Bölüm 3 - Geçmiş ve Gelecek

119 35 8
                                    

"Anne! Baba ! Çıkın artık ! Çıkın abi! Ben küsmedim size. Gerçekten küsmedim gelin artık!" Gelmiyorlar. Onlar da küstü bana. Neden küstürdüm ki onları?Hiç çıkmayacaklar.
Deli Ferit üzerime çok kalın battaniye örttü. Yalıdaki dumanları ve ateşi seyrettim biraz.Sonra bir ses duydum.Bu bir ambulans sesi ! Ve yerde serili 3 battaniyeyi..

Uyanıp telefondan saati kontrol ettim.04.06 . Yine aynı kabus.. Sırf bugünü unutabilmek için İstanbul'da kalamadım.Bugünü... ailemin, ölüm yok oluş, katlediliş yıldönümü ! Yalının kundaklanmasının yıl dönümü...
Daha fazla yatakta kalamayarak mutfağa girdim.Hiçbir şey düşünememek için bi şeyler yiyecektim.Dolapta her şeyi düşünmüş Calvin.
Kendime peynirli sandviç hazırlayıp, viski alıyorum. Sevmem ama bolca ketçap ve hardal sıkıyorum. Tadı çok kötü oldu ama umrumda değil .Daha iyi hissettiriyor derken birden ketçap ve hardal üzerime foşşş diye fışkırıyor. Hahaha iğrenç oldu üstüm. Neyse çöpe atarım zaten yorgunluktan bavulumu bile açmadığım için üzerimde evde bulduğum eski püskü bol bir pijama var.
Viskiyi de kafama dikip cam kenarından Manhattan manzarasına bakıyorum.Yine o duygu... Tarifsiz bir yalnızlık. Daha fazla kendimi kemirip durmadan kendimi kalabalığa atmak istiyorum.
Üzerimdekileri umursamadan Dolce&Gabbana numaralı gözlüğümü takıp, caddeye çıkıyorum.
Saat 5 e gelmesine karşın halen kalabalık olan caddeyi görünce merak ediyorum.Neden NY? Gerçekten finans dünyasının kalbi olduğu için mi yoksa hiç uyumayan bu şehrin kalabalığına karışıp, unutmak için mi? diye iç sorgulama yaparken caddenin karşısındaki sokaktan aşırı hız ve bağırışmalarla gelen arabayı görüyorum.
Vayy lamborghini gallard bu.Sokaktan caddeye dönerken birini arabadan çıkartıp yolun kenarına attılar.Cadde iyice tekinsizleşti en iyisi daireye çıkmak diye düşünürken caddede yankılanan hıçkırık seslerini duyuyorum. Dönüp baktığımda kimsenin ona yardım etmediğini görüyorum.
Kimse... Yapayalnız...Karartının olduğu yere doğru koşuyorum.
O da ne ! Adamın kolu çok feci kanıyor ve o hıçkıra hıçkıra ağlıyor.

" Bayım sakin olun sizi hastaneye yetiştireceğim merak etmeyin."

"Bu yük çok ağır" diyor boğultuyla.

Telaşla kolunu sarmak için bişey arıyorum zaten adamın üstü başı kan içinde.Son çare bluzumun kolunu yırtıyorum ve kanayan yere tampon yapıyorum.
Caddeden geçen taksiyi durdurup
" Kalkabilecek misiniz? Taksiye binelim" diyorum.

"Bu yük çok ağır" diyor adam. Kollara kuvvet deyip adamı kaldırıyorum zorla da olsa.

"Evet çok ağır belim koptu !" Taksiye bindirip arka koltuğa geçiyorum.
Arabanın ışığında yüzü görünüyor.
Vayy çok gençmiş. Ve kederin hiç yakışmayacağı kadar güzel bir yüzü var.
"Bu yük çok ağır" Anladık be!
Ve birden yüzü burkuluyor yoksaa..!
Iyyy üzerime kustu!

"Merak etme artık hafiflemişsindir!"
Hastaneye vardığımızda acile koşuyoruz.İçeriye alıyorlar hemen. Saat 06.57! Sabah 10 da ilk toplantım var !Müdahale nin bitmesini beklemeden hemşirenin yanına gidiyorum.

"Hastanın durumu iyi mi?"

"Merak etmeyin iyi olacak . Kan kaybı çok olduğu için bu gece müşahede altında tutacağız. "

"Benim artık gitmem gerekiyor da şey... hastaya bir not yazsam verir misiniz ? Bir de hastanın eşyaları nerede? "

"Tabi, şu tarafta "

Eşya odasına girdiğimde adamın ceketinin cebinden cüzdanını çıkarıp içerisinden taksi parası alıyorum.
《《Geçmiş olsun ,umarım en yakın zaman da ağır yükünüzden de kurtulursunuz. Acilen hastaneye gidince yanıma para alamadım.Eve dönmek için cebinizden borç aldım. Umarım bir gün karşılaşırız da borcumu öderim.
Toska

Neden bilmiyorum, ilk adımı yazıyorum nota.

Tam hastaneden çıkacekken gündoğumunu gördüm pencereden.
New York'ta ki ilk gün doğum unu görüşüm diye düşündüm.
Hiç böyle hayal etmemiştim.
Sonra birden dikkatim hasta odasındaki penceresinden gündoğumunu izlemekte olan bu gence kaydı.
O ne düşünüyordu acaba? Aynı simgeler farklı imgeler.Sonra aniden kafasını çevirdi ve geceden bu yana ilk defa göz göze geldik.
Minnettarca ve mahçup bir halde kafasını salladı halden anlar bir ifadeyle gülümseyip kafamı salladım.
O penceresine dönüp gündoğumunu seyretmeye devam etti,ben de sabahın serinliğine gündoğumuna adım attım...

AĞIR MASKE #VYM_2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin