uzaklarda

334 14 16
                                    

Medyaya ekledigim fotograflara hassas olanlar bakmasin.

Yolculuğun ardından

Her ne kadar nedenini bilmiyor olsakta Kanada'ya gelmiştik. Burada sınırsız olarak kalabilecektik. Bunların hepsini Furkan hallediyordu.

Yolculuk süresinde ev ayarlamıştı. Uçaktan inince direk o eve yerleşmiştik. Kim bilir belki burada düzenli bir hayata geçiş yapardım. Normal bir insan gibi davranıp üniversite bitirirdim. Biriyle tanışıp dostta olabilirdim. Furkan benim gibi hayatı boşvermemişti. O okumuştu. Ve bende okuyacaktım.

Yaklaşık iki haftadır uyuşturucu almıyordum. İlginçti. Ama vaz geçiyordum. İçki olarak sadece bira içiyordum. Hayat güzelleşiyordu sanki. Belkide Türkiye'den uzakta mutlu bir hayat sürerdim. Peşimde sapıklar olmadan.

Üç haftadır kanadaydık. Furkan zamanın çogunu Luci ile geçiriyordu. Geri kalan zamanını da Türkiye deki bağlantıları ile konuşarak geçiriyordu.

Luci'nin çevresindeki tek insanlar bizlerdik. Ben ve Furkan dışında ailesinden sayabileceği birileri yoktu. Yalnız kaldığı zamanlarıda farklı dilleri öğrenmekle geçiriyordu.

Bana gelince farklı dilleri öğreniyordum. Araştırma yapıyordum ve dışarıda geziyordum.

Tek başıma yürüyordum. Hiç arkadaş edinememiştim. Bir anda kendimi huzursuz hissettim. Arkama dönerken bir el bana doğru geliyordu. Ani bir hareket ile arkamdaki adamın merkez noktasına tekme geçirdim. O anki acıyla yere düştü. Bende bunu fırsat bilip karnını tekmelemeye başladım. Ama bir şey hissetmiyor gibiydi. Sonunda yoruldum ve dikeldim.

"Bittimi?"

"Ne!! Bana arkadan saldırıyorsun ve bittimi diye soruyorsun."

"Saldırmak?? Yolda yürürken cüzdanınızı düşürdünüz. Yaklaşık on dakikadır size sesleniyorum ama duymuyorsunuz! Yardım etmeye çalışmak sapıklıksa haklısınız."

"Şey ben ııı..."

"Bir şey demenize gerek yok"

"Bir dakika lütfen bekleyin."

"..."

Lanet olsun kendimi yerin dibine girmiş gibi hissediyordum. Uff ben ve şu paranoyaklığım. (?)
Çantamdan numaramın yazılı olduğu kağıdı çıkarttım ve karşımda dikelen yakışıklıya uzattım. Evet çok yakışıklıydı ve Türktü. Kanada'ya geliyordum ve karşıma çıkan ilk kişi bir türktü.

"İstediğiniz zaman bu numarayı arayabilirsiniz. Bunu hem bir özür hemde tanışmak için kabul ederseniz sevinirim. Bu arada ben Alina."

"Aradığımdada sapık damgası yemem öyle değil mi? Bende Emir"

Oha. Oha . oha. Ooha. Çok karizmatik birine benziyordu. Hafif çarpık gülüşü çok hoşuma gitmişti. Ama bilmediğim bir şeyler hissediyordum. Hi hissetmediğim bir duygu. Ayhh çocuğada hayvanlık etmiştim.

Emir'i ve ne olacağını düşünürken kendimi evin önünde buldum. Sanki ev boş gibiydi. Sadece arada bir sesler geliyordu.
Furkan ve Luci'nin evde olacağını düşünmüştüm.
Odama doğru yürürken evde olduklarını anladım. Bir insana sap olduğu bu kadarda gözüne sokulmaz.

Evde kalmak adına az bir hevesim vardı oda uçup gitti. Siyah şort siyah bustiyer, siyah hırka siyah ayakkabı. Dolabım siyahtan oluşuyordu. Alışveriş yapacaktım. Ben alışveriş. Bir kaç dakika bu söz kafamda dalgalandı. Evden çıkarkan Furkan'ın kapısına not bıraktım. Sonuçta Luci bu odadan çıkacaktı.

PiskomanyakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin