Sabah güneş doğmadan kalktım hava karanlıktı.Bir dahada uyuyamadim öğlene kadar mahalleyi arayacaktim sonra eve gidip dinlenip tekrar aramaya gidecektim.1 saat sonra evden çıktım Saat 4 civarina kadar 50 binaya bakmistim.Yürüyerek baktığım için ayaklarim şişmişti artık gücüm kalmamisti sonuç yine olumsuzdu.Yarin diğer binalarada bakacaktik.Kapısı camı kirik bir bakkal gördüm alabildiğim kadar bisküvi,çikolata uzun süreli tüketilen yiyecekler aldim.Eve geri geldim 2 bisküvi yiyip çıkacaktım tekrardan o sirada telsizden ses geldi.
-Sesimi duyan varmi
Ben:Duyuyorum sizi
-Yardima ihtiyacimiz var Istanbul avrupa yakasindayiz
Ben:Kac kisisiniz
-2 kisiyiz diğeri 8 yaşlarında bir çocuk
Ben:Çocuğu telefona ver
-Tamam veriyorum
Ben:Alo
-Alo Alo abi senmisin abi senmisin konuşan
Ben:Eray ben abin hemen gelicem yanınıza yanindaki adama ver telefonu.
-tamam abi
-Kardeşini bulmussun seni taniyorum ben kaya
Ben:Kaya hatirladim seni eski mahalledensin sen
Kaya:Evet dostum hadi çabuk gel eray hep seni soruyordu.
Ben:Geliyorum bekleyin.
Hemen koşa koşa evden ciktim araca bindim.Çalıştırıp sürmeye basladim.Durağin yaninda geçerken mahalleden birini gördüm.Bu kişiyi hic sevmezdim serserinin tekiydi çok kavgalarimiz olmuştu bununla 10 kisilik sürüden kaçıyordu.Durup arabaya aldim.
-Bas gaza gidelim hemen burdan
Konuşmadan sürmeye devam ettim
-Şu gaza hizli bas dedi
belinden çıkardıgi bıçağı bogazima dayayarak.Hizlandim ama ona yardim etmeyecektik 1 yil gecmesine rağmen icimdeki kin ve nefret dinmemisti ona karşı.Aklimdan bir fikir vardi ONU OLDURECEKTIM.
Ormanlık bir yola saptim.Ormanin icinden gecerken birden araba bozulmuş numarasi yaptım.Aşağı indik ikimizde-şimdi ne yapacağız senin yüzünden bozuldu araba
Ben:Ben bisey yapmadim.
Deyip silahi belimden cikardim.Ne yaptigimi anlamadan 2 el sıktım topuklarina artik yuruyemezdi aci icinde kıvranirken arabanin bagajinda bulduğum halat ipi ile ağaca sımsıkı bağladım.Onu orada ölüme terkettim araca geri bindim.Yola devam ettim.Anadolu yakasindan Avrupa yakasinda gececektim bogazlari kulanarak.Benzinde az kalmisti arabada.
Araci sürmeye devam ederken ara yoldan geçtim sokak arasından giderken arabanin ön camina zombi düştü kontrolumu kaybedip bir ağaca çarptım.Ne olduğunu anlar anlamaz araci geri çektim.Yola kazali araba ile devam ettim yaşamam mucize idi hava lar dahada soğumuştu artik.Köprüye gelmek üzere idim yol üzerinde bir sürü araba vardı.O yüzden yavasladim biraz.200 kisilik zombi sürüsü çıktı karşıma tüm gücümle gaza bastim 3-4 tanesini aracın altina aldim.Zombilere carptiktan sonra yandaki direğe carpti arac.Calismaz hale geldi hemen araçtan indim zombiler üzerime geliyordu.Avrupa tarafina koşmaya başladım.Tüm hizimla depar atarak koşuyordum.Zombiler benim.kadar hizli olmadiklari için geride kalmislardi köprünün ortasina geldiğimde diger uctandan 300 e yakın zombi vardı.
Olamaz sıkışmıştım iki taraftanda 2 dakika sonra ölecektim.Yada ölmeyip onlara dönüşecektim.Onlardan olmaktansa ölmeyi tercih edip köprüden atlamak icin korkuluklarin arkasina geçtim.Tam atlayacakken yol kenarındaki boş arabada uzun bir battaniye vardi paraşüt görevi yapmasi için onu aldim.Iki yanindan tutup kendimi boşluğa biraktim.Aşağı yavaş yavaş iniyordum.Harikaydi bu sağa sola yön vermeye çalışsamda basaramadim.100 Metre kalmistiki yorgan elimden kaydı ve suya dogru düşmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombi Istilası
Mystery / ThrillerZombi istilasinda hayata tutunmaya calisan 17 yasindaki bir genç! macera ve gerilimli bu kitabi okumaya ne dersiniz?