Herkese merhaba. Burada şuan okuduğunuz "Denek" isimli hikaye benim ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz ve destekleriniz bekliyorum. Beğendiyseniz oylamayı unutmayın :)
BİR
Sabah uyandığında gökyüzü griydi. Odasına tekrar baktı sanki her şeyi yeniden görüyormuş gibi. Beyaz pijamasını çıkarttı ve siyah günlük kıyafetlerini giydi. Siyah giyiniyorlardı çünkü kral değillerdi. Pek kıyafeti yoktu zaten. Krallar istediği gibi giyinebilirdi. Onlar para içinde yüzerken, halk ekmek için birbirini öldürmeyi göze alıyordu. Her yerde öyle değil miydi zaten? Bu sırada kardeşi Elizabeth oda da dolaşıyordu. Ingridi arıyordu.
"Ingrid, annem seni çağırıyor"
Sabah klasigi olan nasihatleri ya da evin isteklerini dinlemeye gidiyordu Ingrid.Yanına gidiyordu ama gitmek istemiyordu. Yanına gitmesi için o eski anıları görmesi gerekiyordu. Icinden lanet okudu. Babasının eski odasından geçmesi lazımdı. Babası annesini aldatmıştı. Ondan nefret ediyordu. Babası evden gitmişti. Babasının odasından hızlıca çıktı ve mutfağa gitti. Odasinin durmasinin sebebi annesinin halen onu sevmesiydi. Onu aldatan adami halen seviyordu. Ilk askiydi . Hic bir sey icin pisman olamayan annesi odanin kalmasini istemisti. Annesi dolabın önünde bekliyordu, bir şeyler sayıyordu. Pek uzun sürmedi sayması çünkü saydığı şey erzak ti. Evde yiyecek bir şey olmadığı için kısa sürdü. Sayarken Ingrid annesini izledi. Annesi o dönemlere göre güzeldi. Renkli gözleri, sarı saçları vardı. Vücudu çok düzgündü. Ingrid güzelliğini ondan almıştı. Sarı saçları ve renkli gözleri annesinin kopyası olduğunu gösteriyordu.
" Ingrid, yemeğimiz bitti. Bize bir şeyler bulman lazım. Biz bugünlük dayanırız ama Elizabeth dayanamaz. Akşama kadar gelmiş ol."
Evin en büyük kızıydı Ingrid. Sanssizdi ki en buyuk kiziydi. Yemek bulmak onun işiydi. Her evde büyük çocuk yemek çalar, ev halkı yerdi. Kural buydu. Çalma konusunda iyiydi ama her hırsız gibi yakalanmazsan korkuyordu. Her gün bütün aile Ingrid i aç gözlerle bekliyordu.
Hizlica bir seyler calmak icin cantasini yanina aldi. Evden çıkmadan önce Max'e 4 defa ıslık çaldı. Bu aralarında bir şifreydi. Sifreli konusmak calma eylemini daha eglenceli yaptigi dusuncesini Max bulmustu . Maxin cevap vermesi lazımdı. 2 evet 1 hayırdı. Max 2 defa ıslık çaldı. Ingrid hizlandı ve evin dışına çıktı.
Max uzun boyluydu, geniş omuzluydu, beyaz tenliydi, renkli gözlüydü, halktan olduğu için güzel giyinme imkanı yoktu ama yakışıklıydı. Cok eskiden beri arkadaslardi. Beraber yan yana evlerde buyumuslerdi. Kardesten ote kavraminin somut ornekleri. Beraber meydana gittiler. Bugün pazardı. Alışveriş günü. Halkın orta kesimi alışveriş yapabilecek para buluyordu ama alt kesim para çalmak zorundaydı. Ya para ya yemek. Yakalanırsan dövülüyordun ama yakalanmazsan doymuş sayılırdın. Krallın askerleri meydanda geziyordu , hep gezerlerdi.
Ne Ingrid ne de Max askerlerin yuzunu gormemisti. Yuzlarini gizlemek icin maske takiyorlardi. Ellerinde şok aletleri vardı. Dövme işlemini de onlar yapıyorlardı . Ingrid ve Max dikkat çekmemek için askerlere bakmadılar. Max meyvelerin yanından geçerken etrafına bakındı. Çok kalabalık sayılmazdı. Çantasına 3 elma attı. Düşündü ve bir tane de Ingrid için aldı. Çantasında 4 elma vardı. 4 çalıntı elma vardı. Max çalmayı sevmiyordu ama mecburdu. Zengin doğmamışlardı sonuçta.
Ingrid bir adamla konuşuyordu. Max onu gördüğünde dikkat dağıtmaya çalıştığını düşündü ve doğru düşünüyordu. Ingrid adama adres soruyordu. En iyi bildiği adreslerden birini. Ingrid elini beline koydu ve '5' yaptı. Bu da bir şifreydi. Şifreler olmasa konuşamazlardı. '5' çal demekti. Max çalmaya değer bir şeyler var mı diye bakındı. Kalabalık arttığı için uzak taraflara yürüdü ve çalmak için en değerli şeyi gördü. Et . Etleri gördü ve almalıydı. Kesinlikle değerdi. Birden bir ses duydu, bu ses tanıdık değildi. Sesin nerden geldigine baktiginda yerde yatan Ingrid'i gordu. Bir bağırış Max i Ingrid den uzaklaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek
Teen FictionIngrid o günün geleceğini biliyordu . herkes gibi o da gitmek istemiyordu çünkü giden kimse geri dönmüyordu... "Korkuyor musun , sana yapacaklarimizdan?" "Hayır korkmuyorum ne senden ne de senin gibi kralından" Kulağına eğilip şöyle dedi Liam "Kork...