Bugün sen de benim gibi
Özlüyorsun.
Bugün sen de benim gibi
Zamanı geriye almak istiyorsun.
Bugün sen de benim gibi
Acı çekiyorsun.
Acın taze
Veya
Rafa kaldıralı çok oldu
Ama
Senin de benim gibi
Hala
Tam şuranda
Göğüs kafesinde
Kalp diyorduk değil mi?
İşte orası
Aklın ile savaşıyor
Ve
Yeniliyor .
Ölüyor..
Değil mi ?..
Doğru bildim mi ..
Bu özlem
Seni senden alıyor.
Seni kendine düşman
Hayata ruhsuz
Devam etmeni sağlıyor.
Ve
Her şeyden öte
Çok
Ama
Çok
Özlüyorsun değil mi?Aslında bu turkuaz sevda istese konuşabilirdi saatlerce - kalbinin prensi ile - fakat konuşamazdı.
Eğer konuşmazsa ölüyordu . Ama konuşursa da umutları tekrar tekrar kalbinden bıçaklanıyordu.
Bazen özlemek gerçekten acı verebiliyordu. Uykun , iştahın ve hatta düşüncelerin yok olabiliyor. Ama en kötüsü ise elinden hiç bir şey gelmeyişi , öylece görmeden seyretmek onu ve kalbin ile en derinden hissetmek , en acı vereniydi. Çok sevmek güzel bir şey lakin her gülün de bir can yakan dikeni vardı.
İnsan duygularında ve en baştada kendin de yok olduğunda , gece gökyüzüne bakmak galiba insana tek huzur veren bir hareket. Yıldızları saymak belki .. Ya da dilin susmuş bir şekilde kalbinle gökyüzüne haykırmak ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Turkuaz Sevdanın Umudu
PuisiYazar der ki ; "Kalbin dili susunca , kalem konuşsun.." Hayır.. Hayır.. Kağıdın intiharı olur bu .. Kalem içini döker de kağıda , Kağıt dökemez azizim .. Kağıt kimsesizdir .. Benim hikayem kağıdın kendisi.. Kurtuluşunun yanlızca ölüm olduğu . Ama de...