu bu?

''Ne ilacı Atomoksetin mi yoksa?'' Bana boş boş baktı.

''Evette nereden biliyorsun Atomoksetin'i?'' Salak DEHB bizde'de vardı. Ama tabi çocuk kim olduğunu bilmiyor. Çantamı açıp ilacı verdim ve suyumu'da. Hiç sevmezdim biriyle bir şeyimi paylaşmayı amaan neyse.

''Sende mi DEHB'sin?'' Kafamı salladım.

''Adın ne senin?''

''Percy senin?'' yerde ki Anael ve bana bakıyordu.

''Annabeth, merak etme sana bir şey yapamaz'' Gözlerini açıp bana baktı.

''Ben senden korkuyordum, bana bir şey yaparsın diye. Ve o sana kılıçla saldırdı kılıç nereden geldi sende hançer DEHB değil değil mi bunlar?''

Gerçekten durum vahimdi.

''Percy bunlara kafa yorarsa ölürsün boşver gitsin. Dersliğin nerede?'' Yürümeye başladık. iyi bir çocuktu ama içini bilemiyoruz tabi ki.

''8. derslik, Görüşürüz o zaman'' aynı derslikti ama beraber gidelim demedim. Biraz dolaşıp dersliğe gittim. Percy bana bakıyordu, Öğretmen konuşmaya başladı.

''Ve okul birincimiz sınıfımıza geldi bir alkış alalım. Annabeth sen harikasın nasıl yaptın? DEHB hastalığıyla'' Herkes bana inanamayan gözlerle bakarken Percy gururlu bir şekilde bakıyordu.

''Çok fazla çalışma sonucunda belkide yenemeyeceğimiz şey yoktur'' Percy'e göz kırptım. Öğretmen notlarımı ve belgemi verdiğinde Percy'in yanına oturdum.

''Sen zeki ve güçlüsün?'' Bana gülüyordu.

''Evet ne var?'' terslediğimi anlayınca önüne döndü.

''Bir şey yok.'' Kalbini mi kırdım acaba diye düşünürken, Camda karartı gördüm.

''Percy derslikten çıkmamız gerekiyor'' omuz silkti.

''Gelmiyorum niye geliyor muşum?'' Karartıdan anlaşılan Harpy gibi bir şeydi. Percy'i kolundan tuttum ve dışarıya çıkarttım.

''yanında telefon var mı?'' cebinden telefonu çıkartıp elime verdi. Seni salak şey! telefondan hattı çıkartıp kırdım ve telefonu dışarıya attım.

''ben o telefon için bütün yaz çalıştım ama!!'' isyan ediyordu. Cebimden bir telefon çıkarıp verdim. üç telefonum vardı.

''Sakın açma senin yüzünden hepimizin başı belada!'' Onu buradan çıkarmam gerekiyordu.

PercabethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin