Yobazite - Raflarda

Cehenneme Hoş Geldiniz

Bilgili Kişi Mutludur, Çünkü Daha Keşfedeceği Çok Şey Olduğunu Bilir. Ama Aptal da Mutludur, Çünkü Bir Şey Bilmiyordur.

Alexander Pope

Sizi, bu dünyadaki cehennemle tanıştırmak istiyorum... Cahillik, bilgi kirliliği, körü körüne inanma, birbiriyle çelişen uzmanlar ordusu ve genel anlamda hayatınızı tam bir kâbusa dönüştüren her şey... Yobazitenin, bilgi kirliliğiyle cehenneme dönmüş berbat dünyasına hoş geldiniz...

Bu cehennem öylesine sarmış ki hayatımızın bütününü, neredeyse dokunduğunuz her şey sizi ölüme biraz daha yakınlaştırıyor gibi...

Üstelik sizin bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey de yok! Korkunun ecele faydası yok ve her birimiz, bu cehennemin ateşinde yanacak, bir çözüm bulmak için kapı kapı dolaşacak ve çözüme yaklaştığımızı sandığımız anda, aslında ondan daha da uzaklaştığımızı fark edip hüsrana uğrayacağız.

Belki de insanlık tarihi boyunca hiç olmadığı kadar çok bilgi kirliliği sarmış durumda etrafımızı. Adeta her kafadan bir ses çıkıyor ve insanlar kime inanacağını, kime güveneceğini şaşırmış durumdalar. Çevremiz; felaket tellallığı yapan uzman ordularıyla dolu. Her biri, kendi popülaritesini artırmak için adeta bir savaş alanında farklı taktikler deneyen bir kumandan gibi, nereden saldıracağını bilmez bir halde zihinlerimize nükleer bombalar yağdırıyor. Bugün inandığımız bir doğru, yarın çökebiliyor.

Elimizde kumanda, o kanaldan diğer kanala sürekli zapping yapıyor ve "Bunu ye, bunu yeme!" diyerek, ölmemek için bin tane takla atıyoruz.

"Öleceksiniz... Hepiniz öleceksiniz!" diye etrafa korku saçan uzmanlar istila ediyor dört bir yanımızı. Onları çaresizce dinliyor ve oynanan oyunun, söylenen yalanların farkında bile olmuyoruz.

Bu uzman ordusunu dinlersek eğer; sonunda çıldırmamız, aklımızı oynatmamız, onlarca takıntı sahibi olmamız ve tıpkı her birinin söylediği gibi, en kısa sürede ölmemiz işten bile değildir. Her biri de adeta seferber olmuş gibi; aklımızı karıştırmaya, bize kendimizi cahil ve aptal hissettirmeye, bizi hasta, mutsuz ve çaresiz bir deney faresine dönüştürmeye yemin etmiş gibiler.

Birbiriyle çelişen ifadeler... "O bilmez, en doğrusunu ben bilirim" diyen otoriteler... İşi ticarete dökmek amacıyla bin takla atan popüler idoller ve onların karşısında çaresizce her geçen gün daha da aklı karışan büyük bir kalabalık...

Üstelik duyduklarınızı sorgulamanız ve bu konuda mantık yürütmeniz olanaksız. Siz kim oluyorsunuz da, Prof.Dr. Bilmem Kim'in söylediklerine itiraz ediyorsunuz. Doç.Dr. Hüsamettin Çokbilmiş'den daha mı iyi biliyorsunuz? Ord.Prof.Dr. Nurettin Bilirgezer'in bildiklerinin yanında, sizin bildiklerinizin lafı bile edilmez.

Uzman ordusu, size bir deneysel olgu gibi bakar ve onların gözünde siz hiç bir halttan anlamayan, cahil insan sürülerinden başka bir şey değilsinizdir. O nedenle kapatın çenenizi cahiller! Susun ve dinleyin... Size ne zaman öleceğinizi, hatta tam olarak gününü ve saatini bile söyleyebilirler.

Eğer hayatınızı; bu uzman sürülerinin tavsiyelerini takip ederek yaşarsanız, başınıza neler gelebileceği ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum...

Eğer hazırsanız, nasıl öleceğinize dair uzman görüşlerini artık paylaşabiliriz.

Dikkat!

Bundan sonraki sayfalarda paylaşacağımız bilgiler, uzman ordularının hayatımızı nasıl da mahvettiklerine dair bir farkındalık oluşturmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu bilgiler, sonraki bölümde çürütülecek ve bedenimizin tüm bu tehlikelere karşı nasıl güçlü bir savunma sistemi olduğu anlatılacaktır.

Bundan sonraki sayfalarda okuyacaklarınız, insanların elini kolunu bağlayan ve deyim yerindeyse her türlü fiziksel ve zihinsel hastalığa davetiye çıkaran asıl tehlikedir: Korku!

Korkuyu yenmek için önce onu tanımamız gerekir. Bu nedenle; burada paylaştığımız şeyleri bir korkuya dönüştürmek yerine, aksine tüm bunlara inanıp teslim olma durumunu bir korku gibi görmelisiniz.

Sonraki sayfalarda değineceğimiz gibi; asıl tehlike, bir tehlike olduğuna inanmak ve ondan korkmaktır... Zihnimizi ve onun üstün koruma sistemini tanıyınca, bize cahil muamelesi yapan bu uzman ordusunun, gerçekte kendilerinin çok ama çok cahil olduğunu anlayacaksınız...