Percabeth-12

641 26 4
                                    

Arkadaşlar sizede sorayım. Percabeth'i biraz büyütmek için yıl geçiriyorum, sizce iyi olur mu?

3 yıl sonra

Annabeth'in ağzından.

Attığım okun, tam istediğim yere geldiğini görünce Clarisse'ye bakıp sinsi gülüşümü attım. Bana bakıp göz kırptı ve okunu yayına gerdirdi.

Bence tam on ikiden vuracaktı demeyin çünkü on ikilerin üstü dolu, yani biraz zor. Clarisse atışını yaptığında beti benzi atmıştı, ben ise memnuniyet ile gülüyordum.

Sizce ne yaptım? Tabi ki onun en son attığı ok'u ikiye böldüm. Percy beni alkışladığında ok'u kenara bıraktım.

"Bence kılıç çekmeliyiz" Clarisse'ye gerçekten mi bakışımı atıp Percy'e ilerledim.

"Harikaydın Bilmiş kız" tabi ki biliyorum. Ben harikayım.

"Biliyorum ama bunu senden duymak kendimi iyi hissettirmedi" gözleri yuvalarından çıkacak şekilde bana bakıyordu.

"Percy, sen ne zamandır şakadan anlamayan biri oldun çıktın?" Derin bir nefes alıp verdiğinde gülümsedim.
"Sadece sen ciddi olduğun için, inandım birden. Her neyse bugün ne yapıyoruz?" Ona bunu söylersem isyan ederdi artık.

"Percy şimdi sen oyalanıyorsun bende çizim yapıyorum" sesim sonlarda sertleşti. Üstüne laf koymasını istemiyordum.

"Annabeth sevgilimi ne zaman göreceğim?!" Sesi biraz fazla çıkmıştı. Görüyordu ama değerini bilmiyordu ki.

"Unutma Percy, bu ilişkide ben baskın tarafım. Sen değil" bana onaylamaz şekilde kafasını salladı.

"Annabeth bak bu bir ilişki tamam mı? Senin gibi demokratik bir şey değil, yani demem o ki kimse baskın olamaz" Gözlerimden ateş çıkıyor bile olabilirdi.

"Percy, ben-her neyse git işim var" kolumu tutup beni salladı.

"Beni sevmiyor musun artık? Unutma Annabeth benim sana evlenme teklifi etmeme sadece iki yıl kaldı, seninde evet demene" gözlerimi devirip güldüm.

"Hala seni deli gibi seviyorum ve hala cevabım evet. Şimdi sadece bir saatlik çalışmam gerekiyor sonra seni bulurum ve sevgilini görebilirsin olur mu?" Gülüp beni kendine çekti ve sarıldık. Bilmiyorum kaç dakika böyle kaldık. Özlemiştim tuzlu o güzel güzel deniz kokan tenini.

"Olur, kabul ediyorum ve şimdi Kheiron'dan izin alacağım ve akşam beraber yatıcaz. İtiraz yok" arkasını dönüp gittiğinde bende kulübeye gitmeye koyuldum.

***
Gözlerim artık yoruldum diye bağırıyorlardı resmen. Gözlerimi ovuşturup gözlüğümü taktım. Dinlendirici gözlükler her zaman iyidir. Sadece on veya on beş dakikalık çizim kalmıştı.

Çizim bittiğinde gözlüğümü çıkarıp arkama yaslandım. Saçlarımızı geriye atıp derin nefes aldım. Ne kadar yorucu bir işti, kitap okurken bile gözlerim bu kadar yorulmuyordu.

Kalemlerimi ve çizgi kağıtlarımı toplayıp dolabıma koydum. Tokamı alıp saçlarımı bağladım ve sandalyemi düzelttim. Percy'i bulmam gerekiyordu.

Percy'i bulduğumda kahkahalarla gülüyordu. Yanında ki arkadaşına baktığımda normal olduğunu gördüm. Kim bilir ne konuşuyorlardı. Her neyse, banane ki? Nasıl sanane, o senin sevgilin. Yani öyle, umrunda olması gerek.

"Percy, hadi gidelim" kafasıyla onaylanıp Drew'le tokalaştı.
"Çok uzun sürmedi" anlamamış şekilde baktığımda açıklaması uzun sürmemişti.
"Normalde hep bir süre verip gelmezsin işin uzar ya ondan dedim" bu çocuk salaktı.

"Ne yani gelmese miydim?" Saçlarını karıştırdı.

"Öyle demek istemediğimi biliyorsun Ann" sıkıldım artık.

"Percy, her seferinde böyle yapıyorsun. Ne demek istersen, öyle demek istemedim diyorsun. Aslında biliyor musun? Sanırım bizim aramız bozulmuş, iyi bir zamanımız geçmiyor. Eskisi gibi değiliz, sen soğuksun sürekli bir şeyler arıyorsun!" Bana bakıp psikopatça kahkaha attı.

"Ne saçmalıyorsun sen? Ben soğuk değilim, sen soğuksun! Bir suçlu arıyorsan sensin, benimle bir kez olsun zaman geçirmiyorsun. Bir kez olsun bana değer verdiğini göster miyorsun! Neden, neden biliyor musun? Ben söyleyeyim, Athena melezisin diye! Sırf gururun yüzünden" bağırarak konuşuyordu artık.

"Bir suçlu mu arıyoruz? Ben mi geçirmek istemiyorum? Göstermek mi istemiyorum? Athena meleziyim diye böyle mi davranıyorum? Açıkla, nasıl davranmalıyım? Ne yapmalıyım Percy, söyle yapayım. Ben daha dün'e kadar Artemis'e katılmak isterken bugün senin yanındayım ve bu gururumu yerle bir etmeye yeterdi, eğer öyle düşünseydim. Eğer bir suçlu arıyorsak, suçlu ikimiziz. Bu ilişkiyi yürütemedik" uzun uzun kurduğum cümleleri kafamda ölçüp tarttım, pek kötü değillerdi.

"Olmuyorsa bitsin o zaman!" Arkasını dönüp yürümeye başladı. Biliyorum bir kez olsun dönüp bırakacaktı. Ama bakmadı, öylece yürüyüp gitti.

"Bitmese iyi olurdu. Ben daha fazla sevmeyi beklerken, bitmese iyi olurdu. Daha fazla bağlanmışken gitmese" gözlerimi kapatıp sözlerime devam etmeyi kestim ve kulübeme doğru yürümeye başladım.

Aklımda deli sorular. Bu kadar kolay mı ayrılacaktık biz? Hani iki yıl sonra evlenecektik, hani çocuklarımız olacaktı. Biz bizden nasıl bu kadar kolay vazgeçerdik ki? Geçmemeliydik, biz birken bizdik.

PercabethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin