Nasıl tepki vermem gerekiyor bilmiyorum ya da ne demeliyim. Bu kanıya nereden varmıştın ki? "N-nasıl?" Kaşların çatık değildi ama gözlerin yine de sert bakıyordu. Konuşmaya başladın. Yoongi hyung'a 'Seni öpebilir miyim?' diye sorduğum günü anlattın. Beni duyduğunu söyledin. Acı içinde kıvranırken beni görmedin, duymadın ama en ufak kaçamağımı yakaladın demek?
"Neden soruyorsun?" duymak istediklerim belliydi. Anlatmanı istediğim şeyler ya da.
"Beni sevdiğini söylemiştin"
"Evet, hatırlıyorum" nasıl unutabilirim? Günlerdir ne için kıvranıyorum ben.
"Bak-" derin bir nefes alıp yüksek çıkan sesini düzelttin. Gözlerimi ayırmadan seni dinliyordum. "Ben.. farkında değildim, duygularının bu kadar ciddi olduğunun. Beni sevdiğini sürekli söylüyordun hyung. Sonra işler dahada tuhaflaşmasın diye uzaklaşmaya çalıştım.. Ama seni kaybetmekte istemiyordum.. Seviyorum fakat sana bağlanmaktan da korkuyorum.. Seni üzgün gördüğüm de bende üzülüyorum, belki.. Belki benden nefret edersen eskisi gibi olursun diye düşündüm. Ama sen iyice içe çekildin yemek yemedin, bayıldın, başkasını öpmek istedin, kaçtın. Sabah Jimin evde yok dediklerinde nasıl korktum biliyor musun? Seni bulamayacağız diye korktum ya da kendine zarar vereceksin diye." Gözünden bir iki damla yaş akarken yutkunup tezgaha tutundum. "Lütfen artık birbirimizi görmezden gelmeyelim, seni seviyorum" Ben de ağlıyordum artık. Sarılmasaydın eğer bir çocuk gibi yere çöküp bağıra bağıra ağlayacaktım. Göğsüne bastırıp, saçlarımın arasına öpücüklerini kondurmasaydın eğer bunu yapacaktım.
Teşekkürler..
Geç de olsa geldiğini için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Day by day/p.j.m✓
FanfictionSuratın bu kadar yakınken gözlerimi senden nasıl alırım, kokun bu kadar dibimdeyken nasıl içime çekmeden durabilirim, vücudun bir adım ötemdeyken içime dolup taşan sarılma isteğini nasıl engelleyebilirim. Jungkook.. Ben senden nasıl vazgeçebilirim? ...