Medya: Dünyaca Ünlü Bilmem Kim, Bilmem Ne Dedi

145 43 12
                                        

Medya; herhangi bir kişi ya da konu ile ilgili algınızı tamamen değiştirebilir. Bütün okları üstünüze çevirip sizi bir düşman ilan edebilir. Herhangi bir konuda hiçbir bilgisi olmayan bir insanı, saniyeler içinde bir otoriteye dönüştürebilir.

Bir objektif, sizin görüntünüzü milyonlarca insana iletebilir ve aslında medyanın gözünde önemli olan şey sizin bildikleriniz değil, reyting katsayınızdır. Eğer milyonlarca insanın karşısına çıkar ve insanların gözünün içine baka baka onlara; "Turşu yemek sizi öldürür" derseniz insanlar buna körü körüne inanır. "Neden?" diye sormaz kimse. Asla sorgulamaz ve neden böyle düşündüğünüzü merak bile etmez. Turşu satışları azalır, önceden çok fazla turşu tüketmiş olanlar ölümü düşünmeye başlar ve turşu üreticileri birliği kooperatifi karşı yönde atak yaparak iddiaların gerçeği yansıtmadığını haykırır.

"Turşu yemeli mi, yoksa yememeli mi?" diye kara kara düşünmeye başlarsınız. Sonuçta dünyaca ünlü bilmem kim, bilmem hangi kanala çıkmıştır. Koca guru yalan söyleyecek değil ya...

Siz tam turşudan ümidinizi kesmişken ve pilavın yanında yiyebileceğiniz başka bir alternatif arayışına girmişken; bir de bakarsınız ki ekranda bu defa dünyaca ünlü bir başka guru çıkmış ve size turşunun faydalarından söz ediyor...

Başka bir kanalı açıyorsunuz ve birisi, "Suyunu içtiğiniz sürece sorun yok" diyor. Bir başkası çıkıyor ve "Suyunu asla içmeyin, ölürsünüz" diyor. Bir diğeri, "Turşu, beklediği kaba zarar verir ve sizi kanser yapar" diye aklınızı iyice karıştırıyor...

Siz, pinpon topu gibi bir oraya, bir diğer tarafa sallanıp duruyorsunuz. Turşu yiyecek misiniz yoksa yemeyecek misiniz? Suyunu mu içeceksiniz, turşusunu mu kuracaksınız? Yakında kafanıza hunileri takıp ortalıkta dolaşırsanız hiç şaşırmam...

"Ünlü diyetisyenden şok açıklamalar: Süt içerseniz asla zayıflayamazsınız"

"Bir diğer ünlü diyetisyenden daha da şok edici açıklamalar: Süt içmezseniz asla zayıflayamazsınız"

"Daha da ünlü bir diyetisyenden dumura uğratacak açıklamalar: Süt mü? O da ne?"

Medya, sizi parmağının ucunda oynatabilir ve bunu yaparken tek amacı sizin algınızı değiştirmek ve yüksek reytingler elde ederek reklam gelirlerini artırmaktır.

Sizin sağlıklı olmanız, mutlu ya da mutsuz olmanız medyanın umurunda bile değildir. Medyanın tek geçerli etik kriteri, "Reyting" ölçümlerine dayanır ve reytingleri canlı tutmak adına her yol mubahtır. Sizin aptal yerine konmanız, kafanızın karıştırılması, yanlış ve tehlikeli bilgi bombardımanına tutulmanız hiç önemli değildir.

Medya, reyting uğruna her şeyi yapar ve yapılanların hiçbiri sizin hayat kalitenizi yükseltmek amacını taşımaz. Medya yöneticileri kapalı kapılar ardında toplantılar yaparken; "İzleyicilerimizin çok daha sağlıklı ve güçlü bireyler olmalarına nasıl katkıda bulunabiliriz?" diye sormazlar. "Bu programa nasıl biraz daha şiddet ve dram katabiliriz?" diye düşünürler.

Sizin duygularınız, medyanın parmağında şekillendirdiği oyun hamurudur. Kurban sizsinizdir! Her şekilde sizi yönetmeyi başarırlar. Bu tuzağa düştüğünüzü anlamazsınız bile. Zehir etkisini öyle sessiz ve sinsice açığa çıkarır ki; karşı atağa geçme gücünü ve gerekliliğini bile hissedemezsiniz.

Medya size yalan söyler... Hem de her gün ve her şekilde...

Yobazite - RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin