İsmi Batasıca Restaurant

139 7 2
                                    

Herkese merhabaaa :) Geri döndük sayılır falan. Başımızda bir teog belası var ve bu yüzden bölüm yazmak çok zor gerçekten. Ama biraz rahatlamaya başladık sayılır. Bende bugünü boş bulunca yb yazmak istedim. Hadi keyifli okumalar cjcjsjw
-DERYA

"Ne zaferinden bahsediyorsun, sen savaşla aşkı, karıştırmışsın!"

"Yeter artık Pelin sus nolur ya!"

Sen beni nasıl susturursun lan, diyerek elimdeki yastığı Eda'ya yolladım. Sürat kargo ile.

"Ah bu acıdı işte buna kaza denir"
(Aleynaya selam olsun ÖDISKFMSKGLS)

"Eda çabuk beni terket."

Bu sırada Eda'nın telefonuna bir mesaj geldi. KİMDEN OLDUĞUNU TAHMİN ETMEK ASLA ZOR DEĞİLDİ.

BUĞRA.
BUGİŞ.
BUGİŞOŞKOM.
BUĞRACIKCIĞIM.

Artık Eda her ne diyorsa.

Eda'nın platonikliğini biliyosunuz zaten. Hala vazgeçmedi. Hayır yani bide bu hafta sınav haftası ve hala buluşup duruyolar çok ayıp.

"Kamka ben kaçtım buğroşkom beni bekler"

"Bok ye Eda. Kamkitoşkonu bi paçoz erkek yüzünden satıyosun eda."

"Seni seviyorum bebeyim görüşürüz!" Diyerek kapımı çarpıp çıktı.

~

Evde durmaktan çok sıkılmıştım. Ve bu yüzden birkaç gün önce aldığım müthüş ehliyetimi öptüm ve dışarı çıkıp arabama doğru ilerledim.

Sanırım kısa bir gezinti yapmalıydım.

Arabama bindim ve çalıştırdım. Birkaç sokak ötedeki parka doğru sürüyordum ki, aklıma Akın geldi. Uzun süredir konuşmamıştık. Karşılaşsak bile mimiksiz kalıyorduk.

Neden böyle olduğunu anlayamıyordum. Kesinlikle sorunları olmalıydı. Öyleyse şimdi öğrenme zamanıydı.

Yan koltukta bulunan telefonumu -iPhone 6s Plus 64 GB Gold Akıllı Cep Telefonu- alarak son aramalarda 'Gereksiz Yavşak' ismini aradım, ama bulamadım.

"Hasittir ya bide şimdi rehbere girip arıycak mıyım pff.."

Telefona söverekten rehberi açtım ve akının ismini buldum hemen. Arama tuşuna basarak kulağıma götürdüm.

Çalıyor.
Çalıyor.
Çalıyor...

"Alo?" Akın'ın sesi baya garip gelmişti. Yada uzun süre konuşmadığımız için bana öyle geliyordu.

"Merhaba Akın, nasılsın, nasıl gidiyor?"

"İyiyim sağol Pelin ama müsait değilim kapatmam gerek"

"Bekle, dur" dememe vakit kalmadan telefonu yüzüme kapattı.

TELEFONU. YÜZÜME. KAPATTI.

O an aklıma gelen harika fikirle direksiyonu ters yöne çevirdim ve son hızla gitmeye başladım.

~

Bu ev ne zor yerdeymiş be, diye söylenerek Akın'ın evinin önüne geldim ve zile bastım.

Uzun bir süre bekledikten sonra kapı açıldı. Karşımda orta yaşlı bir kadın vardı. Sanırım akın'ın annesi falandı.

"Buyrun?"

"Merhaba ben Akın'ın arkadaşıyım aradım ama açmadı acaba evdeyse görebilir miyim?" Dedim gülümseyerek.

Kadın da gülümsedi. "Malesef evde değil. Kardeşiyle birlikte yemeğe gittiler. Biraz geç kalırlar."

Gözlerim fortladı lan.

AKININ KARDEŞİ Mİ VARDI ULAN?

"OHA."

"Pardon?"

"Yani diyorumki şey ben bilmiyodum kardeşi olduğunu. Hiç söylemedi."

"Ada adında küçük bir kız kardeşi var." Dedi gülümseyerek.

Neden bilmiyorum ama birden içimin rahatladığını hissettim. Neden olmuştu bu? Cidden garipti...

"Hmm.. aslında görüşmem çok önemli. Bana nereye gittiklerini söyler misiniz?"

"Giuseupeuczheninbodsger restaurantına gittiler canım."

"HA?"

"Navigasyonun varsa bulabilirsin tatlım."

"Haa anladım. Restaurant. Haaa, tamaaaam. Teşekkürler."

İsmi batsın amk. O nasıl restaurant ismi lan. İnsan zehirlenir orda yemek yerken aq.

Arabama bindim ve gaza basarak ismi batasıca restauranta doğru gittim.

~

Size bişey söyliyimmi, inanın şuan acılı urfa kebap yemeyi tercih ederdim.

Restaurantın duvarlarının bok rengi oluşundan ötürü kusmak üzereydim.

Bildiğimiz bok rengiydi.
Bok. Rengi.

Anlata biliyo muyum???

Bu iğrenç yerde ilerleyerek Akın'ı görüş alanıma almaya çalışıyordum. Ama Lanet olasıca restauranttaki lanet olasıca lanet Akın hiçbir yerde yoktu. Kahretsindi. Ama olsundu.

En sonunda onu görmüştüm. Yanında küçük bir kız vardı.

Ona yemeğini yediriyordu. Bunu yaparken kardeşine sevgiyle bakıyordu. Çok kıskanmıştım.

Bir dakika, ne dedim lan ben?

Ne kıskanıcam lan. Gerçi kıskansam da Eren öküzüyle böyle anılarımız olmadığı için kıskanırdım.

Neyse konuya dönelim. Akın kardeşine yemek yedirirken acayip manyak sevimli gözüküyordu. Üstelik gülünce 32 dişi meydana çıkıyordu ve kardeşinin yanağını sıkıyordu. Onu çok seviyordu.

Derin bir iç çekerek baktım onlara. Ve yanlarına gitmeye karar vererek onlara doğru ilerledim.

"Merhaba."

Akın kafasını yavaşca bana çevirdiğinde şok olmuştu.

"Pelin? Ne işin var burda?" Sesi duygusuzdu.

Sesinin duygusuz tonunu duyunca kırılmış gibi hissettim.

"Ben.. merak ettim seni, yani sizi.."

Akın gözlerini devirerek iç çekti.

Böyle davranmasını istemiyordum. Hayatımda af buyurun ama siklenmemek söz konusu olunca baya bozuluyordum.

"Abi, bu abla kim? Çok sevdim ben onu." Kardeşi gülümseyerek bana bakıyodu.

Akın ona döndü. "Bir arkadaşımdı Ada'cığım."

'Bir arkadaşımdı' mı?
Cidden mi Akın?
Tamam buraya kadardı, belli olmuştu artık.

"Neyse, keyfinizi kaçırmadan gideceğim ben. İyi akşamlar." Dedim ve arkamı döndüm. Hızlı adımlarla yürümeye başladım ve restauranttan çıktım.

Çok kırılmıştım.

$^$^$

İvit, bölümü uzun bir sürede yazdım. Çok güzel olmamış olabilir, ama idare edin. :)

Hoşçakalın ve kendinize iyi bakın yb biraz geç gelebilir belli olmaz:D

-derya→ @Jenniesy

Liselinin MaceralarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin