Percabeth

Percabeth-11

Percy'in ağzından.

Günler, aylar hatta bir yıl geçmişti. Bir yaş daha büyümüştük ve artık her şey çok güzeldi. Özellikle Annabeth, o kadar güzelleşiyordu ki! Gün geçtikçe iyice aşık oluyordum.

Davranışları hala aynı olsa bilr artık o eskisi gibi sadece tatlı değildi. Güzeldi, seksiydi, tatlıydı. Anlayacağınız ben tekrar tekrar aşık oluyordum.

***
"İşte kabul et gel benimle" Annabeth'e yalvarıyordum ama nerede kabul etse.

"Percy, bak bugün bu kulübe bitecek ve benim başında durup yardım etmem gerek" tabi her şey değişmişti fazla zamanda geçiremiyorduk. Sürekli işleri oluyordu şimdide kulübeler yenileniyordu.

"Gelmiyor musun?" Olumsuz anlamda kafasını sallayınca arkamı döndüm ve yürüyecekken beni kendine çevirdi ve öptü. Bende karşılık vererek ellerimi beline doladım.

"Gelmek istiyorum Percy biliyorsun ama zamanım yok. Daha uyuyamadım bile ama işte bazen fedakarlık yapmak gerekiyor"

Annabeth'in yüzünü iki gündür zor görüyordum. Onun yanından ayrılmak istemiyordum.

"O zaman bende burada kalsam?" En cici gülümsememi attım.

"Kalabilirsin ama uzakta dur yoksa dikkatimi dağıtırsın" kafamla onaylayıp çimene oturdum. Annabeth hala bana bakıyordu ama önüne döndü.

***

Kıyıda oturmuş Annabeth'in çizim yapışını izliyordum.

"Beni daha ne kadar izleye bilirsin?" Gözleri gözlerimi bulunca gülümsedim

"Sonsuza dek, bence biz evlenmeliyiz ve çocuk yapmalıyız" Annabeth bana bön bön bakıyordu.

"Yani istemiyorsan sorun yok Annabeth" gülmeye başlayınca ciddiliğimi bozmadım.

"Hayır sadece çocukluk aşkları hiç bir zaman evlenmezler yani sen benimle evlenmek mi istiyorsun?" Bön bönl bakması gerçekten buna mı bağlıydı. Gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Ben seninle evlenip çocuk yapıp üstelik iyi bir eş ve baba olmak istiyorum. Bilmiyorum ama eğer bir şeyler alt üst olmazsa sen ve ben evlenicez" kollarını boynuma doladı.

"Tam dört yıl sonra tam burada bana evlenme teklifi edeceksin Percy Jackson tabi eğer ölmezsek" güldüm.

"Ölmezsek ve sağ kalırsak tam dört yıl sonra bugün burada evlenme teklifinin cevabı ne olucak?" Güzel günler uzakta değildi ufukta görünüyordu.

"Evet olucak Percy" yanağımı öpüp işine döndü ben ise şapşal şapşal bakınıyordum.

***
Sabah kalktığımda üstümde acayip bir kırgınlık vardı. Kafam yatağa düşüyordu resmen. Çalan saati kapatıp banyoya yöneldim. Yüzümü yıkama faslı bitince üstümü giyindim.

Tam kapıdan çıkacakken Annabeth'i gördüm sanki Clarisse ile kavga ediyorlar gibiydi. Biraz zaman geçtikten sonra Clarisse annabeth'e omuz atıp yandan geçmeye çalıştı. Ama sadece çalıştı.

Annabeth önüne geçti ve Clarisse'iye bir şeyler söyledi. Ve ipler koptu.

Clarisse Annabeth'e yumruk atmaya çalışsada Annabeth Athena meleziydi. Taktiklerini bildiği için hiç birini yememişti.

En sonunda Annabeth savunmayı bırakıp Clarisse'ye sağlam bir yumruk attı ve Clarisse'nin kafası yere eğildi. Kaldırdığında ise burnu feci kanıyordu. S*kt*r. Kheiron olanları görmüştü. Ağacın altındaydı.

Ceza geliyor olmalıydı. Ne olur küçük ceza olsun.

***

Keşke şom ağzımı açıpta küçük olsun demeseydim. Baya bir ağır olmuştu. Clarisse ve Annabeth bir günlüğüne bütün kamp'a yemek yapacaklardı.

Hayır onlar için değil bizim için bir cezaydı bu bildiğin. Zehirlenme ihtimali bile olabilir. Daha önce Annabeth hiç yemeklerden bahsetmemişti.

***
Akşam olmuştu ve yemekler önümüzdeydi. Herkes tereddütlerle yemeklere bakıyorlardı. İlk yiyen kulübe Athena kulübesiydi ve neşeleri hiç bölünmemişti. Sonra Ares kulübesi yemeye başladı onlarda aynı şekilde gülüp eğlenmeye devam ettiler.

En cesaretli iki kulübe yemişlerdi ve biz hala bekliyorduk. Cesarete gelip bende ağzıma bir lokma attım ve harikaydı. Athena ve Ares kulübesi boşuna gülmüyorlardı.

Herke yemeğini bitirip adaklarını adamışlardı. Annabeth gerçekten mükemmel yemek yapıyordu.

***
Annabeth'in ağzından

Yorgunluktan ağrıyan parmaklarımı ovuşturup duruyordum. Kolay değildi bilmem kaç meleze yemek yetiştirmek. Soğan doğra Domates doğra biber doğra patates ay kafayı sıyırdım. Elim zaten kızarmıştı yani Clarisse'ye attığım yumruk yüzünden.
Beni çok sinirlendirmeseydi asla öyle bir tepki vermezdim. Gözlerim yorgunluktan kısılırken pijamalarımı giyip banyoya girim.

Dişlerimi fırçaladım ve çişimi yapıp ellerimi yıkadım sonra yatağa kendimi attım. Sonrası belli... -Hor Hor hor Annabeth'ten cevap alınamıyor Hor Hor Hor- Tabiki horlamıyorum.