~6 BÖLÜM~

28.6K 2K 310
                                    

Keyifli okumalar...

Hızla yanına gittiğimde abim olacak pislik beni itti. "Uzak dur! O artık benim!" dedi sinirle. Lanet olsun. Nasıl böyle bir şey olur? Nasıl yakalanır bu kız?

Şimdi kendime lanetler ediyorum. Kolyeye gücünü engelleyecek büyüyü yapmamalıydım. Hayatımın belki de en büyük hatasını yaptım bunu yaparak.

Babam bana bakarak "Bu kız kim?" dedi. Abim hemen cevap verdi "Bilmiyorum Kralım. Sadece kokusu ve kanı çok güzeldi!" dedi.

Aklıma gelen ilk şeyi söyledim. "O benim karım!" derken Karen kafasını kaldırıp 'beni buradan kurtar' bakışları atıyordu.

"Ama artık benim!" dedi abim Karen'in saçlarından tutup kaldırarak. Karen acıdan çığlık atarken ben abimi ittim ve "Ona bir daha dokunma!" diye bağırdım.

O ise sadist bir gülümsemeyle "Dokunursam ne olur? Bir insanın çocuğumu söylüyor bana bunları?" dedi. Sinirle nefes alıp verirken babam "Yeter kesin sesinizi!" diye kükredi.

"Karen benim ayrıca ona dokunamazsınız!" dedim tehditkar bir sesle.

Abim sinirle bana bakıp "Neden dokunamayız?" dedi.

"O bir peri kızı!" dedim. Evet onun bir peri kızı olduğunu bilmeliler. Deniz kızı olduğunu öğrenirlerse parçalara ayırırlar.

Etrafımızı saran muhafızlar bile geri, geri gittiler. Babam tahtından ayağa kalkarak "Karını al ve git!" dedi. Etrafta fısıltılar çoğalırken ben Karen'i kucağıma aldım ve vampir hızımla odama getirdim.

Yatağıma bırakıp yanına oturdum. Yaşlı gözlerini ellerinin tersiyle silip, "Neden öyle dedin?" dedi merakla.

"Vampirler Peri kızlarından korkuyorlar." dedim.

"Neden?"

"Periler Lanetliler."

"Lanetleri ne?"

"Onların kanlarını izinsiz içen vampirler küle dönüyorlar."

"Peki deniz kızlarında da lanet var mı?"

"Evet var."

"Ne?"

"Deniz kızının son damla kanına kadar içen vampir çok güçleniyor. 1 vampirden 10 kat daha güçlü oluyor. Ama bir kaç gün sonra daha da kötüleşiyor, vahşileşiyor, bir canavara dönüşüyor. En sonundaysa vücudu o kadar gücü kaldıramıyor ve ölüyor." derken bana garip bakışlar atıyor.

"Sende öyle mi olacaksın? Benim kanımı içtin."dedi.

"Hayır ben bir kaç damla içtim. O yüzden olmam." derken gülümsedi. Ben devam ederek "Nasıl yakaladı seni?" dedim.
"Ben evin önünde geziyordum. Birden kendimi bu sarayda buldum. Abin getirdi beni buraya." dedi sinirle.

"Ah, sana evden çıkmamanı söylemiştim! Bundan sonra sözümü dinlemelisin anladın mı beni!?" Sessizce kafasını salladı bende konuşmaya devam ettim daha sakin bir sesle.
"Deniz kızı olduğunu kimse bilmemeli tamam mı? Kanının kokusu bizi sana çekiyor. Deniz kızı olduğunu bilirlerse dayanamazlar kanını içerler. Ama peri kızı gibi bilirlerse korkarlar." dedim. Başını salladığında küveti doldurmaya kalktım.

Benim küveti doldurmamı, sakince izliyordu. Her hareketimi. Ne yaptığını anlamış değildim. "Bana bir şey oldu." dedi kendi kendine. Ama duymuştum bunu. Yatağa uzanıp tavana bakmaya başladı.

"Sana ne oldu?" dedim merakla. Ellerini yukarı kaldırarak, oynamaya başladı ve "Özel gücümü kullanamıyorum!" dedi sakin bir sesle. Ve devam etti. "Sence neden kullanamıyorum?" dedi. Bu haline acıdım aslında. Ona "Merak etme. Sana bir şey olmadı. Kolye kullandığından dolayı. Kolye gücünü alıp, bacaklar veriyor sana." dedim.

Bana bakıp hemen yerinden zıpladı "Gerçekten mi?" dedi gülümseyerek. Başımı salladım ve "Evet" dedim. Elleriyle kendine sarılarak "O zaman bende bir şey yok." deyip gülümsedi. Biri sevinince normalde başkasına sarılır ama o kendi kendine sarılıyor. Çok garip biri.

Küveti doldurduğumda gelip yanıma baktı. "Girmek istemiyorum." dedi. Ona bir kaşımı kaldırıp baktım "Neden?" dedim.

"Sabaha kadar sudaydım. Hadi beni dışarı çıkart. Dışarıyı görmek istiyorum." dedi. Derin bir nefes aldım. Sinir bozucu kızlar. Kız değil mi hepsi aynı.

"Olmaz. Vampirleri üstüne çekiyorsun. Isırırlar seni." diye korkuttum hemen. Umarım korkar. Biraz düşünür gibi yaptı ama sonra "Peri kızı olduğumu söylerim." dedi sırıtarak. Sırıtınca da çok çirkin oluyormuş.

"Yine de olmaz." dedim.

"İyi sen çıkarma dışarıya. Ben abinle giderim. O çok meraklı bana." derken o kadar sinirlendim ki anlatamam. Şu an boğazına yapışıp onu ısırasım var. Bana meydan okuyan bakışlar atıyordu. Tamam bu seferlik öyle olsun. Küçük deniz kızı. Ama her şeyin bir bedeli olduğu gibi bununda bedeli var.

"Tamam dışarı çıkaracağım seni," derken hemen gülümsedi. Ne var ki bunda bu kadar sevinecek.

"Önce sana kıyafet bulayım." dedim ve dışarı çıktım. Sarayın bahçesinde abimi gördüm. Bana çok kötü bakıyordu ve bir kaç kişiyle konuşuyordu. Lanet herif bir şeyler karıştırıyordu.

Ona bakmamaya çalışarak,bir hizmetçi çağırdım. En sonunda bulup "Eşime göre güzel kıyafetler getirin!" dedim. Hemen saygıyla baş eğip yanımdan ayrıldı. Bense durup aşağıda konuşulanları duymaya çalışıyordum. Ama onlar anlamış olacaklar ki, bahçeden ayrıldılar.
Sinirle elimi yumruk yapıp sıktım. Hizmetçi bana güzel kıyafetler getirdi. Bende hemen alıp odaya yürüdüm. Kapıyı açtığımda Karen çok garip duruyordu. Yok artık altına mı bakıyordu. Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum. Hemen sahte bir öksürük yapıp geldiğimi anlamasını istedim. Başın kaldırınca kızardı hemen. Hatta öyle kızardı ki, bahçemdeki kırmızı güllerden farkı yoktu.

"B...ben şeye bakıyordum."diye utanarak kekelemeye başladı. Evet neye baktığın belli.

Ona elbiseleri verip istediğini giyinmesini söyledim. 5 tane elbise vardı elimde. Hepside kraliçelere layık elbiseler.

Birini seçip yanımda üstünü çıkarmaya başladı. Bu rahatlık nereden geliyor çok merak ediyorum."Yanımda neden değişiyorsun üstünü?" dedim yatağa oturarak.

"Zaten beni çıplak gördün. O yüzden bir problem yok." dedi. İllada bir laf bulacak. İyi değiş üstünü önümde. Gözlerim bayram etsin. Ben bakmaya devam ederken "Yardım etsene bi, arkasına elim yetişmiyor." dedi. Normalde bunu kadınlar baştan çıkarmak için yapıyor ama bu kız çok kötü.

Arkasını bağlayıp onun elinden tuttum ve "Sen benim karımsın. Tamam mı?" dedim. Başını sallayıp "Tamam" dedi. Dışarı çıkıp yürümeye başlarken bir hizmetçi koşarak yanımıza geldi ve "Prens Carl, Kral sizi ve eşinizi salonda bekliyor." dedi ve gitti.

Biz bir-birimize baka kalmıştık. Bir şey anladılar mı acaba? Korku beni sarmış durumdaydı. Neden bu kadar korktuğumu bilmiyorum ama annemden sonra nadir bulunun birini bulmuştum. Kaybetmek istemiyordum.

"Elim acıyor." diyen Karen'in sesiyle düşüncelerimden ayrıldım. "Gidelim" diyip onu da sürükleyerek arkamdan götürdüm.

Salona girdiğimizde herkesin burada olduğunu gördüm. Abim bana her zamankinden daha sinirli bakıyordu. Babama "Beni çağırmışsınız?" dedim küstah bir tavırla.

"Evet oğlum." dedi ve kraliçeye baktı. Kraliçe de ona sinirli bakıyordu. "Karar verdik, tahtımın varisi sen olacaksın. Karın bir peri kızı ve seni güçlendirecek. O yüzden geleceğin kralı olmayı hak ediyorsun." dedi. İşte korktuğum şey başıma gelmişti...

Vampir ve Deniz KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin