SEKİZ
Odaya yaklaşık 10 tane maskeli kişi daha geldi ellerinde büyük çantalarla. Bir tanesi Ingrid in yanında duruyordu. Maskeli yanına geldiğinde Liam ın onu izlediğini gördü. Maskeli konuşmaya başladı ama sesi hiç de robotik değildi sadece aksanlı konuşuyordu ve maskeden dolayı sesi biraz boğuk çıkıyordu.
"Kolunu uzat." Dedi ve Ingrid denileni yaptı.
Cantaya elini soktu ve icinden bir igne aldi. Elinde büyük bir iğne vardı ve içinde yeşil bir sıvı dolanıyordu. Sıvı jöle kıvamında gibiydi çünkü iğnenin içine çökmemişti içinde yüzüyor gibiydi. Bir terslik olduğu belli oluyordu. İğne yapılması için uzatılan kolunu eline aldı maskeli. İğneyi yaptı. Tam iğne yapılırken oturduğu koltuğun başlığı Ingrid in kafasını itti ama bu sadece itiş değildi. Canı çok acımıştı. Elini başının arkasına yerleştirdi ve kan aktığını gördü. Cok az. Bir kac damla kan. Korktu. Liam korktuğunu anlamış gibi yanına geldi ve Ingrid dayanamadan sordu. Onla iletisime gecmek istemiyordu ama tek secenegi buydu.
"Ne bu şimdi? Igne mi olucaz beyin ameliyatı mi? Bu neydi?"
" canin mi acidi?"
"Hayir ama bana ne yapacaginizi ogrenmek istiyorum."
"Tahminin var mi?" Dedi liam ve gulmeye basladi. Kotu imajini hic bozmadi.
Ingrid dusundu. Aslinda sacmaydi dusunmesi."Kanı örneğini iğne ile alınabilir sanıyordum mi?"
"Aslında alınabilir ama farklı tarzları deniyoruz."
"Söyleyecek misin yoksa öylece bakicak misin?" Dedi Ingrid soğuk kanlilikla.
"Tamam tamam hemen pes etme. makine senin kan örneğini kopyaladı hem de içine bir cihaz yerleştirdi pek önemli bir şey değil panik yapmana gerek yok yani." Cok normal bir sey gibi soyledi Liam.
"Kanımı kopyaladınız ve içime cihaz yerleştirdiniz aynı zamanda panik yapmamamı istiyorsunuz."
"Sakin ol. Bizde daha sürpriz çok."
Liam bunu söylediği anda Ingrid yere yığıldı. Liam onu yerden aldı ve yatakhaneye götürdü.Uyandığında karşısında gördüğü Amy di . Panik oldu. Aklina gelen her seyi saymaya basladi.
" Ne oldu. O Liam denen yaptı değil mi?" Neden aklina ilk Liam geldi bilmiyordu ama onu suçlamak daha kolaydı. Hem en son hatırladığı şey daha çok sürpriz ve daha çok kan.
"Hayır Ingrid sakin ol ve yat bir şeyin yok. Doktorlar kanına verilen yeşil sıvı yüzünden olduğunu söylüyor. Bünyen bir anda kaldıramadı falan dediler yani önemli bir şey yok."
"Amy benden başka bayılan var mıydı?" dedi Ingrid bu soruyu çok ciddi sormuştu. Zehirlenme olayindan sonra tetikte olmak zorundaydi.
"Bir tek Max biraz başının döndüğünü söyledi o kadar. Ama seni odaya getirdiklerinde Max de gelmek istedi. Izin vermediler. Seni de Liam getirdi."
Amy Liam dediginde yuzu guluyordu. Herkes yakisikli buldugu icin Amy'nik gulmesi normaldi.Ingrid hızlı bir şekilde ayakkabılarını giydi ve hemen Max i bulmaya gitti. Max i nerede bulacağını bilmiyordu bu nedenle her yeri gezmeye başladı. Bir kac koridor boyunca kostu.Açık bir kapı gördü ve oradan kafasını uzattı . Uzatmaması gerektiğini biliyordu ama merakı baskın geldi ve artık kapının dışındaydı. Burası bir bahçeydi. Kocaman ve yemyeşil. Ağaçlar şekillere benzer biçimde kesilmişti ve çok düzenliydi, tek bir dal parçası bile çıkmamıştı. Biraz ilerledikten sonra çok güzel çiçekler gördü. Bembeyaz papatyalar, kıpkırmızı güller ve dahası. İçerisi ne kadar kötüyse dışarısı o kadar iyiydi. Çiçeklerden birini koparmak için eğilmişti Ingrid ama Liamı gördü ve Ingrid sanki suç işlemiş gibi hisseti. Utandı ve kızardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek
Teen FictionIngrid o günün geleceğini biliyordu . herkes gibi o da gitmek istemiyordu çünkü giden kimse geri dönmüyordu... "Korkuyor musun , sana yapacaklarimizdan?" "Hayır korkmuyorum ne senden ne de senin gibi kralından" Kulağına eğilip şöyle dedi Liam "Kork...