~11 BÖLÜM~

21.7K 1.7K 207
                                    

Keyifli okumalar...

Carl duyduğu sözlerden sonra şok olmuştu. Tabi bu sadece onu yakaladıklarını sandığı içindi. Böyle şok olması Dean'ın gözünden kaçmamıştı. Onun yaptığını sanmıştı ama bu tepkisinden sonra insanların yaptığını düşünmeye başladı.

Reyan gece avlanmaya çıkacağını söyleyip, Carl'ın odasına girmişti. Tabi bunu cadısından başka kimse bilmiyordu. Cadısı sadece Reyan'ın öldürüldüğünü söyledi.

Carl kapıyı kapatıp Dean'ı takip ederek büyük salona geldiler. Kraliçe ağlayarak tahtında oturuyordu. Kral bunu kimin yaptığını öğrenmek için cadıları ve vampirleri toplanmıştı.

Vampirlerden biri "İnsanlar isyan etmeye başladı. Onlar yaptılar bunu!" dedi. Kral yüzünü Reyan'ın cadısı Elsa'ya döndü. "Elsa kim yaptı?" diye sordu sinirle.

Elsa bir an gözlerini Carl'ın üstünde gezdirdi ama sonra yeniden krala baktı. Carl kalp atışları hızlanmasın diye kendini kontrol etmeye çalışıyordu. Elsa "Kralım.... İnsanlar yaptı." dedi ve gözlerini yeniden Carl'a dikti.

Carl daha fazla Elsa'ya bakmayarak Krala döndü. "Hepsini! Hepsini öldürün!" diye bağırdı kraliçe. Ama herkes kralın diyeceği sözleri bekliyordu "Büyük bir ordu toplayın ve bu işte kimin parmağı varsa hepsini öldürün!" dedi.

Herkes aldığı emirle dağılırken Carl salonda kaldı. Aklına annesinin ölümü geldi.

Annesinin odasına gitmek isterken Kraliçe, Reyan ve Dean'ı o odadan çıkarken gördü. Onların gitmesini bekledikten sonra çıktı ve annesinin odasına doğru yürüdü. Onları görünce saklanmıştı çünkü Reyan onu gördüğü yerde dövüyordu. Dean'da sadece izleyip gülüyordu. Kraliçe ise hiç sesini çıkarmadan izliyordu. Korkuyordu onlardan.

Annesinin odasına girdiğinde yatağının kan olduğunu gördü. Koşarak annesinin yanına gitti.. Ama sadece cansız bedeniyle karşılaştı. Ölmüştü...

Kral'a söylediğinde hiç bir şey olmamış gibi davrandı. Doğru Carl'ın annesine aşıktı ama bunu vampirlere söylese yine de kraliçenin tarafını tutacaklardı. Kimse Krala hak vermeyecekti. Basit bir insan için bu kadar kavga etmek istemezlerdi.

"Oğlum yanlış görmüşsündür. Bunu yapan bizim düşmanlarımızdı. Onu bulup yakında öldüreceğim!" demişti Kral ona. Ama hala bu sözünü yerine getirmemişti.

Carl hep korku içinde büyümüştü. Yanında sadece Amanda vardı ama o sadece cadıydı. Carl'ı ailesinden koruyamazdı. Kraliçe onu karanlık odalara hapsederdi ve çocuklarına dövdürürdü. "Annesiz kalmak nasıl bir duygu?" diye sormuştu ona karanlık odadayken. Şu an Carl da ona bir soru sormak istiyordu."Kızını kaybetmek nasıl bir duygu?" diye sormayı öyle çok istiyordu ki, ama söyleyemiyordu.

Son bir kez kraliçeye dikkatle bakıp odadan çıktı. Odasına doğru yürüdü odanın yanına gelince kapıyı açtı. Açınca Karen'le karşılaştı. Yüzüne bakıp gülümsedi ve dudağına yaklaşıp onu öpmeye başladı. Karen onu itip "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi. Gülümseyerek "Karımı öpüyorum." dedi. Neşesi yerine gelmişti. Her şeyi unutup Karen'le kalmak istiyordu.

Kapıyı açıp vampir hizmetçilerden birine seslendi. Onlara yemek getirmesini söyledi. Hava kararmıştı ve karnı açıkmıştı. Sadece onun değil karısının da karnı acıkmıştı.

Kapıları tıklandığında kapıda olan hizmetçiden yemekleri aldı. Odasında olan küçük masaya Karen'le birlikte yemekleri koyduktan sonra yemeye başladılar. Karen'in dışarıda olanlardan haberi yoktu daha. Haberi olmasa daha iyi olur diye düşündü.

Keyifle yemeklerini yedikten sonra Karen dışarı çıkmak istedi ama izin vermedi. "Şimdi dışarısı vampir kaynıyor. Yarın sabah birlikte çıkarız. Şimdi gir küvetine." dedi ve kendini yatağına attı.

Karen biraz mızmızlansa da küvetine girip kuyruğuyla oynamaya başladı. Böylece uyuya kalmıştı.

Ama Carl'ın hiç uykusu yoktu. Sabaha kadar odanın tavanını izlemişti. Yaptıkları doğru muydu bilmiyordu ama yine kendi bildiğini yapmıştı. Kendince annesinin ve yaşadıklarının intikamını alıyordu, Karen'i bahane ederek.

Sabah olduğunda Karen üstünü değişip çıkmıştı. Carl'da banyo yapıp, Karen'i de alarak mutfağa indiler. Vampirler bu güneşli havada yataklarında olduklarından sarayın mutfağı boştu. Kahvaltı hazırlayıp ikisi de birlikte kahvaltı yaptılar. Biraz sonra Elsa mutfağa girdi.

Yanlarına yaklaşıp "Deniz kızıyla konuşmak istiyorum." dedi. Karen şaşırırken, Carl gayet rahattı. Rayen'in odaya girmesine yardım eden büyücüydü Elsa.

"Konuşun." dedi Carl sakin bir sesle ama Elsa "Bizi yalnız bırak." dedi.

Carl ayağa kalkıp "Dışarıdayım." dedikten sonra mutfaktan çıktı ve mutfağın kapısının önündeki sandalyeye oturdu.

Elsa Carl'ın yerine oturarak Karen'e baktı. "Kısa kesmek istiyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyorum. O yüzden sözümü kesme ve dinle!" Dediğinde Karen kafasını sallamakla yetindi.

"Yıllar önce bazı isyancı cadılar kraliçe tarafından öldürüldü. Çocuklarıysa kraliyet ailesine hizmet etmek için zorlandı. Rayen'in öleceğini görmüştüm. Bilerek onu sizin odanıza gönderdim. Ailelerimizin intikamı için...

Ama şimdi yine ölüm görüyorum. Carl'a ve sana yardım etmek istiyoruz ama ölümü engelleyemeyiz. Bu hayatımızın bir parçası. Sen yaşayacaksın deniz kızı ama Carl için aynısını söyleyemem. Sadece onun için değil. Sarayda olan tüm vampirlerin ölümünü görüyorum....."

Vampir ve Deniz KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin