Percabeth-8

772 28 2
                                    

Annabeth'in ağzından.

Sabah erken kalkıp kulübeden çıktım. Percy'e günaydın diyip kheiron'un yanına gitmem gerekiyor. Tabi percy bir istisna, istediğim için yani.

Percy'in kulübesinin önüne geldiğimde kapısını çaldım. Açan yok açan yok açan yok. Bende kheiron'un yanına gitmek için arkamı döndüm kapı açıldı.

"Şey üstümü giyindim pek müsait değildim açamadım, gelsene" gülerek bana bakıyordu.

"Yok günaydın diyip kheiron'un yanına gidicektim. Ayrıca senin şu göbeğini kas'a çevirmen yararına olur" göbeği vardı.

"Niye daha mı güçlü olurum" hayır yaa.

"Hayır şapsal, kızlar seninle ilgilenir. Anlarsın ya" göz kırpıp güldüm. Bu tavsiyeyi neden vermiştim ki?

"Sende ilgilenir misin?" Gözlerim yuvalarından çıkarken söylediklerini idrak etmeye çalışıyordum.

"Şey ben zaten seninle ilgileniyorum" yürümeye başladığımda tekrsr seslendi.

"Annabeth öyle değil neyse görüşürüz" bir şeyler söylese ne kadar iyi olurdu.

***
"Kheiron o benim sorumluluğumda" sesim ister istemez yükselmişti ama sinirleniyorum ne yapabilirim?

"Artık değil! Clarisse eğitecek onu" Gözlerimi kısıp Kheiron'a baktım.

"Neden? Onu gök domates gibi yesin diye mi?" Kızarmış gözleriyle bana bakıyordu.

"Sen yemediysen o'da yemez" canın cehenneme.

"Ne yapmaya çalıştığınızı biliyorum. O anneme söyle çok acımasız ama unutma derslerden sonra biz yine birlikteyiz" Gözümü kırpıp büyük evden koşarak çıktım.

Kulübeme doğru giderken güneşin yeni yeni doğduğunu gördüm. Kulübeme girip melezleri uyandırıcaktım. Yatağımı toplayıp yoklamaya baktım. Herkes tamdı.

"Günaydın melezler haydi kalkın bakalım bugün yine sizi bekleyen eğitilecek yeni melezler var ve kendinize dikkat edin ölmeyin" herkes sersem sersem gülerek giyinmeye başladılar.

Danışmanlığına gidip masaya kafamı koydum.

"Hadi sene Percy seni bekler" kafamı kaldırmadan yanıt verdim.

"Kimseyi eğit miyorum artık" ihh diye ses çıkarsada pek iplemedim. Herkes çıktıktan sonra yatağıma gittim.

***
"Annabeth annabeth!! O kız beni öldürüyor tekrar sen ol eğitmenim lütfen" sabahtır Percy'in yalvarmalarını bekliyorum. Tabi ki mecazi anlamda yoksa eğitim alıyor.

"Percy elimden bir şey gelmiyor" üzgünce bana baktı. Ne kadar güzel gözleri vardı.

"Peki, görüşürüz" arkasını dönüp yürümeye başladı. Öylece gidiyordu. Arkasından koşup kolundan tuttum.

"Akşam belki gelirim?" Mutsuzca bana bakıyordu.

"Gel" sadece bu muydu? Küstü mü yani?

"Küstün mü?" Kafasını hayır anlamında salladı. Yanağından öpüp gitmesine izin verdim. Şok olmuş gibi bana bakıyordu.

"Beni niye öptün?" Gözlerimi devirdim.

"Yok bir şey başarılar" bu sefer ben yürümeye başladım. Ne biliyim durdurmasını falan beklemedim değil ama küstü galiba.

***
Gün boyunca yan yanaydık ama hiç konuşmuyordu. Ne kadar konuşmaya çalışsamda konuşmuyordu. Akşam yemeği saati gelmişti. Karnım acaba mıydı? Tabi ki değildi.

Yemeğimi alıp birazını ateşe attım ve 'barışmayı' diledim. annem hallederdi her halde? Tabi Percy'e gıcık olmasaydı.

Masama oturup Poseidon masasını gözetledim. Percy yoktu. Niye yoktu ki?

Sonunda yüzü gulerbir şekilde yerine oturdu ve yanına steeli oturdu. Afrodit meleziydi. Ne kadar iyi anlaşmışlar. Önüme dönüp yemeğimi dövmeye başladım.

Masamdan kalkıp tabağımı temizlenmesi için harpylere verdim. Percy ve steeli hala gülüşüyorlardı.

"Annabeth, yeni melezin arsenal" Gülümseyip Arsenal'ım elini tuttum.

"Ben annabeth" kheiron yanımızdan gittiğinde çocuk rahatladı.

"O yarı atla yani sentorla olmuyor, bu arada memnun oldum. Sen afrodit melezi misin?" Göz devirip başımı hayır anlamında salladım.

"Athena meleziyim ben" ağzı 'o' şeklini almıştı.

"Süper yaaa, hem güzel ol hem zeki hemde güçlü üçü bir arada" Gülümseyip omzuna vurdum.

"Gel sana kılıç seçelim, ebeveyn'in kim?" Gözleri kararmıştı.

"Apollon" iyiydi.

"Tamam o zaman sana ok bulalım, gel bakalım" arkamdan yürümeye başlamıştı.

"Sana bir şey sorucam, oklar konusunda iyi misin?" Gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Ben ok kullanmakta siz kadar iyi olamasam bile senden kat kat iyiyimdir. Ama öğrendikten sonra benden kat kat iyi olursun"göz kırptığımda kafası karışmış olacaktı.

"Sen benden iyisin, ben senden kötüyüm ama şimdilik" gülümseyip başımı evet anlamında salladım.

***
"Bak bunun dengesi iyi, bu ok olur" Arsenal oku elimden alıp düz tuttu, anlıyordu galiba.

"Ever bu süper, ben bunu boyar yarına calisiriz" elini uzattı, gülümseyip elini tuttum.

"Tekrar memnun oldum, öğretmen hanım" kahkaha attım.

"Demek öğretmen, hmm peki" Yanağımdan öpüp çıkıp gitti.

"Annabeth" percy'in sesiydi.

PercabethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin