DOKUZ
Sabah onları yine Kate uyandırmıştı. Cırtlak bir bağırma ve Kate. Sabah sabah uyandırılamayacak bir sesle . Ingrid kızı gördükçe arkasında neler sakladığını merak ediyordu. Kate bugün pantolon giymişti. Siyah ve dar bir pantolon. Üstüne de önü dekolteli bir beyaz bluz. Yine çok güzel görünüyordu. Bugün melek gibi değil biraz daha asi olmuştu. Yine sabah rutini tamamlandı. Sıraya girmek, Kate'in kızları gözlerini kısarak garip duygularla izlemesi, yemekhaneye yürüyüş..
Kızlar yemekhaneye giderken sıra oldular ve bu sefer hızlı gittiler. Düzene alışmışlardı. Yemekhanede yemek kokuları geliyordu. Dün yemek verilmemişti ama bugün kahvaltıda yumurta vardı. Orta tabaka ve alt tabaka yumurtanın tadını biliyorlardı çünkü ucuzdu ve doyurucuydu. Onları çok şaşırtacak yemekler daha yemekhaneye gelmemişti. Ingrid her sabah krallar gibi yemek yemek için bekliyordu sonra kendi kendine gülüyordu.
" o kadar da hayalperest olma kızım"
Etrafına bakındı ve boş bir sandalye aradı. Ingrid Maxin yanındaki boş sandalyeye oturdu ve sessiz bir şekilde konuşma başladı. Ingrid çatalı eline aldı. Max ile konuşacakları şeyleri başkaları duymamalıydı. İlgi çekmemek için soğuk çatalı elinden bırakmadı.
"Öldürülmüşler." soğuk kanlılıkla söyledi. İçinde bir şeyler hissetti. bir soğukluk ve acı. bu duygu olamazdı bu ayrı bir şeydi.
" Kim öldürülmüş? Neden bahsediyorsun sen?" şaşkınlıkla bağıracaktı ki sessiz olmayı seçti Max. öldürülme şokunu atlatması uzun sürdü. Ingrid hemen söylemek istemedi. bir süre bekledi. etrafına baktı. Liam ve Kate etrafta dolaşıyordu. Liam'ı gördüğü anda aklına dün olanlar geldi. Hemen aklından savmaya çalıştı. kafasını başka şeylerle meşgul etmeyi denedi ama ne mümkün.
"Will ve Rosie. Dün Liamın adını okudukları."
"Neden? Yani ilk haftadan ne yapmış olabilirler ki? Nasıl olmuş? Ceza mı bu?" Max çok soru soruyordu ama hepsinin tek cevabı vardı. KRAL.
Ingrid olanları Maxe anlattı ve Max de Ingrid kadar sinirlendi. Bunu sır olarak saklamalıydılar ve saklayacaklardı. Başkası öğrenirse üçünün de sonu demekti. Liam umurlarında değildi ama kendi hayatları için söylemediler.
Yemekten sonra Ingrid etrafı dolaşmak istedi. Dün ki deneyden sonra bugün boş zaman yanımışlardı. Ana koridora çıktı zaten her kapı ana koridora çıkıyordu. Ingrid ana koridorun tam ortasında durdu ve buraya ilk geldiğinde girdiği kapıya baktı. İlk geldiği günü düşündü. Korkarak. Şimdi buradan korkmuyordu sadece yapabileceklerinden korkuyordu. Ya da kendisini bürüyen intikam isteğinden Şuan annesi ve Elizabeth ile olmayı çok isterdi. Onlarla küçük kutu izlemeyi, dışarı çıkmayı. Kralın o iğrenç suratını evinden izleyei . Annesi ve Elizabethi çok özlemişti.
Ingrid Elizabethi düşünürken annesi ve Elizabeth çarşıdalardı. Alışveriş yapmaya gitmemişlerdi. Paraları yoktu zaten Ingrid evden gittikten sonra evdeki durum daha kötüye gitti. Doyuracak bir boğaz eksildi ama çalabilen kimse kalmadı evde. Annesi Elizabethe çalmayı öğretiyordu. Annesi de burada büyüdüğü için çalmak konusunda iyiydi.
"Yavaş yavaş yanına yaklaş adamın. Çok sessiz olman lazım. Ben kenarda bir şeylere bakıyor gibi yapacağım ama seni izliyorum." Dedi annesi. Elizabeth de dediğini yapmak için işe koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek
Teen FictionIngrid o günün geleceğini biliyordu . herkes gibi o da gitmek istemiyordu çünkü giden kimse geri dönmüyordu... "Korkuyor musun , sana yapacaklarimizdan?" "Hayır korkmuyorum ne senden ne de senin gibi kralından" Kulağına eğilip şöyle dedi Liam "Kork...