kana susamış

287 16 3
                                    

Medya bana ait. Paylasicak olursaniz bilgim olsun. Alina Furki ve Luci sadece kendi aralarında birde Emir ile türkçe konuşuyorlar. Bunun haricinde kullanılan dili öğrendiler.

Yeni hayatım çok sıkıcı olmaya başlamıştı. Ben kendimi bildim bileli aksiyon içerisindeydim ve Kanada'ya geldiğimden beri günlerim boş geçiyordu. Can sıkıcı bir durum.

Günler aynıydı. Zaman durmuş gibiydi. Arada bir Emir ile buluşuyordum. Sanırım mutlu olduğum tek zaman onun yanında olduğun zamandı. Şirket işlerine biraz ara vermiştim. Benim yerime Furki uğraşıyordu. Luci bana yardımcı olmaya çalışıyordu ama oda sadece dedikodu üzerineydi. Yani buda sıkıcıydı. Arada bir çok canım sıkılınca bara gidip içiyordum. Deli gibi saatlerce eğleniyordum. Ama içimde bir eksiklik vardı. Psikopatça bir şeyler yapmadığım için olabilirdi bu boşluk. Bileklerim iyileşiyordu sadece izler kalmıştı.

Off yine canım sıkıldı. Boş boş otururken yürüyüşe çıkma isteği doğdu içime

Dolabımı açtım ve eşofman takımımı giydim. Bu gün dolaşacaktım. Ve günün sonunda eve mutlu bir şekilde gelecektim.

Dışarı çıktığımda kendimi güneşten saklanmak zorunda olan bir vampir gibi hissettim. Gözlerim feci derecede kamaşmıştı. Tekrardan eve girdim ve gözlüklerimi aldım. Bu dışarı çıkma işi ne kadarda zahmetliymiş.

Evden çıktığımda bir çocuk çığlığı ile irkildim. Ne duruyordum. Hemen yanına koştum. Ayyhh küçük şey yere düşmüştü ve acayip derecede kan vardı.

"Pişt ufaklık. Geçmiş olsun."
"..."
"Burada kal geliyorum"

Eve girdim ve ilk yardım çantamı aldım. Sonuçta Furkiye pansuman yaparken ne yapmam gerektiğini öğrenmiştim.

Küçük çocuk hala ağlıyordu. Evin önündeki banklara oturduk. Çantayı açtım. Yarayı temizledim. Zaten dikiş gerektirecek kadar bir şeyi yoktu. Yaranın üzerini kapattım. İlginç bir şekilde bu çocuğa içim ısınmıştı.

"Pekala geçti düzelecek. Nasıl olduğunu anlatsana"
"Şey ihmm. Kötü çocuklar bana saldırdı. Kaçıyordum. Ayağım taşa takılınca düştüm. Ben düşünce dalga geçtiler ve gittiler."
"Sana neden saldırmış olabilirler ki. Onlara bir şey mi yaptın?"
"Onlar annemin arkadaşı."
"Annen kim?"
"Maria."
"İşi ne?"
"Babam öldü. Annem o günden beri dışarı süslenerek gidiyor. Geldiğinde uyuyo oluyorum. Onu genelde bana saldıranlar alıyor."

Lanet olsun! Bu erkek çocuğunun benimle aynı hayatı yaşamasına izin veremezdim. Babası ölmüştü ve anneside büyük ihtimalle bir fahiş.ydi.

"Hmm. Peki. Bu arada ben Alina."
"Bende Brayn."
"Güzel isim bundan sonra sık sık görüşelimmi Brayn"
"Hihi :)"

Brayn'a acayip derecede kanım ısınmıştı. Onu bu hayattan kurtaracaktım. Belki bana alışıp benimle yaşamayı oda isterdi. Benim bir kaç gündür yaşadığım yalnız hayatına son verirdi. Sonuçta Furki Luci ile evlenmek isteyecekti. Oda kabul edecekti farklı bir eve gideceklerdi. Bende burada sap sap kalmak istemiyordum.

Kafamda bir dolu düşünceyle yürüyordum. Kafamı kaldırdığımda Emir'in evine gelmiştim. Bu kadar gelmişken uğramadan eve gitmeyecektim. Kapıyı çaldım ve açtığında ki manzara ile içim kıpır kıpır oldu.

"Emir!"
"Hoşgeldin içeri girsene."
"Elinin bu hali ne."
"Canım sıkıldı kestim"
"Manyak. Ama o kanı temizle zaafım var"
"Sevmiyor musun?"
"Sevmemek? Ben? Kan? Sana söylersem psikopat olduğumu düşünürsün. Ben kan içiyorum. Ve uzun zamandır bunu yapmadım yani açım. O yüzden kanını benden uzak tut"

PiskomanyakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin