Plan

696 41 3
                                    

Gizemle birbirimize bakarak uyuya kalmıştık. Seslere kalktığımda başımızda hocanın bizi beklediğini gördüm, gizemi dürtükleyerek uyandırdım hoca bize gülerek yanımızdan gitti.
Son dersde bitmişti bizimkilerle beraber hastahaneye berkenin yanına gittik. Berke bugün taburcu olacaktı.

-

Berkeyi hastahaneden çıkardık. Hep beraber takıldığımız kafeye geçtik.
Berke konuşmaya başladı ;
- Akşam saat 8'de burada toplanmamız gerek, daha fazla kaan piçini rahat ettiremem.
- Aklında ne var berke? Diye sordum.
- Hastahanede boş boş yatarken birsürü plan kurdum.
- Anlatta bizde bilelim.
- Öykü'yü çaktırmadan yanlarından almamız gerekiyor.
- Nasıl olacak peki?
- Bizden 2 kişi postacı kılığında kapıyı çalacaklar. Benim bir arkadaş var adı akil, güvenilirdir. O orda bekliyor gözcü olarak. Öykü şuanda evde tekmiş az önce konuştum akille. Kaanların yeni çıktığını söyledi.
- Bu harika oldu. Diyip adak ve gökhana seslendim.
- Bu sizde bizde sizi takip edeceğiz, ters bir durum olursa hemen geliriz.
- Peki öyküyü nereye götüreceğiz? Dedi gökhan ve ekledi ;
- Ya kaan öyküyü umursamazsa?
- Kaan ne kadar Piç olsa da beraber olduğu kişileri satmaz. Bu yüzden rahat olabilirsiniz. Bu arada götüreceğimiz yer eski kültür merkezi. Oraya kimse gitmiyor en iyi yer orası.
Herkes onayladıktan sonra ;
- Hadi gidelim!
Kızları kafede bırakıp çıktık.
Gökhan ve adağa kıyafet ayarlamıştık, kapıda işaretimizi bekliyorlardı.
İşaret verdiğimde zili çaldılar neyseki öykü kapıyı direk açtı.
Gökhana kuru sıkı bir silah vermiştim kolayca öyküyü alabilmeleri için. Öykü silahı gördüğü gibi onlarla birlikte yanımıza arabaya doğru gelmeye başladılar. Öyküyü arka koltuğa yanıma oturttuklarından sonra ;
- Öykü hanım yeniden teşrif edebildiniz bakıyorumda.
- Yasin! Ne yapmaya çalışıyorsun!?
- Kaanın yaptığını yanına bırakacağımı sandın gerçekten?
- Bu kavgaya son vermedikçe ikinizde kaybedeceksiniz.
Gelerek ;
- Diyorum ya bugün son verilicek :)
- Lütfen yasin!
- Susup oturursan iyi edersin. Senin boklukların yüzünden bu durumdayız.
Dediğimde susup oturdu. Kültür merkezine gelmiştik kapılar kilitliydi, neyseki biraz zorladıktan sonra açıldı içeri girdik. Öykünün telefonunu aldıktan sonra kaana mesaj attım öykünün ağzından ;
- Kaan ben evden çıktım eski kültür merkezine gel, mertleri yanında getirme senle birşeyler konuşmam gerek, acil!
Diyip mesajı gönderdim 5 dakika sonra mesaj geldi ;
- 15 dakikaya ordayım.
Kaanı beklemeye başladık. Kapının sesiyle herkes bir yere saklandı. Kapıyı kimse açmıyınca kaan öyküye birşey olduğunu sanıp kapıya omuz atıp girdi. Kaan salonun ortasına geçtiğinde ışıkları açtık gülerek kaana seslendim ;
- Suprayyyz madafaka! Dediğimde herkes gülmeye başladı. Üstüne doğru yüremeye başladığımda geri geri kaçmaya çalıştı fakat arkasında berke vardı. Tamamen etrafını çevirdikden sonra kaan ;
- Berke ben o anlık sinirle yaptım. Yoksa öyle birşey yapmazdım, bende pişman oldum fakat yapacak birşey yoktu. Dediği an berke'de ;
- Şu andan itibaren yapacaklarımı da istemeden yapmış olacağım desemde yalan olur çünkü isteyerek yapacağım. Diyip Kaan'ın yüzüne sert bir yumruk geçirdi, kaan ilk yumruğun sersemlemesiyle kendine gelmeye çalışırken berke 2. yumruğunuda kaana salladıktan sonra kaan yere düşecek gibi oldu. Adak onu havada yakaladı. Gökhan içerden bulduğu bir sandalyeyi getirdi ve kaanı sandalyeye oturttular. Sıra sıra herkes kaana bir yumruk ikram ediyordu. Kaanın üstünde farklı farklı teknikler denerken telefonum çaldı. Arayan gizemdi.
- Efendim canım?
- Yasin! Annem fenalaştı, hemen gel lütfen, yalvarırım!
- Kapat hemen geliyorum!
Diyip telefonu kapattım ve kaana döndüm ;
- Bu son uyarımdı kaan, umarım dikkate alırsın hoş almaya da bilirsin fakat başına gelecekleri tahmin bile edemezsin. Sabaha kadar otur akıllanırsın belki. Diyip kaanı sandalyeye bağladık. Öyküyü yanımıza aldık. Herkes dağıldı bende öyküyü eve bıraktım, bir daha yapmayacağına emin olduğum için. Gizemlerin evine hızlıca gittim. Gizemlere gittikten sonra gökhanı arayıp arabayla gelmesini söyledim 10 dakika sonra geldi. Beraber hastahaneye geldik. Doktorlar gizemin annesinin 48 saat gözetim altında tutulacağını söyleyip beklemenize gerek yok gözünüz arkada kalmasın dediler. Gökhan benle gizemi mahalleye bıraktı. Gizem eve gitmek istediğinde ;
- Seni yalnız bırakamam! Bugün bizdesin, itiraz istemiyorum. Ben kanapede yatarım. Diyip beraber eve çıktık. Kanapede yerimi hazırlarken gizem ;
- Sanırım yanımda uyumana izin verebilirim şapşal ama yorganı çekmek yok :)
- Allah beeee. Diyip beraber yatağa uzandık .
- İyi uykular prenses.
- İyi ki benimlesin şapşal.


Multimedia uyuyan biz :)
Bu arada +3000 olduk herkese teşekkürler :)

Lise MaceralarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin