irwin

cheapter 3- like fifty shades of grey

Yeni bölüm ile karşınızda bulunmaktayım! Umarım bölümü beğenirsiniz. Bölümler biraz kısa, farkındayım. Ama bir süre böyle devam edecek. Kendinize iyi bakın!

İyi okumalar. Xx

🍒

"Aman tanrım, Lesly!" Bir kahkaha atmış ve kızaran arkadaşıma bakmıştım. Birkaç gülüşmeden sonra Irwin Evi'ne ulaşmıştık nihayet. Okuldan çok da uzakta sayılmazdı. Üstelik bizim evin üç sokak gerisindeydi. Aramızda bir park vardı.

Lesly beni kolumdan çekiştirerek salona götürmüş ve koltuğa oturtmuştu.

"Şey, Lesly." Başını defterinden kaldırdı ve bana baktı. "Lavaboyu kullanmamda bir sakınca var mı?" Kıkırdadı.

"Koridor boyunca yürü, merdivenlerin hemen sağ tarafında." Gülümsedim ve yataktan kalktım.

"Pekala, teşekkürler." Kapıyı ardımdan kapattım ve ufak adımlarla ilerlemeye başladım. Tanrım.. Ne kadar çok oda vardı böyle! Sonunda merdivenlere ulaştığımda derin nefes verdim ve kapının kulpuna uzandım. Açıp içeriye girdiğim sırada gözlerim kocaman açılmıştı. Aman. Tanrım!

"Be-ben, özür dilerim." Hemen geriye doğru adım attım ve kapıyı kapattım. Elimi kalbimin üzerine koydum. Çok hızlı atıyordu. Lanet olsun! Lanet, lanet, lanet..

Kapı açıldı ve Bay Irwin dışarı çıktı. Hâla saçları nemliydi ve üzerinde sadece, belinde bağlı olan havlu vardı. Gözlerim kocaman olmuştu. Ve henüz yavaşlamamış olan kalp atışlarım, kendini duyurmak ister gibi daha da hızlanmıştı sanki. Bu hâlimi görünce gülümsedi ve dudağını ısırdı.

"Oh, Bay Irwin.." Bana doğru bir adım attı, ben ise geriye. Ve bir adım ileri, bir adım geri.. Bu küçük oyunumuz, ben kapıya yaslanana dek sürdü. Elini kaldırdı ve hemen başımın yanına yasladı. Diğer elini ise belime yerleştirdi.

"Ah, Karma.." Gözleri, dudaklarıma mühürlendiğinde ıslak saçlarına ve kızarmış dudaklarına baktım. İstemsizce dudaklarımı ısırdığımda bir anlığına nefesinin kesildiğini hissetmiştim. Gözlerini sıkıca yumdu ve daha sonra tekrar açtığında ellerini benden uzaklaştırdı ve geriye doğru çekildi. Gözlerimiz birbirine kenetlendiğinde yavaşça yana doğru adımladım. Banyoya ulaştığımda, hâla göz kontağını kesmemiştik. "Karma?"

"Bay Irwin?" Kendimi, Fifty Shades Of Grey'in sahnesini canlandırıyor gibi hissetmiştim. Gözümü birkaç kez kırpıp kendime geldiğimde hızla kapıyı kapattım ve yaslandım. Tanrım..