İDS - 9

370 30 1
                                    

Merhabalar! Bol sevgi ve öpücüklerimle. :*

Multimedia: Can'ın söylediği şarkı (satır arasında Elis'in söylediği şarkı var)

Can ile anlaşmamızın üzerinden üç gün geçmişti. Yarın düello yapacağımız aklıma gelince midem ve bağırsaklarım yer değiştiriyordu. Üç gün boyunca dans ve müzik seçmeleri için hazırlanırken bir yandan da düello için söyleyeceğim şarkıyı seçmiş arada Can'ı geçmeyi garantilemek için pratik yapıyordum. Lisedeki son iki yılımın huzuru seçtiğim şarkıyı güzel söylememe ve yarın daha çok alkışlanmama bağlıydı. Yoksa Can ne dans kulübünün ne de müzik kulübünün seçmelerini geçmeme izin vermezdi. Bu çocuk hayatıma birden bire nereden girdi bilmiyorum ama kendimle ilgili verdiğim kararlarımı hayata geçirmemi zorlaştırmak için girmiş gibiydi. Her zaman iyimser olan ben yarın için de iyimser halimi korumaya çalışıyor ama nedense içimdeki ses sürekli yarın dans ve müzik hayatımın başlamadan biteceğini söylüyordu. Eh, en azından sadece bu okulda başlamadan biteceğini söylüyor. Olmazsa alışkın olduğum okul değişikliklerinden birini daha yapar alternatif bir okul arardım ki bu sadece hayal olurdu. Çünkü bu okula alternatif olabilecek herhangi bir okulun Türkiye sınırları içinde olmadığını bilecek kadar sanat okulu araştırması yapmıştım. Yani ya yarın geçecektim ya da tüm yaz boyunca kurduğum hayallere veda edecektim.

''Elis hadi, okula geç kalacaksınız!'' diye bağıran ablamın sesiyle blog yazısıyla uğraşmayı bırakıp çantamı alıp aşağı indim. Hala blogda yazmaya devam ediyorum. Bu benim için bir ilk, ilk defa açtığım bir bloga düzenli olarak yazı yazıyorum ama daha ne kadar bu şekilde sürer bilemiyorum.

''Geldim, hadi gidelim.'' deyip ayakkabılarımı giymeye yöneldim.

Ablamın arabasından indikten sonra ablam el sallayıp Derin'e döndüm.

Oda ablama el sallarken, ''Derin, akşam eve döner dönmez spor salonuna gidip koreografilerimizi çalışalım. O seçmeleri geçmemiz lazım.'' dediğimde bana dönüp başını tamam anlamında salladı.

''Eğer yarın ki düelloyu kazanamazsan ve Can jüride olursa işimizin ne kadar zor olduğunu biliyorsun değil mi?'' diye sorduğunda gerildim. Yenilgiyi aklıma bile getirmek istemiyordum ama böyle bir ihtimal olduğu için Derin de benimle birlikte yanmasın diye önlem almıştım.

''İşimiz değil canım, işim. Bu yüzden danslarımızı ayırıp solo yapmamızı istedim ya zaten.'' dediğimde söylememem gereken bir şey söylediğimi geç fark ettim. Derin'in gözleri büyürken, elimle alnıma vurdum. Derin'e yalnız dans etmek istediğimi söylemiş ama nedenini söylememiştim, biraz kırılmış olsa da sonradan anlayışla karşılamıştı. Şimdi ise ben nedenini kendi ağzımla ele vermiştim.

''Nasıl yani? Sen bu yüzden mi dansları ayırdın? Sırf eğer Can jüride olursa ve seni geçirmezse bende yanmayayım diye mi?'' diye bağırdığında tüm bahçe bize dönmüş olayı anlamaya çalışıyordu. Bize dönen bakışlar arasında Can, Ege ve Ozan'ın bakışlarını da görünce Derin'i okul binasına sokup kenarda sakince konuşmaya çalıştım.

''Niye bağırıyorsun Derin ya? Herkes duydu, Can'da dâhil.'' dediğimde o bana kızgın bakışlarla bana bakmaya devam ediyordu.

''Açıklama bekliyorum. Kimin ne duyduğu umurumda değil.'' dediğinde derin bir nefes alıp açıklamaya başladım.

''Can bu okulun yılların öğrencisi yarın beni geçme olasılığı çok yüksek. Böyle bir konuda senin de eğitimini riske atamazdım. Bende dansları ayırmaktan başka çözüm bulamadım.'' diye açıklamamı yaptığımda kızgın ifadesini yavaş yavaş toparladı.

İstanbul'da Dans SenfonisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin