Multimedya- Ada ve Mert
- - -
Gözlerimi açtığımda uyuduğum yerde değildim. Üzerimde bir ceket vardı ve kalp atışlarımı hızlandıracak derecede yakındım Ege'ye.
Hastane yatağında yüzüm Ege'ye dönük bir şekilde uzanıyordum. Yakınlığımız vücudumdaki kan akışını hızlandırırken ferahlatıcı kokusunu ikinci kez içime çektim. Ondan hem nefret ediyor,hem ihtiyaç duyuyordum. Gülüşüne muhtaç hissediyordum. Üstelik onu tanıyalı 1 hafta olmuştu.
Düşüncelerime son verip Ege'yi uyandırmak istedim. Ama sadece istemekle kadım..
"Ege,uyan hadi Serkan'ı merak ediyorum. " anlayamadığım sesler çıkarıp arkasına döndü. Onunla uğraşıp vakit kaybetmemek için yataktan kalktım ve hastane odasından dışarı attım kendimi.
Ameliyathanenin önüne geldiğimde insanın içini burkan bir görüntüyle karşılaştım.
Halam bitkin bir halde başını eniştemin omzuna yaslamış boş gözlerle yere bakıyordu. Onun herkesten daha da güçlü olması gerekiyordu.
Yanlarına giderek halamın önünde diz çöktüm. Ona destek olmak istiyordum,buna ihtiyacı vardı. Gözlerini baktığı yerden ayırıp gözlerime sabitledi. Destek verircesine elimi ellerinin üzerine koydum ve konuşmaya başladım.
"Halacım.. Güçlü durman lazım. Hem bir şey olmamıştır. Kötü şeyler düşünme. İyi düşün iyi olsun. Hadi gel bir şeyler yiyelim. Serkan'ın sana ihtiyacı var. Kendine dikkat etmen lazım. " yüzünde belli belirsiz buruk bir gülümseme oldu ve 'tamam' manasında başını salladı. Elinden tutarak kalkmasına yardım ettim.
"Halacım sen bir dakika bekle ben geliyorum. " dedim ve tekrar eniştemin yanına giderek Serkan'ın durumunu sordum. Halam yakınımızda olduğu için sessiz konuşuyordum.
"Serkan nasıl? Çıktı değilmi ameliyattan?" olumlu bir şey söylemesi için içimden dua ediyordum.
"Evet. Normal odaya aldılar. Şuan iyi durumu. Halana destek ol çok abartıyor bu mevzuyu. Sadece bir kaç dikiş atıldı o kadar. Bir kaç güne turp gibi olur. " içten bir gülümseme sergiledim ve birşey söylemeden halamın yanına gittim.
- - -
Serkan uyanmıştı. Durumu ise gayet iyiydi. Biraz fazla abartılmıştı sadece. Eniştem ve halamı zorla göndermiştik. Üçümüz vardık odada ve Serkan'ın hasta olmasına rağmen gayet eğleniyorduk. Hastanede kasvetli ortam gitmiş ,yerini eğlenceye bırakmıştı.
Ege ise hala durgundu. Serkan ve bana nazaran nerdeyse hiç konuşmuyordu. Merakıma yenik düşüp Ege'ye seslendim. Gözlerini bir noktada sabitlemiş boş boş bakıyordu.
"Ege? Bir şey mi oldu? Durgunsun." gözleri beni bulduğunda yerinde kıpranmış,derin nefesler almıştı. Ne olduğuna anlam veremiyordum. Başını 'hayır' anlamında iki yana sallayıp odadan dışarı çıktı. Her ne olduysa onu üzen bir şeydi. Omuzlarımı silkerek Serkan'a döndüm. Bu gün hastaneden çıkacaktı. Bir kaç saatimiz vardı,sadece serumun bitmesini bekliyorduk.
"Noldu şimdi buna?"
Sorduğum soruya Serkan'da sessiz kalmıştı. Gözlerimi devirip yatağın yanındaki koltuğa oturdum.
Ortam sessizleşmişti. Açıkçası çok merak ediyordum Ege'ye ne olduğunu.
Zihnimi ele geçiren soruları Serkan'ın sesi böldü.
"Ege sen geldiğin günden beri tuhaf davranıyor. Muhtemelen başka bir şey olmuştur ama aklıma gelmiyor değil. Çok tartışma onunla. Sinirlidir. Bulaşma ,senden pek haz etmiyor sanki. " bende ondan haz etmiyordum. Tamam eğlenceli biriydi ama yinede sinir oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Nefesim
Novela Juvenil(27.03.2016 başlangıç tarihidir) - - - Hiç yok olduğunuzu düşündüğünüz bir zamanda yeniden varoldunuz mu? Hayatın bana gülümsemeyişine alışmışken bambaşka bir yaşamın içinde bulmuştum kendimi. Nereden bilebilirdim ki farklı bir şehirin hayatımı de...