ON BIR

80 3 0
                                    

(Resimdeki Kate)
ON BİR

Yaklasik 2 hafta olmustu. 2 hafta boyunca hic bir degisiklik olmadi. Ne degisiklik ne deney ne yemekler. Hic biri degismedi. Bu sabah farkliydi. Uyandiran seste bile bir degisme vardi bu garip sabah. Sabah Liam'ın sesi ile uyandı. Anons yapılan hoparlörden Liamın sesi kızgın geliyordu. Kimse böyle bir anons beklemiyordu. Üzerlerine su dökülmüş gibi anons ile uyandılar. Liam ile uyanmak kimine gore iyiyken Ingrid pek de mutlu degildi.

"Bugün yatakhanelerden kimse çıkmayacak!!"

Yatakhaneden çıkmamak bir sürü kadın deli ile aynı odaya kapatılmak ile eş değerdi Ingrid için ama yapmak zorundaydı. Bugün onun boş günü gibi görünüyordu. Burada kalamacagini fark etti. Max ile zaten konusmuyordu kendini oyalamasi lazimdi. Yatağının altından bir kağıt ve kalem çıkarmıştı. Kalemi ona Elizabeth çok küçükken vermişti. Ucu açıla açıla küçülmüştü ama ona küçük kardeşini hatırlattığı için yanına aldı. Kağıdı da dün yatakhaneden Emily denen bir kızdan aldı. Yanına neden kağıt getirdiğini anlamamıştı ama sorgulamadı. Kağıdı yanında duran küçük gri masaya koydu. Her yatağın yanında vardı. Hiç kullanılmadığı ve üstünde hiçbir şey olmağı için soğuktu. Kalemi kağıdın tam yanına yerleştirdi. Elini de kalemin yanına. Kağıt boştu aynı aklı gibi. "Neden aklıma bir şey gelmiyor? Neden kağıda bile yazacak bir şeyim yok?" diye geçirdi içinden. Aklina ilk gelen planlar oldu. Akli bu ara hep "kacmaya" odakliydi. Ama onun icin erkendi.

Bir kaçış planı yapması lazımdı ama bunu tek başına yapamayacağının farkındaydı. Bunu Max ile paylaşması lazımdı. Max ile konuşması için barışması lazımdı. Zaten küslük yeterince uzun sürmüştü. Onlar için fazlaydı bile. Küçükken babası Max'e bir araba almıştı. Onun tek arabasıydı ve Ingrid onu kırmıştı. En son o zaman küsmüşlerdi. Maxden uzak kalmak zaten zorken kus kalmak dert ustune derttim Barışmak için dışarı çıkamazdı.

"Şimdi Max ile olmuyorsa kendin düşün Ingrid." Diye geçirdi içinden.

Bunları düşünürken yanına neredeyse tek arkadaşı sayılabilecek Amy geldi.

"Selam suratsız. Şiir falan mı yazacaksın? İlham bekliyor gibisin."

"Beklediğim ilham ama şiir yazmayacağım. Bana pek uymaz şiir yazmak"

"Zaten tipin değil diyecektim." Dedi Amy ve güldüler. Gülmek iyi geliyordu. Bir umuttu gülmek. Umudu varken kullanmalıydı. Umuttu onu burada ayakta tutan.

Ingrid kağıdını doldurmak için beynini zorlarken Kate odaya girdi. Sinirliydi ama Liam'ın yanında siniri hiç kalırdı. Kirmizi bir elbise ve duzgun saclar. Kizmizi bir ayakkabi ve renkli gozler. Sinirli bir sorgulama ve sabah sekeri Kate.

"Emily kim?" dedi ve etrafa bakınmaya başladı.

"Emily benim. Bir şey mi oldu?"

"Hayır, benimle gel " dedi ve hızlı bir şekilde odadan çıktılar. Kate'in topuk sesleri azalırken uzaklaştıklarını anlayan Ingrid hemen harekete geçti. Yine bir seyler donuyordu. Ogrenebilecegi tek kisi vardi. En yakın zamanda Liam'ı bulması lazımdı.
Kapinin yaninda bekledi.

Yavaş yavaş yatakhanenin dış kapısına doğru yürüdü. Dikkat çekerse şikayet ederlerdi. Bebek gibi sızlanmalarını istemediği için etrafındakilerle konuşarak ve yavaş yavaş hareket etti. Dış kapıya geldiğinde kapı kolunun soğuğu onu korkuttu. Kolu tuttu ve en sessiz şekilde kapıyı açmaya çalıştı. Kapı kolu gıcırdıyordu ama odadaki herkes birbiri ile konuştuğu için bu sesi sadece Ingrid duydu. Artık dışardaydı. Disarda. Yasaklanan odadan cikti.


Koridorda kimse oturmuyordu ama bir asker vardı. Çok yakın değildi ama varlığı bile içeriye girmesi için yeterli bir nedendi. Asker ağır adımlarla koridorun sonuna geldi ve diğer koridora döndü. Bunu fırsat bilen Ingrid parmak ucunda koşmaya başladı. Hiç parmak ucunda koşmamıştı ama eğlenceli olduğunu düşündü ve gülmeye başladı. Biraz daha sesli gülseydi asker onu arkasından yakalayıp elektroşoka maruz bırakacaktı. Kendi koridorundan cikti . Ana koridora geldiğinde bir rahatlama hissi çöktü Ingrid'e ama öyle olmaması lazımdı. Ana koridorda birden çok kamera vardı. Ingrid kameralara yakalanmıştı. Baska ihtimal yoktu. Ama askerler olmadığı için hemen bahçeye açılan kapıdan dışarı çıktı. Büyük bir çalı karşıladı onu ve hemen arkasına geçti. Nefes nefeseydi. Calinin arkasinda gorunmemek icin iyice egildi. Eğer onu görürlerse işi bitmişti. Kral istediği cezayı verebilirdi. Parmaklarını sürdürmek tam krala göreydi ama Ingrid şimdilik yakalanmadı. Çalının arkasında biraz soluklandı. Kafasını çalının üstünden kaldırdı ve bir asker gördü. Hızla indirdi. Askerin ona doğru geldiğini gördü ve panik oldu. Ayak sesleri Ingrid'e yaklasti. Yanında bir taş ve sopa buldu. Kendini kurtarmak icin tuzak kurdu. Birkaç metre ilerisine attı taşı. Çalılara çarptığı için ses çıkarttı. Ingrid'i görmeyen asker diğer askere seslendi.

Denek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin